- 501 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
SÜRGÜN
SÜRGÜN
“İşi ehline verin.”
Yüce Peygamberimizin (s.a.) önemli bir hadisidir.
Öyle ise bugün memleketi idare edenlerin ehli olanları görevinden alıp, yerine daha vasıfsız kişileri getirmesinin sebebi nedir?
Bir örnek: Recep Sabah, Sürmene YURTKUR müdürü idi. Herkes tarafından sevilen, işinin ehli, temiz, vicdanlı bir ağabeyimiz. Tam bir eğitimci. Onu Sürmene’ye ziyaretine gittiğimde: Yurdu bir görseniz var ya; temiz, disiplinli, öğrenciler için tam bir huzur yuvası… Gerisini ondan dinleyelim:
“Cumhuriyete, cumhuriyetin esaslarına bağlı olduğum için 2012’de Fetöcüler tarafından Ardahan’a sürüldüm. Mahkeme kanalı ile görevime iade edildikten sonra, ülkücü kadroyu KYK’dan atmak için çıkarılan bir kanunla tüm idareciler araştırma kadrosuna atandı. Bu yetmezmiş gibi, bıktırmak, bunaltmak suretiyle, beni, kurumdan uzaklaştırmak için önce Vakfıkebir, Tonya, Orduya görevlendirildim. Son olarak bir sohbet sırasında Eğitim ve öğretimde verimden bahsederken ‘LİYAKAT esas alınmalıdır’ sözünü hatırlatarak :Yüce Peygamberimiz -işi ehline veriniz- hadisini hatırlattım. Bunu esas alırsak, herkes yetiştiği meslekte yararlı olur. Ziraatçıdan, orman mühendisinden öğretmen yaparsanız, eğitime faydalı olmaz, dediğim için Samsun il müdürlüğüne harcırahız, yolluksuz olarak sürgün edildim.”
Bu güzel insanlarımızın, bu kurumlardan çektiği çile, her devirde oluyor, maalesef. Yazık.
Bu kadar ucuz olmamalı. Varsa bir suçu, ihmali, kanuni çerçevede yaptırım uygula. Ama suçsuz masum, vatansever insanları “sürgüne” gönderirsen, devleti zedelersin. Buna hakkınız yok.
İktidarlar adaleti uygulamadığı için yıkılmaya mahkumdurlar.
Anavatan iktidarı çok iddialı gelmişti.
Vazife yaptığım Çorum Abdalata köyüne bir gün - seçim arifesinde - bir gurup Anavatan partili siyasetçiler geldi.
Çok iyi işler yaptıklarını, değişimle dünyaya açıldıklarını izah ederken, söz aldım.
_ İyi güzelde bu yolsuzluklar, haksızlıklar, ahlak erozyonu ne olacak? Diye sordum.
İki gün sonra beni, en ücra bir köye, hem de kışın ortasında sürgün ettiler.
Hanım yeni doğum yapmıştı. Onu, çocuğu kucağında memlekete gönderdim . Eşyalarımı bir kamyona koyup sürgün olduğum köye doğru yola koyuldum…
Seçim oldu ayrıldığım köyden Anavatan partisine çok az oy çıktı .Bir zaman sonra da malum parti tarihin çöplüğünde yerini aldı.
Devletin namusu adalettir. Saygılarımla…
Yusuf Yılmaz.
YORUMLAR
.... Kaleminize ve yüreğinize sağlık. Ülkemizde yaşanan binlerce haksızlıklardan birini yaşamınız üzerinden dile getirdiniz. Böylesi yanlışların, senin adamın, benim adamım gibi çağ dışı düşüncelerden uzak, gerçek liyakat değerlendirmesi ile yaşanacak günler diliyorum ve umuyorum. Selam ve saygılarımla kalın.