- 561 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YAŞANMIŞ BİR HAYAT HİKAYESİ
Gülseren hanımla hastanede tanıştım.Kendisi ile sohbet ederken yaşadığı bazı olayları anlattı hayatı baştan sona dram.Gülseren hanım kırsal bir kesimde orta halli bir ailenin üç abi,bir ablası olan beş kardeşin son ferdi. Yaşantısında’ki dalgalanmalar daha çocukluğunda başlamış. Abileri tarafından dayaklar, itilip kakılmalar ergenliğe yeni girdiği dönemlerde, despot abileri tarafından babasına baskı uygulamış,neden bekletiyorsun bu kızları evlendir demişler.Cahil baba’da oğularına uyup iki kız kardeşide evlendirmiş.Ne yazık’ki Gülseren hanım mutluluğu evlilik hayatındada yaşayamamış.Yaşı küçük olduğu için eşinin baskısına,dayaklarına gerek fiziksel,gerek ruhen şiddet uygulanmasına maruz kalmış ,tutunacak dalı olmadığı için kabullenip oturmuş. Peş peşe iki kızı dünyaya gelmiş,Eşinin eve ilgisizliği evin ihtiyaçlarını karşılamaması uyuşturucu kullanması ,sersefil bir halde bir zaman devam etmiş. Bir akşam eşi eve geldiğinde elinde sigara ile içeri girmiş kadında mutfaktaymış içeri gel diye Gülseren hanımı çağırmış Gülseren hanım yanına gittim diyor,aç avucunu demiş anlam veremedim elimi açtım diyor, elinde’ki yanan sigarayı avucuma bastıra bastıra söndürdü o an tavan başıma düştü sandım acıdan kıvrandım dişlerim birbirine geçti diyor.İşte bardağı taşıran son bir damla olur ya o an ayrılmaya kararını vermiş.Verdim ama eşime söylediğimde karşı çıktı beni tehdit etti diyor.O kadar canından bezmiş’ki Nasıl olsa yaşamıyorum yaşayan ölüden farkım nedir’ki dedim ölsemde bu vaziyette yaşasamda benim için fark etmiyor ,öldürürsede öldürsün benim kurtuluşum olur dedim diyor.Artık bıçak kemiğe dayandı gözümü karartım ayrılmak için mahkemeye verdim hakim bizi dinledi ve bir celsede boşadı,çocukların velayetini bana verdi .o an üzerimdeki ağırlığın birden kalktığını hissettim kuş gibi hafifemiştim .Kurtulmasına kurtulmuştum amma ,ev yok beş parasız ortada kalakaldım.İş güç bilmem becerim yok o gece parkta bir bankın üzerinde birbirimize sarılarak uyuduk. Sabaha karşı biz uyurken devriye gezen polisler bizi görmüşler uyandırdılar burada ne işiniz var eviniz yokmu diye sordular başımdan geçenleri anlattım çocuklarımın aç olduğunu söyledim bizi karakola götürdüler önce karnımızı doyurdular ,günlerdir boğazımızdan lokma geçmemişti açlıktan çocuklarım hep uyuyorlardı ,midemiz bayram etti ,onlara çok dua ettim .Daha sonra Komser beni sorguya çekti her şeyi anlattım hepsi çok üzüldüler.Çocuklarımın karnı doyunca neşeleri yerine geldi. Bir yerde merdiven silicisi arıyorlarmış,Komser o işi bana verdi polislerin nezaretinde evime kıyafetlerimizi almaya gittik o esnada bir komşum vardı bana hep yardım ederdi ,benim yanımda polisleri görünce hayrola diye sordu ,olanları kısaca anlattım Eski bir dükkanı vardı bana uzun zamandır bakımsız olduğu için kimse kiralamadı boş duruyordu. Komşum bana dükkanda otururmusun diye sordu ? Sanki milli piyangodan ikramiye çıktı sandım komşumun ellerine sarıldım teşekkürler ettim nasıl oturmam bizi sokaktan kurtarmıştı. Komser bize yiyecek yardımı yaptı hemen işe başladım sabah erkenden kızlarımın karnını doyurup onları tenbih edip kapıyı üzerlerine kilitleyip işe başladım.Gülseren hanımın babası malül emeklisiymiş vefat etmiş .Gülseren hanımın bir şeyden haberi yok komşuları bunu uyarmış babanın