- 603 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Her renk yakışır karanlığa, içinde umut varsa...
Güneşin batışı gibidir, hüzünlerin dağılışı… Soğuk çöl yangınlarından azat olmak gibidir… Biraz nefessiz, biraz yorgun… Güneşin kavurucu sıcağından nasıl ki kaçamazsın bir ağaç gölgesine; kalbin de çölse, kaçamazsın hüzünlerinden… Yakar seni. Yorar, yıpratır…
Tüm yorgunluğun zincir vursa da ayaklarına, ellerine; sen tohum serp kalbine… Gözyaşınla sula, yağmurla sula, çeşme suyuyla sula… Yeter ki sula. Bekle hüzünler dört yanını sarmışken bile, bekle ki tohumlar büyümeye dursunlar yüreğinde… Sadece sula… Sarıl, sev, sabret… Filizlenecek bir gün merak etme… Sadece ama sadece bir müddet müsaade et hüzünlerine… Hatırla Yusuf’u, nasıl da filizlendi kuyuda…
Güneşin batışı gibidir, hüzünlerin dağılışı… Gece gelir ardından, sessizlik, sükûnet… Ve kocaman bir karanlık… Ve sen yorgunsun… İşte tam vaktidir dinlenmenin, kendini dinlemenin… Hüzünler dağılmışken… Ve sen serinlemişken… Al eline yeşil, beyaz düşlerini, boya karanlığın elbisesini… Korkma, her renk yakışır karanlığa, içinde umut varsa…
Karanlıkta dinlen ki, gün doğunca koşacaksın… Boyayan ellerinle, zincirleri kıracaksın… Ve artık kalbinin gölgesinde dinlenmeyi başaracaksın…
Güneşin batışı gibidir, hüzünlerin dağılışı… Biraz nefessiz, biraz yorgun… Al eline yeşil beyaz düşlerini, boya karanlığın elbisesini… Korkma, her renk yakışır karanlığa, içinde umut varsa…
Beyâzî
2.07.2019 10:40
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.