- 391 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
metro/kolik biz...
Hepimizin de çok iyi bildiği ve içinden çıkamadığı büyük şehirlerde 0 yaşamanın verdiği ağır sorumluluklar. Bunlar aynı bina ve iş yeri den yaşamakla alakalı şeylerdir. Keza aynı ortamın verdiği güvenin fikrine gelince önce birbirimize yabancılaşırız sonra hissizliği gelişip ve gediğine denklenir.
Hayatın gidişatı o kadar kötü ki ama dersinki başına bela almamanın adı ise yanında geçeni uçanın, kim o diye bakmam dır.
Evet, bunun öğretici anlamada söyleme yetkisi bana düşmez zaten huyum değil birilerine fikir taslamak da. Yanımda yürüyüp geçenin o buz bakışlarından hiç hoşnut değilim. O büyük şehrin hiçbir yerinde yüreğe yaslanacak bir doğru ile karşılaşmamak ayrı bir yola sürüklediği kadar da mantıken ne düşünsen onunla geri dönememek söz konusudur.
En çok kalabalığın verdiği sessizliğe şaşarım bir bakıyorsun herkes ipini koparmış bir dünya dolusu insan
Velhasıl kim kimin umurunda ki! Diyenin şu anda peşindeyim o çözülmesi gereken son düğüme kadar devam edeceğim. Koca şehri suçlamak onu zan altında bırakmak yerine düşünen konuşan canlılara olarak bir eksik oda bizim eksiğimizdi diyerekden . On çoğaltmanın seyrine bakıp öyle şehrin ağır yaşam koşullarının verdiği neticeye bakacağız.
Hemen hemen her gün yeraltı treni ve toplum taşıma araçlarına biniyorsunuz ben gibi. Bu gün yine öyle alış veriş sonrası ulaşım kolaylığını minimuma indiren metrodaydım.
Laf aramızda. Şu yön karıştırma özelliğimi bir türlü düzeltemiyorum. Her metroya binişimde kısaca kendimi kayıp etmeyi başarıyorum. Dalgınlık mı? Nasıl oluyor bende bilmiyor. Bir anda film kopuyor ve kendim başka bir durağa yola alırken buluyorum.
Yeraltı treni gelişlerine doğru birkaç kişiye yönü ne tarafa gittiğini sorarken bile hale emin değilim ta ki yenimah metrosundan çıkıp halk sarayını görene kadar içim rahat değil kısaca.
Her neyse otogar aktarmasında Bağcılar kirazlıya geleceğimden dolayı…
Koca tepeden tıkılma tıklış metroya bindik ve hızlı davrananlar oturacak koltuk bulmuş diğer herkes ayakta ve yolculuk yaparken dengeni saylayan uzunca lastik kancalara tutunmuşlardı.
eeee zaten bende boy yok ulu orta beni çevremdekilere düşmemek için sağlı solu dengeliyordu.
Sonuç itibari ile kendimle dram sahneleri birini alıp diğerini paylaşıyordum ki.
Kalabalığın içinde kim olduğunu seçmem de o bir kadar imkânsızdı. Gür bir ses duyuldu." Lütfen beyler şu hamile bayana bir yer verin dedi.
İyide kardeşim iş saatti bu hamile doğdu doğuracak bacım nereye gitmiş ki çiftli dönüyor. Gel de köpürme diyenleri bile o dakika geçtim
O sesin verdiği bir duyarlılıkla hemen hemen herkeste bu hamile bayanı rahat ettirme olgusu oluştu. Ve sonra göbeğini çanağını az toplayanların az da merakından olsa gerek hemen yol açıldı…
Hamile bayan ne mübarek şey
ooooooooooh be! Hemen oracıkta trafik kuralların öncelik tanınan ambulans haklara sahip kılındı. Ve nihayattinde birinin yer vermesi ile çuuuuk! diye koltuğa oturuverdi.
Benim aklıma gelen sizin de eminim ki aklınıza geldi.:)) Bir minder macerası fena olmazdı. Şu toplum taşım araçlarında.
