Yıllar önce kalbine seslenmişti Fikret Kızılok:

’’Kalbim

Neden hep çıkmaz sokaklarda

Dayanmak artık kolay değil

Bırakacak gibisin yarı yolda..

Sevdin olmadı

Bir dünya istedin kardeşçe olamadı

Kalbim dayanmak artık kolay değil

Bırakacak gibisin yarı yolda’’

15 Şubat 1993’te Koşuyolu Hastanesi 3. Cerrahi de Kardiyolog Dr. Mehmet Özkan’la birlikte yazdığı bu şarkı, Kızılok’un duran yüreğinden kopup gelmiş ve pek çok yapıtı gibi unutulmazlık kazanmıştı. İnsan sevgisiyle, yurt sevgisiyle, ışıltıyla dolu o kalp Fikret Kızılok’u yarı yolda bıraktı gerçekten. Ama aynı zamanda da ’’geride’’ çok şeyler kalmasına neden oldu. 68 Kuşağından günümüze, temel çizgilerin değiştirmeden. ’’değişim masalları’’na aldırmadan ama yenileyerek, farklı kuşaklara da seslenme becerisini göstererek gelen az sayıdaki müzik insanından biriydi Fikret Kızılok. Bülent Ortaçgil, Selda, Moğollar...Bazen ’’bir görünüp bir kaybolan’’ popülerlik ve ’’çok satma’’ uğruna ilkelerinden, niteliklerinden ödün vermeyen ’’az ama öz’’ satışlarla hep süreklilik yakalamış, kendisini Türkiye’ye, dünyaya, sanata karşı sorumlu hisseden müzisyenlerdendi Kızılok. Modalara, değişen dönemlere hiç yüz vermedi, kimliğini hep korudu. Müzik tarihimizdeki en ilginç ve özlü parodi şarkılardan biri olan ’’Pişt Barmen’’, gerçek bir karşı duruş örneği olarak sanırım ’’pek az kulağa’’ küpe olmuştur: ’Dut gibi bulut gibi...Kovulmuş ve Lüt gibi...Geçmişime kargayım...Bir başkayım bu akşam...Geceleri gökyüzünde...Şairlerin önsözünde...Sağdan vurup sol gözünde...Parsa topla benim için...’’

Müzik yapmanın bir ’’bütün’’ oluşturduğuna inandığı için şarkılarını kendi yazdı, besteledi, düzenledi, çaldı ve söyledi. Belki ’’angaje’’değildi Kızılok, ama devrimci bir sanatçı olmanın tüm sorumluluklarını da üstlendi ve Nazım Hikmet yorumlarından ’’Süleyman hep başbakan’’...Başbakan hep Süleyman’’ dan ’’Demirbaş’’a kadar heyecan verici, keyifle dinlenen ve coşkuyla söylenen yapıtlara imza attı. Bir tür ’’kısa Türkiye tarihi’’ olarak ta dinlenebilecek ’’Demirbaş’’, Kızılok’un yorum yelpazesinin genişliğini ve renkliliğini göstermesi bakımından çok tipik bir örnektir. Ölümünün ardından büyük basının anma yazılarında en az dile getirilen özelliğinin bu olması, Kızılok’un hedefi yakaladığının göstergesi sayılabilir. Basının, Kızılok’un deyimiyle ’’alaturka liberalleri’’, Mustafa Kemal hayranı, ’’Devrimcinin Günlüğü’’ yazarının bu yanını elbette görmezden geleceklerdi.

’’Madem ki meşe yaprağı öksüz değil’’ diyordu bir şarkısında, ’’!madem ki korkar akrep geceden...Artık daha hızlı olmalıyız...300.000 kilometreden...’’’ Daha hızlı mıydı, bilinmez. Ama çokta yavaş olmadığı şarkılarıyla ortada...

’’yeterki’nin. ’’Zaman Zaman’’ın, ’’Güzel ne güzel olmuşsun’’un, ’’Uyku Kardeşim’’in, ’’Tek Başına’’nın, ’’Yana Yana’’nın kısacası bir değil, üç kuşağın birden içine işleyen o dokunaklı şarkıların yaratıcısı Fikret Kızılok, ’’bembeyaz, fukara bir bacadan, tek göz olmuş umutlarla, sevdalarla’’ birlikte tütmeye devam ediyor hala.