ŞEBİNGÜLLÜ ŞÜKRAN GÜNEŞ ŞİİRİ.. / Hikmet OKUYAR

• 3 Ağustos 2019 Cumartesi 02:01:17

Şebingüllü Kütküt Bağlarında; Ezan Sesi, Su Sesi, Bülbül Sesi ve Şiir Sesi coşkulu, Şiir Yorumcusu duyarlılığımda ve
Şairin Şiiri içselliğinde özenle okuduğum özlemle de paylaştığım Şebingüllü Şükran Güneş Şiiri:
.....
AŞK GÖKLERDE YAŞAM TELAŞINDA../ TC Şükran Güneş.
*
Eyy sevdam gök taşı gibi çatladın mı ne?
Yar benden gittin gideli, başın göğe mi erdi.?
Gök gürlesin , çaksın şimşekler,
üşümeler donmalar, yanmalar erimeler birbiriyle savaşsın ,dursun dünya.
Başım dönüyor.
Yâr diye diye sevdam ağlıyor..
*
Yağsın yağmurlar bulutlar da ağlasın,
Yağmurlar şiir şiir aksın derelerden tepelerden .
gönüller ferahlasın, ıslatsın aşkı yağsın bardaktan boşalsın içindeki gam , hicran.
Alsın nasibini aşk yerleştiği yürek evinde sevişmelerden.
Aşk yaşasın, yeşersin gönüllerde yeniden...
Şen bülbüller gibi olasın, gül dalında şakıyasın Şebingüllerinden saçlarına taç yaptırasın sevgilinin göğsüne başını yaslayasın.
Aşk nağmelerin gönülden çağlasın..
Can ver, can al sevgilinin teninden.
Dünyaya yeniden gelmiş gibi huzuru bulasın.
*
Güneş’çe ne desin, nasıl sevinmesin bu işe.?.
Mutluluktur bunun adı gelmeler olunca Yârdan
Ya gitmeler, bir daha dönmeyişi asla kabul edilmez.
Canını yakar yürek evinde, harlı sobası.
Kürek kürek keder atılır içine,
hiç sönmesin diye kalbin ateşi..
Artık tütmez olur o evin bacası,
acı gülmelerle anar ararsın, evin her köşesinde.
Anılarla pişersin evire, dövüne, kendi kendine..
Bırak öylece kalsın Yârin meşalesi,
yansın yansın, ilk günkü gibi hatırlayasın.
Kavursun dursun yüreği, yoldursun saçın iyice..
Nedir matemin gidene mi, kendine mi ?
Nedir ızdırabın kalbe faydası,
kaçak uykularla onu arar sorarsın ellere.
Aklından geçen her kişiye gördünüz mü diye.?
Lâkin rastlayamazsın onu bir görene..
Son durağa götürür seni bilincin ümitsizlikle.
Bitkin düşersin Allahu ekber sesiyle.
Toprağına yüzün sürersin, aminlerle.
Altında yatana sarılırsın, kalırsın öylece.
Kaçanı yakalarsın sonunda bitkin vaziyette. vurursun gözlerine kelepçe, dalarsın
Bilinç gider kendinden geçersin istemesende.
Akrep bir iki döner sadece kendi ekseninde.
*
Uyanırsın terler içinde saçın başın toprağa karışmıştır sanki çamur içinde.
Yursun arıtırsın yaşlar içinde..
Karabasanlar içinde sorarsın uçana, kaçana.
Gördünüzmü kuşlar şimdi buradaydı .
Ne tez kaçıp döndü geldiği yere,
Gelip gitmek ne kolaydı Yâre.
Kirpiğim düşende gözüm eşiğine.
Kolayı onu kucaklamaktı.
Gidisine barikat koymak
zaptetmekti zor olan gün doğumunda
her seferinde gidişine dur demekti dilde tüy bitse de
artık gelme rüyama dese de dil gönül dinlemez
baygın uykunun sonunda ayılmak boşluk,
gecelerde yokluğu bitmez işkence.

