- 740 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
✓ TEK SORUNUMUZ SAÇIMIZDAKİ KEPEKLER OLURDU ESKİDEN, ESKİ KEPENKLERİMİZİ ASLA SORUN ETMEZDİK.! ✓
✓ TEK SORUNUMUZ SAÇIMIZDAKİ KEPEKLER OLURDU ESKİDEN, ESKİ KEPENKLERİMİZİ ASLA SORUN ETMEZDİK.! ✓
Eskiden sabah kahvaltımızı yapar ve "ya nasip" diyerek, el yordamı ile açardık işyerlerimizin kepenklerini. Kepenk sesini duyduğu için değil ülkesine güven duyduğu için gülümserdi insan insana.!
Muhakkak; "Siftah senden, bereket-i Allah’tan" diyeceğimiz dostlarımız vardı. Vardı ve bıkmaksızın her sabah onlar bizi, biz onları ziyaret ederdik "sabah-ı şerifler hayrolsun" diyerek.
Sabahlar hayrolur,
Şer zihinler kaybolur,
Tebessümler belirirdi herbirimizin göz bebeklerinde.
Dallamaların icat ettiği sallama cinsinden değil, akşamdan kalma olanımızı bile silkeleyip kendine getiren cinsten demleme çaylarımız olurdu her daim ikrama hazır.
Yalnızken ne içtiğimiz ile ilgilenmezdi kimse. İlgilenmezdi çünkü, dertten içeni yalnız bırakacak kadar umursuz değildik. Değildik ve bu yüzden biz/ler; bu güne kadar sadece ve sadece, bereketli helâl sofralar önünde ve birlikte besmeleler ile eğildik.
Kimsesizlik hissi nedir bilmezdik. Bilmezdik çünkü, herkes herkesin kimsesi olacak kadar kimdi...
İnanması zor şimdi biliyorum ama; komşumuz gardaşımız, zevcesi yengemiz, kızı yavrumuz, oğlu evlâdımız olurdu yemin ederim.!
Kıçına değil, yüzüne bakardık insanların.!
Şarapçımız çoktu belki ama yemin ediyorum hiç arapçılarımız yoktu.! Yoktu ve huzurluyduk...
Komşumuz ne yer ne içer diye düşünmek bile ayıp sayılırdı. Bu yüzden mutlaka, mutfakta pişenin kokusu gitmeden kendisi giderdi çiçek desenli melâmin bir tabakla. Komşusuna bir kap yemek götürmeden büyümezdi hiçbir çocuk.
Ve onların çaldığı tek şey, tek şey olurdu komşu kapısı.!
Banane bencilliği ile üretilen saçma sapan bahaneler ardına gizlenmezdi hiç kimse.! Bu yüzden "şahane" dostluklara şahit olarak yeşerirdi tüm zihinler...
Ne nefes alıp yaşayanın nede son nefesini verenin mezhebini sormaz, sorgulamazdı hiç kimse. Bu yüzden paradan muaf o delik pantolon ceplerimizde, muhakkak bir mendil olurdu "ve düğünde halayın başına.!" Cenazede ise gözü yaşlı olanın yorgun omuzuna uzanırdı ellerimiz.!
Yani azizim; ne insan insanın tepesine çıkıp ağzına s.çardı dün nede kediler ve köpekler asfalta taşa.! Herşey yerli yerinde ve herşey olması gerektiği gibiydi.!
Sonra sevgiyi yok, insanı bok, yeşili kül ve hayvanları sapıkça telef ettiler.! İşte bu yüzden el yordamıyla açılan eski kepenklerin yerine takılan o otomatik kepenkler, selâmdan sabahtan uzak ve siftahsız geri kapanıyor.!
Tek sorunumuz saçımızdaki kepekler olurdu eskiden, eski kepenklerimizi asla sorun etmezdik.!
#RamakKaldı / (Samim İĞDE)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.