- 834 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
UMUT VE İYİ NİYET...
Ulu orta bir acının şifresi adeta içinde biten alfabesi yüreğin belki de kısa mesafe bir koşu, günün öğretisine denk düşen başka bir alfabe bir de isyanı harflerin bilfiil kendilerini perçinleyen belki de dengeleyen bir sav.
Her lahzada tedirginlik mevzu bahis ve çiçeklerin rahminde ölü arılar yatıyor az sonra canlanacaklarına kanıp da çiçekler yeniden açmaktan vazgeçiyorlar.
Bir koşut mı yoksa belki de bir ön görü ve menevişlenen cesaretim ile kendimi en öne fırlatıyorum.
Bir domdom kurşunu misal.
Belki de halay çeken bir aparat gibi halenin izinde yanıp sönen bir ışığın çağırdığı pervane gibi dolayında geziniyorum sevginin ve de düğmelerini ilikliyorum cesaretimin az sonra alaya alınacağımı bile bile alayını sıralıyorum içimdeki hasretin.
Göğün hangi durağında bekliyorsa beni ilham perim ya da olmama vesile iken bir rahmet kursağımda takılı ve inzivaya çekildiğim ömrün resmini çekiyorum gün ve gün derken soluyorum derken soruyorum derken savuruyorum belli ki bir avuntu belki de bir övünç kimine göre ve zemzem suyu ile yıkanmış olmasını diliyorum benliğimin ki bedenimde yama ki zihnimde döngü ki yüreğimde aşk salgılayan halis munis cennet kuşları.
Ayırdında filan de değilim hani: ne mevsimin ne insanların ne de kimliğimi unuttuğum o koğuşta hangi rütbeye tekabül ettiğimi bilmeden kuş bakışı seyredip resmediyorum içimdeki taburu.
Bir tabur dolusu duygu ve düşüncenin kanat çırpışı ve eşleştiğim tek bir canlı da yok hani an itibariyle yaşıyor olsun.
İklimin de insanın da ölüsü makbul benim için en azından yeniden hakarete uğramıyor ve yerin dibine sokulmuyorum.
Kınımda hasret; tinimde ise rehavet.
Tünediğim kadar da türediğim belki de türevim aşk ve hüzün iken.
Zanların zar attığı bir düzenek ve iklime konuşlu bedenler ve isyanlar bazen küçük bir çocuğun ölümle restleştiği bazen bir kadının yok yere zulüm gördüğü bu anlamda acılarımı tek solukta tüketiyor ve unutuyorum ve derdine düşüyorum insanların hele ki mazlumların bu anlamda meczup varlığımla makul ölçüde onay almıyorum.
Aşkı katık yaptığım bir rahle ve sevecen hürmeti sözcüklerin.
Bandırdığım yüreğimi illa ki çıtası yüksel bilinmez ve rahmetin bana enginlikler vaat ettiği.
Yüreğimdeki kıymık.
İçime kaçan kılçık.
Belki de izafi bir eksen yaşadığıma dair sözlendiğim insanlar ve satırlar derken boyutsuzluğa yeni bir çentik atıp içimin marmelat kıvamı akışkanlığında sözlüklere sığdıramadığım acılarım ve anlatamadıklarım.
Göğün kubbesinde bir sarsıntı: ha çöktü ha çökecek.
Ve yerin kaydığı ve toprağın göçtüğü ve zeminin yok olduğu.
Yolumun düştüğü hangi yürekse belki de gözünden düştüğüm insanlar sebebini bilmeden dışlandığım düzenekte en büyük kazanımım rahmete odaklı düşlerimle hayatı acıya peşkeş çektiğim.
Dirildiğim bir lahza.
Kıyama durduğum ve de.
Reşit olmasını dilediğim mutluluk denen çizelge ve hala onaydan geçmeyen.
Abartı olmadan sevmeyi şiar edinmiş bir iklimde defolu bir bulut iken sürekli yaş ve yas sayıklayan yine de sevginin mealini unutmayıp aşka haykırdığım cümle bulutları.
Bir özveri.
Belki bir çetele.
Belki de yoksun kılındığım her dünyevi zevki asla da önemsememiş olmam bir ömür.
Hak ettiğim mutluluk mu yoksa cafcaflı bir son mu?
Her ne olursa olsun son nefesime kadar sevmeye ve yazmaya devam edeceğim ve de yâd etmeye en azından bir kereliğine gözlerimi kapayıp cennette salındığım bir iklimi tahayyül ettiğim cihan denen güzergâhta, seyyah kimliğimle…
YORUMLAR
"Her lahzada tedirginlik mevzu bahis ve çiçeklerin rahminde ölü arılar yatıyor az sonra canlanacaklarına kanıp da çiçekler yeniden açmaktan vazgeçiyorlar."
Edebiyat bu işte...nefisti.
Lamı cimi yok günü fazlasıyla hak ediyor.
Teşekkürler Gülüm hanım, değerli yazarım saygıyla.
Gülüm Çamlısoy
Yazmak hayatın ta kendisi ve aşkın bire bir denk düştüğü bir coşku.
Öncesinde başka bir yazı eklemiştim lakin içime sinmedi.
Her şeyden evvel huzura nail olan bir yürek yazarak enginliğe şerh düştüğüm bu anlamda güne gelmek ya da gelmemek sorun değil sonuç itibariyle teneffüs ettiğimiz ortak zemin ve hava.
Edebiyatın kalesi asla yıkılmayacaktır ve ödün vermeden sevgiden ve de umuttan...
Hayatın ta kendisi bir o kadar ölüme yakın durduğumuz ama öncesinde dik bir duruş hele ki insanın alnı açık ve huzura umuda da yelken açmışken.
Yüreğiniz dert görmesin dost yazarım.
Saygı ve selamlarım sizinle.
Asla ihanet etmeyeceğim.
Söz verdiğim insanlar var öncesinde Rabbim.
Bir rahatsızlık verdiğimi asla düşünmüyorum mademki özgür ruhumla ve ilham perimle yaşamak aşkın ta kendisi...
Umut her daim göz bebeğim ve yüreğimde biriktirdiğim güzel insanlar gerisi beni ilgilendirmiyor.
Hayırlı akşamlar.