EN SON NE ZAMAN DOST OLDUN?
En son ne zaman dost oldun birileriyle? Ne zaman bölüştün yiyip içtiğini, yaşayıp gördüğünü? İki bedendeki tek ruhun büyüleyiciliğinin farkına ne zaman vardın en son? Kaç buluşma önce? Çok soru sorarak başladım, farkındayım ama anlatılmaz yaşanır, yaşanası şeyler bunlar. Eski bir arkadaşınla muhabbet etmenin tadı tahmin edilemez derecede güzelleşebiliyor. Hele bir de baharsa mevsimlerden... Gönül istiyorsa, arıyorsa duygu ortağını. Kimi zaman dertleşilir, kimi zaman gülüşülür ama hep bir ortak paydada buluşulur. İnsan yalnızlığı sever belki ama insana yalnızlığı sevdiren de insandır, insanın içini kıpır kıpır eden de. Dost iyidir, dostluk iyidir ruh için, beden için. Yalnızlığı itersin bir kenara, birkaç saatliğine tadarsın mutluluğu. Çünkü uzaklarda değil içinde arıyorsundur gerçek duyguları. İyileşmemen imkansız, gülümsememek imkansız şu dostluk denen cennetin karşısında. Hastayı iyileştirendir dostluk, sevmeyi sevdirendir. İyidir işte, iyidir.
Git dost ol sevdiğin birileriyle, kaynaş, karış güneşin güler yüzünün ısıttığı gezegenin büyüsüne. En sevdiğin şarkı olsun kulaklığında, evden götüreceğin boyozun yarısından fazlasını ver ona. Dostluk budur, zordur, güzeldir ama. Olmayı bilene her şey güzeldir. Biraz heves, biraz özgüven, biraz gülmek, çokça sevgi gerek. En son ne zaman dost oldun birileriyle? Üç ay önce mi? Hatırla o anların çarpıcı rüzgarını. Geri dön geçmişe, geleceğini dostlarınla süsle. Yaralarını sar onların, yaralarını sar onlarla. Yalnız kalma, yıpranma, "En son ne zaman dost oldun?" dediklerinde verecek bir cevabın, gülecek bir yüzün, iç ısıtacak birkaç sözün olsun. Peki ya hüzün? Onu da çıkarıver üç günlük dünyandan. Ne çıkar? Beni dinle sen, beni. Boş ver etrafındaki kan emicileri. Kan ol ayakta duramayanlara, can ol. Yaşa ve yaşat türünü. Budur, zordur yaşamak, güzeldir ama. Yaşamayı bilene...