Dağarcığımda kristalize sözler, hayalimdeki lügatin sayfaları gümüş/ten. Dupduru sular akıp geliyor hayalhaneme köpük köpük, çağıl çağıl. Fırat mı, Murat mı ,Karasu mu, Munzur mu böyle coşkulu kılan harflerimi? Her biri can atıyor demlik güzelini tasvir ve tavsif için.



Kimi zaman çölde bir vaha arıyorum, kimi zaman çığ düşüyor yoluma. Lâkin her defasında bir çıkış yolu buluyorum. Sözün hakimi olamasam da hadimi olarak devam ediyorum yoluma. Hasılı kelam haddimi biliyorum. Çayın renginde ,çaydanlığın isinde gördüğüm hâller kalemin ucuna değdiğinde şiir oluyor…



Çaya demlik güzeli adını verdiğim şiirlerimi ete kemiğe bürünmüş şekilde görmek nasip oldu çok şükür. 2010 Yılında Mersin Kargıpınarı Belediyesi kültür yayınları arasında “Demlik Güzeli” adlı çay şiirleri kitabımı yayımladı. Yani şu fani cihandan kitapsız olarak göçmekten kurtulduk. Her ne kadar kitabımız gereken alakayı celp etmese de okur yazar takımından insanlar tarafından takdir edilmesi bizi yeterince mütehassis etti.



Aslında bu çay şiirleri kitabını Mersin ilinde bir kasaba belediyesinin bastırması yerine Rize, Trabzon ,Giresun illerinden birinin özellikle de Çayın başkenti sayılan Rize Belediyesinin bastırması beklenirdi. Her nedense bu illerden gerekli teveccühü göremedik. Fakat bu alakasızlık bizim çaya dair yazma iştiyakımızı asla kesintiye uğratamadı. Aksin kamçıladı. Yazdıkça yazdık her yazı bir başka yazıyı; her şiir bir başka şiiri doğurdu. Velhasıl biz çayı sevdik, çay bizi sevdi. Şu anda çayla ilgili mizanpajı tamamlanmış deneme kitabımız hazır çok şükür. Ne demiş atalar “Ekici ol da bilici olma!” sabah ola hayrola.


Nefes alıp verme izni olduğu sürece çayla ilgili kalem oynatmaya devam edeceğiz Allah’ın izniyle. Daha nice şiir ve deneme neşet edecek bu fakirin kaleminden inşallah. Çayın bizim yazdıklarımıza ihtiyacı olmasa da bizim çayı anlatmaya haza ihtiyacımız var…
Ankara, 10Temmuz2019 İbrahim KİLİK