maaşını alabilirsin demişler çok sevinmiş başvuru yapmış iki ay sonra maaşı bağlanmış.Fakat Gülseren hanımın kötü şansı buradada peşini bırakmamış.Ablası babasının maaşından faydalanmak için eşi ile anlaşmalı nikahını bozmuşlar Maaşın yarısı ablasına diğer yarısı Gülseren hanıma bağlanmış, şikayet etmeyi düşündüm içim el vermedi ,şikayet edemedim dedi. bu kadar olaylara Ne ablası nede abileri bir gün olsun gelip kardeşim nasılsın ne yapıyorsun diye sormamışlar ,maddiyat bir yana manen yıkıldım dedi.ben aynı anna ve babadanmısınız diye sordum evet özbe öz kardeşiz dedi. Bu arada kızlarıda büyümüşler,fakat maddi imkansızlıktan onları okutamamış kızların talipleri varmış ,kismet önce küçük kızına çıkmış kısa zamanda evlendir-miş . Arka tekere sormuşlar ? Nereye gidiyorsun diye ? Teker cevap vermiş.nereye gideceğim.Ön teker nereye giderse oraya demiş.Kızının durumuda annesinin yaşadıklarından farklı olmamış. Hani derler ya kızlar annenin kaderini yaşar diye,bu sözleri doğrulama adına kızlarının ikiside annelerinin izinden gitmişler.Küçük kIzın nurtopu gibi bir oğlu olmuş çocuk normal doğmuş fakat vakumla alırken bebeğin beyni zedelenmiş.Gülseren hanım çocukta gelişme olmadı ama kafası günden güne büyüdü başını tartamaz oldu şu an 21 yaşında görseniz şaşarsınız bir lokmacık bir şey kafası gövdesinden büyük.çok üzüldüm o an .Derken kızı tekrar hamile kalıyor bir kızı oluyor ikinciye, neyse’ki bu normal çocuk ,seneye bir bir kızı daha oluyor doğduğunda çocuk normal doğuyor fakat 3 yaşına geldiğinde( EPİLEPSİ ) Olduğunu öğreniyorlar .Kocadan hayır yok sevgi yok,her gün hır gür ,her gün dayak çünkü oda uyuşturucu kullanıyormuş..Bir gün babası uyuşturucu almış eve gelmiş çocuk ağlıyormuş bu neden ağlıyor diye nasıl iki kolundan tutup havaya kaldırıp yatağın üzerine olanca hızıyla atmışsa o esnada çocuğun başı duvara çarpıyor ve hayatını o anda yitiriyor ,KATİL baba. Gelelim büyük kızına onu yaşantısı daha farklı,eşi evine gayet güzel bakıyor Peş peşe iki kızları oluyor fakat baba şeker hastalığına yakalanıyor.Gözlerini şekerden kör oluyor bu da yetmiyormuş gibi Damar tıkanıklığından iki ayağı ayak bileğinden kesiyorlar garibin çilesi daha dolmamış’ki bağırsak ameliyatı geçiriyor açıkta bağırsaklar bir torbada yanında duruyormuş içler acısı.Daha yakın zamanda kızı nasıl olmuşsa çay demlemiş içeri götürürken elinden kayıyor göğsünden içeri ne varsa dökülüyor.Birinci derecede yanık derileri akmış Gülseren hanım hem ağladı hem anlattı inanın bende onunla beraber ağladım. kadıncağız kendine mi yansın kızlarının yaşadıklarına mı? Bu arada Gülseren hanım akciğer raharsızlığı yaşıyor ciğerlerinde kist varmış artı astım hastası nefesini güçlükle alıyor.hastaneye yatırmışlar bizim yan odaya yatırdılar yanında bir genç bayan vardı kızınmı diye sordum ? hayır dedi işte hayatını anlatmaya buradan başladı refakatçi olan bayan kuaförmüş o dairenin bir odasını Gülseren hanıma vermiş orada yatıyorum dedi , abileri yabancı kadın kadar olamamışlar . eşim uyuduğunda yan odaya gidip hatırını soruyordum. İnsanlar neler yaşıyor kimse kimsenin durumunu bilemez kadersizlik olur olur elbet ama bu kadarıda pes doğrusu.Gülseren hanımın başına gelen pişmiş tavuğun başına gelmemiştir.İbret bir hayat hikayesi .
Kaleme alan ben
Ayten Özgün
Kalemimden Dökülenler.
31 :07 : 2019
19 : 08
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.