- 304 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
MADAM ANAHİT
Balıkpazarı, Nevizade, Çiçek Pasajı denilen üçgen olmasa; Beyoğlu’ nun bir anlamı kalır mı bilinmez. Yeninin rüzgarlarıyla, geçmişin büyülü çekiciliğinin dokularını yakalayabileceğiniz yerlerdendir buraları. Eski şiirlerin mısralarını hayata geçirmek üzere buradaki mekanlardan birine oturup, rakı ya da bira eşliğinde sohbet ederken size hiç de yabancı olmayan bir simayı arar gözleriniz, bulamazsınız. Oysa bundan 13 yıl önce bu mekanlarda Akordeonu ile masaların arasında şarkı okuyan bir hamımefendi vardı. Alkole eşlik eden muhabbetlere ara verip o hanımefendinin okuduğu şarkıları dinlemek hazların en güzeliydi. Şimdilerde acılı arabesk ya da tekno müziğin soğukluğunun hakim olduğu Beyoğlu geceleri, onun zamanında Türk müziğinin ’’bir tatlı huzur’’ veren şarkılarıyla boyutlanırdı.
O meşhur Türk Sanat Musikisi klasiği ’’Yıldızların Altında’’ onun Akordeonu ve sesiyle daha güzel olurdu. O şimdilerin İstiklal Caddesi’nde moda haline gelen sokak çalgıcılarının ilk örneğiydi belki de; ama en yerel ve samimi olanıydı. Beyoğlu ve Balık pazarı kaldırımlarında New York’laşmanın zehirinin henüz akmadığı eski zamanların vakurluğunu simgeliyordu. Boynuna asılı Akordeonu olmasa, 60’lı, 70’li yıllardaki ilkokul öğretmenimiz sanabilirdik onu...
Madam Anahit, 2003 yılında, 78 yaşında mide kanseri yüzünden hayata veda etmişti.
Madam Anahit kimdi?
Anahit Yulanda Varon, 1917 yılında İstanbul’da dünyaya gelmiş. Küçük yaşta başlayan müzik serüveni, Ermeni Eseyan Lisesi’nin korosuna katılmasıyla ciddi boyutlara ulaşmış.
Kendisi de müzisyen olan eşinin ölümüyle, iki çocuğuna bakmak zorunda kalan Anahit, Akordeon’unu alarak düğün ve davetlerde çalmaya başlayacaktı. Daha sonraları da Çiçek Pasajı ismi onunla özdeşleşecekti.
Şarkılarıyla gönüllerimizde taht kuran Madam Anahit ışık içinde yatsın.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.