- 1015 Okunma
- 7 Yorum
- 4 Beğeni
GECEYE MAĞLUP*
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Yavaş adımlarla ilerliyordu.Yürüdüğü sokak diğer sokaklardan pek farklı sayılmazdı,tek fark yolun sonunu görmeden gidebileceği kadar gidebilecek olmasıydı.Aydınlatma olması gerektiği gibi,yer yer aydınlık gölgeleri benimsemişti.Dağınık bulutlar,puslu gecenin gözbebeği,değerini bilircesine umarsızdı.Dükkanlar kapanmış,bazı evlerdeyse gün henüz son bulmamıştı.Devam eden yolun nereye götüreceği belirsizken,bu manzarayı izliyordu.Yağmur yoldaşıydı bu gece,ıslanmak artık çok da umurunda değildi.Üşümeye başladığının farkındaydı,paltosuna biraz daha sıkı sarıldı.Yolun karşı tarafından bir adam geliyordu,tepeden tırnağa süzdü bir bakışta.Özenle iliklenmiş bir ceket,muntazam bağlanmış ayakkabılar ve özenle tıraşlanmış yüzü ilk bakışta göze çarpandı.Çıkık elmacık kemikleri ve biçimli kaşları yüzüne farklı bir hava katmıştı.Göz göze geldiler bir an,adamın gözleri insanın içine işleyecek türdendi.Yanına geldiğine adam başıyla hafif bir selam verdi.Kadın gözleriyle aldı selamını,yavaşça kapattı ve açtı,o da hafifçe eğdi başını.İlerlemeye devam ederken bir an duraksadı kadın,arkasına bakma ihtiyacı hissetti,sanki geçmişin gölgesi üzerine çökmüştü.Adam da durmuştu,aynı sokağın başında kalakalmışlardı,gecenin pençesi omuzlarındaydı her ikisinin.Usulca yüzünü döndü;derin bir nefesle bir ah çektiler.
”Sen misin gerçekten?”Adamın gözleri buğulandı.
”Sen misin kadın,yıllarımı bir çırpıda söküp alan,her güne umutla uyanmamı sağlayan ve yeniden acımı tazelememe neden olan?”Genç kızlığı gözlerinin önüne geldi kadının,pişmanlığı çaresizdi.
”Affet beni,sebep olduğum her bir anının vicdan azabının yükü omuzlarımda,beni affetmeni dilemekten başka hiçbir şeyim kalmadı.”Aynı şehrin içinde,aldıkları nefesler birbirine karışıyordu.Aynı gökyüzü bu ana şahitlik ediyordu,acımasızcasına.Bakışmaları yılların hasretini söküp aldı yüreklerinden,birbirine sarılmaları anın küçük bir parçasıydı.
“Biliyordun,ne zaman olduğunun artık hiçbir önemi yok.Biliyordun,bildiğin halde bir tek bana elini uzatmadın.”Daha sıkı sarıldı adam,kaybolmasından korkar gibi.Kadının ona uyumu benzersizdi.
”Öyle sevelim ki birbirimizi,yüreği parçalansın bu satırların,akrep yelkovan birbirine düşsün,iflah olmasın sevdalar.”
YORUMLAR
Özge Nur Çakır
Umarım her şey gönlünüzce olur 😊
Ne derin bir yazı olmuş!
"Ah çekmenin" ne olduğunu iyi öğretti hayat ne yazık ki.Bire bir aynı olmasa da hayat sanki bir Urfa türküsündeki gibiy(miş):
-Tükendi nakdi ömrüm/dilde sermayem bir ah kaldı!
Ama gelecek umuttur yine de.Ona sığınmak en doğrusu...
Özge Nur Çakır
Saygılar bizden...
sabri ayçiçek tarafından 7/30/2019 1:29:09 AM zamanında düzenlenmiştir.
roman gibi öykü olmuş birazda gerçeklik var yaşanmışlık eklenmiş gibi geldi okur iken , güzel bir anı ve yol hatırası gibi bide anlatım tarzın bire bir örnekler veriyor , aşkın gizemi ve sevginin sadeliğini renk eklemişsin bakışlar ve gözlerden . bide film gibi anlatmışsın , kurtarıcı yakışıklı kurtulan ise güzel , birazda hasret ve bulma cabası özlemi dile güzel getirmişsin ,
sevginin ve aşkın dayanılmaz rüzgarını hissettim şimdi :) yazar
sevgi ile
Özge Nur Çakır
bu güzel yorum için teşekkür ederim :)
kadir korkmazoğlu
rica ederim , yüreğine sağlık güzel yazıyorsun .