-19. yüzyılda başlayan Türkçülük...
+Olmadı, daha geriye git.
-Türk tarihine ışık tutan Orhun Yazıtları?
+Daha geriye...
-Kavimler göçü ile bir çağ açılıp...
+Daha, daha...
-Tanrı Dağı...
+Orada kal, kalalım! Başını Ötüken’e çevir, sırtını Altay dağlarına yasla. Uzun uzun soluklan, atalarının at koşturuşunu izle, otağların etrafındaki ağıtlara ağla, kurganlara ellerinle selam et, kutlu yazıtları oku; tek tek... Atan Bilge Kağan’ın;
"Ey Türk! Üstte mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer delinmedikçe; senin ilini, töreni kim bozabilir?" sözünü bağrına bas, sımsıkı sar. O senin kılavuzun olacaktır. Bu yolda kılavuzun ve dava aşkın seninle var olsun. Ne diyor bak Atsız Atan;
"Aşk için verince bu kadar emek, varlıktan sıyrılıp ruh olmak gerek."

-Peki ya ruh varlıktan sıyrılamıyorsa?
+O zaman "biraz daha sıkı tut kaldırdığın sancağı!.."

Böyle dedi yaşlı ata, gencecik torununa. Biliyordu; bitmiş tiyatronun ardından beklemenin lüzumsuz olduğunu. Fakat yenilenmeye susayan ruhlar çoktan yeni bir kader yazmaya başlamış, adına da vatan demişlerdi. O günden beri her yürek; izmihlalden uzak istikbal içinde süregelen vatanı için deli gibi atmakta, atacak da...

(Kurşunî)