Bence denenmeli böyle ayakta gitmektense her zaman o fena fikirlerin arkasındayım.
Çünkü nedeni ülkemizde son icatların içinde olan elde hoşaf yapma makinesine yılın en iyi icat ödül verildiği için yeniliklere karşı yani bencil bir vatandaş olmadığı söyleyeyim ben….
Bize gelince metroda tek mandala asılmış don gibi sağ sola elimiz kolumuz sallanarak yol alıyorduk.
Durum çok fena bu arada herkes birbirinin dokunma testinden ama ne rahatlıkla geçiyor.
bir dokundur; bir dokun ve pardooooooon!
Hakkını yememekte lazım metro olayı bir tık rahat diğer taşım araçlarından.her şeyden ziyade. hizmet sınır yok ve duraklarımız bir neşeli bir neşeli ki sormayın.
Bir hamileli daha derken vallahi üç hamile oldular mı? Bir an bu metroyu doğum hane önüne çekmesinler fikri ile ineceğim durakları sayıyordum ki!
Mekanik ablanın o naif kibar sesi metronun içinde yankılandı. "Üçüzlü" dedi… Al sana adını merak edeceğin bir konu daha.
Beynim kendinden bir beyin olsun istercesine ikiyüzlü sözünü çok duyarız da bu üçüzlü ne anlamda ne vazifeye göre bu durağa konulmuş acaba merakına yenildi bir lokmacık geriye kalmadı.
…anaaam! Ruhum darala dı…dışarı seyretseydik iyiydi.
Ve Menderesteyiz yeraltı treni rahat yüzü görmesin anlamında biri iniyor biri biniyordu…
Metro biraz tenhalaştı gibi Bağcılar meydana gelmiş ve bir çırpıda kalkıp gidenlerin yerini hiç zaman kayıp etmeden kapıverdim.
eee! artık babam gelsen yerimi vermem havasındayım:)))
Her seferinde ters düz olduğum yer verme konusuna gelelim.
Bunda birkaç ay önce fındık zade de kurulan cuma pazarına gideyim dedim. Yakınından geçen bir otobüse bindim.
Yine yeraltı treni gibi eli yüzü kaşındı insan kalabalığına o nefes çokluğunda ben tahtına kavuş bir kraliçe gibi oturmuştum.
ilk durakta otobüse bindiğim için oturmuşum ama herkesin gözü bana takılıyor. Kimi öfkeli kimide umarsız gibi gözler fıldır fıldırlar idi.
O arada bir bayanın başıma dikildiğini fark ettim. Eyle yeraltı treni gibi değil suçüstü yapamazlar seni.
Ama ben inanda pencereden dışarı bakıyor gibi yapıyorum. yerim dediğim gibi kaptırmaya hiç niyetim yoktu.
Kadın hafifçe omzuma dokundu. " Hanım! Sabaha kadar beşik mi salladınız? Ben sizden daha yaşlı bir bayanım yer verir misiniz bana? "dedi.
Bense ona hiç cevap vermeden yüzümü tekrar pencereye çevirdim. Tabi ki niyetini anladım. Fakat tın tın havaları yaptım.
Kadın ise yerinden adeta tepiniyor. bir sinir; bir sinir olmuş. sesini bu sefer daha fazla yükselterek hanım efendi:"sizi bana niye yer vermiyorsunuz ben sizden yaşlıyım ve ayıp utanın" dedi.
Bu sefer iyi bir darbe yapıp kadını susturamam gerekiyordu. Döndüm kadına gayet nazik bir şekilde topluma bahanem olsun ya! Siz verin kimliğinize bir bakayım kim yaşlı kim değil. Dedim
Kadın gerçekten çantasından çıkarıp kimliğini bana uzatmaz mı? "Buyurun" cevap biz ondan on dört yaş bile büyükmüşüz :)))
O gün mantıken haklı olmayan o çula çaputa kendini sarmış çıkıp benden yaş farkına boşu boşuna celallenmişti…
Türk halkı olarak toplum taşım araçlarını kim yer kaptı yerine bazen de oturma odası havası verenlerle karşılaşıyoruz.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.