Algılayış: Yürekten Tanrıya
Ağlamak istiyorum ancak yalnız ağlamayı kaldıramayacak kadar bencildir yüreğim.
Öyle merhametli insanların yanında ağlamak istiyorum ki yargılar bakışlardan nasibimi almayayım. Öyle merhametli insanların yanında ağlamak istiyorum ki yaşlı gözlerimin görüntüsünü koz olarak tutmasın zihninin derinliklerinde.
İşte böyledir yaşamak, yalnızlığın avuçlarında bir ömür tüketmek. Yalnızlık etrafında bir çok vücudun bulunmayışından doğmaz. Gönül rahatlığıyla ağlayabileceği insanlarının var olmayışından doğar.
Ağlamak istiyorum! Ama bu yargıçlar engel oluyor ağlayışlarıma, haykırışlarıma.
Ağlamak istiyorum! Ama bu korkularım engel oluyor ağlayışlarıma, haykırışlarıma.
Ağlamak istiyorum! Ama kendi yarattığım her şey engel oluyor ağlayışlarıma, haykırışlarıma.
İşte bu yüzden tanrı olamaz insan. Çünkü yarattığı her şey bir gün kaybettirir ona. Yarattığı her şeyin bedelini ödemeye mahkum doğar insan ki bu insanın en yüce özelliğidir: kaybetmeden kazanamaz asla.
İşte budur tanrının acziyeti! Hiç kaybetmemiş ve kaybetmeyecek olmaktır.