Yalnızlık durağında kalsın bitap, ahlar
Bekleyenin var nasılsa mahşer yerinde.
Sormayın halini niye nedendir diye.?
Gönlü harap, aklı yaşamı yiten, tenden giden sevgilinin mateminde .
Makberi kimbilir şimdi nasıl, ne halde..?
Kurumuştur Şebingülleriyle aşk yasayan papatyalar..
Küsmüştür şenbülbüller her biri aç susuz çöllerde.
Belki de kara toprağın üstü kalmıştır çorak...!!
Yağ yağmur yağ, sula Şebingülümü acele..
Kökleri belki verir can suyunu , erime .
*
Ömür defteri yaslı, bildirmez olur gelen gidene gözyaşını
Sessizce içine akıtır yaşları,
Yüzü gül maskesiyle örtülü Güneş’çe.
Hasret dipsiz bir kuyu, nasıl çekecek yok ki veren bir yudum hasret suyunu..!!
*
Küsmesin sevgili, gönül koymasın huysuzum, yaralım..
Söz verdi bir kere, yüreğiyle sevgiliye .
Etti yemini ecel başköşeye kurulunca, rastgele.
Son defa veda ettiği boş yastıklı döşeğine, baktı kafa salladı çaresizce .
Neden yemin verdim diye pişmandı
giden sevgiliye baktı hüsranla.
hicran yarası akıttı dere tepe yol alarak
İndi yüreğin en derinine.
Kanı donarak.
*
Mutlu olsun diye gönlünün sahibine verdi elini. umutsuzca mutsuzluğun kefenini sardı bedenine kur_ana el basarak.
Hani sahibim nerdesin derken ,
gülsün mü bir de , yas tutarak.?
Ölüm meleği gelince beriye, can bedenden uzaklaşarak teslim olunca yaratana.
Bekle beni orada der can havliyle
Demirlerden kapalı sandığa asılarak
geleceğim bir gün elbet ben de öteye, çok ötelere sevgili, dedi tuy bitercesine dilinde aynı nakarat
Yâr beni bekle, etsin için rahat..
Soldurma gülünü kokla, koy yüreğin üstüne.
*
Sula yeşert, yağdır yağmurları dua ile..
Aşkın son durağında, bekle, umut ile..
Bana da yer aç musalla taşında, feleğe inat.
Tecrübe vesilesiyle semsiyeni aç.
Tut ellerimi kaldır yavaşça uzandığım yerden
Süzülelim ruhlar alemine beraberce gidelim bu ellerden.
Vuslat orada , geç kalma sadece
Bekletme Yâr.
Beni unutma..
Unutturma, adresi şaşırma.
Gel bekliyorum .
Bizde saklı kaldı aşk , kalan ömrümüze eklensin boşa heba olan yıllar..
korkma bir çentik at
Yaklaşsın sana vuslat..
Aşkımızı yaşayalım doya doya
Olalım Yâr’la kol kanat....!!
*
Kavuşmak kesinleşmiştir, gün tayin et..
Aşk iyi halleriyle cezadan muaf.
Ne güzel şeydir yaşamak aşkı ölesiye.
Biraz burada, birazı öte tarafta cennet niyetine.
Vuslata erelim bir anda gülerek keyifle.
Sonsuzlukta aşk yaşasın varsın
Kaburgalarımız kırılsın kalsın toprak altında.
Sol yanım dışarda nasılsa.
Ruhum nöbete dursun, yanı başında.
Sen bana, ben sana dolanayım karışık.
Bir olalım, biz olalım
Aşk bizim adımız .
Versin Yaradan erelim muradımıza
felekle olalım artık barışık..
*
Güneşe dogru uzanalım.
Yanalım beraber aşkın şavkında..
Volkan olup patlayalım, gecenin ayazında.
Göğe yayılalım, kayalım yıldız yıldız çakmak çakmak,
kenetlenelim birbirimize tütsün yeniden yurek
evimizin bacası, yansın artik mutlulukla ocak..
Aşıklar söylesin şarkıları göğe bakarak .
Dolunayda aşk başkadır , deseler de inanma..
Aşk kendi telaşında, bakışlar bulanık.
Nağmelerin ritmi bile karma karışık.
Benim gönlüm sarhoştur demişler ya hele..
Yıldızların altında, sevişmek mi ki bütün mesele
Kulağa hoş geliyor, oyy ne de güzel bir beste,
Midenden havaya uçuşur narin kelebekler.

Aydınlatalım dünyayı aşkın ışığıyla.
Kutlayalım ölmeyen sevdamızı yıldız yağmurlarıyla.
Yağalım gün doğana kadar.
Güneşe hoş geldin diyelim her yer aydınlık.
El sallayalım bir gelene , bir de gidene
hoş bir seda ile
sevda canlansın hep yüreklerde Şebingülleriyle...
*
Yaşasın ey aşk deyip kutsayalım .
Ben de, sen de, bizde..
Aşk yağmurlarıyla inelim yeryüzüne.
mavilere karışalım, ormanda nefes nefese.
Yere göğe aşkımızı yazalım altın harflerle..
Ölmez olur o vakit aşk, asla yüreklerde .
Kalp gerçekten severse. ..
Aşk bitmez ölenle, ölemeyenle..
Biri önden gitse de öteki aleme..
Aşk taşar yürekten akarsular gibi.
Sebingülleri açar kıyısında.
Aşk göklerde yaşama telaşından sıyrılır.
Yağmurlarla gelir, deli boran gibi..
Yüreğin harını söndürmeye..
*
Yağ yağmur yağ sicim sicim.
Dol içime içime , zerrelerime ..
Ağır , çok ağır gelir, bedenime.
Tek kişilik aşk revamı olsun derdime.
Aşk telaşım bitsin vuslat beri gelsin.
Şen olsun, bülbülüm, şakısın GÜLÜNE..
Acımasın canım artık zalim kaderin elinde..
*
Dolsun yüreğime aşk gülün cemresiyle..
Gayrı sussun dilim , inlemesin aciz yüregim ,
Aşkın telaşı sarmasın içimi, dışımı yeniden..
Korkar oldum yeniden gülmelere..
Yüzümde yeniden güller açsın isterim neşeyle
Pembesiyle, alıyla, moruyla, sarısı, beyazıyla. .
Şenlensin yuvam cânım ŞEBİNGÜLLERİYLE..
Cemre düşürsün güller,
aşkın cenini nefes alsın içimde.
Goncalar açsın Sebingülleri rahmimde .
Güneş’in doğuşuyla dünyaya hosgeldim desin aşk.
Mutluluklar içinde kutsansın aşk evrende.
Şebingülleri bahçelerinde yürek yüreğe....
....
14/05/2019, Şükran Güneş&Günes’çe Mersin / ANTALYA