CAMBAZ
Şehrin sokak ışıklarının adice süzülen rüzgâra eşlik etmesiyle başlıyor gece mesaisi. Gece mavisinde kayboluyor tüm hatıralar. Biten günün hüznünü tüm yorgunluğuyla sineye çekmeye çalışan bir kaç dal ve yapraklar. Uzaktan, karınca yuvasını andıran bir Gezegen. Evet Mistik bir gezegen. Bunu seviyorum…
Kulakları tırmalayan siren sesiyle Hastane’nin acil servisine yanaşan ambulanstan yaka paça Müdahale-Muayene odasına alınan iki genç, suçları hane-i tecavüz ve darp. Yapılan muayene ve tetkiklerden sonra tutulan adli raporlar sonrası serbestler. Bu gençler dantelli insanların arasında tekrar. Öğlen saatlerini da ha yeni terk etmeye başlarken tekrar kulakları tırmalayan bir siren sesi ve sessizce morga alınan tanınmaz halde bir ceset. Pek değil da ha, birkaç saat önce iki genç kardeşin adli muayeneleri yapılmıştı. Bu cambazlığın boyutu bu kadar olacak mıydı? Ben tahmin bile edemezdim. Zaten yaralı ve pansumanları yapılmış halde hastaneden uğurlanmışlardı.
Motosiklet ile yolda hareket halinde olan kardeşini arkadan başka bir araç ile darp etmeye çalışan diğer kardeş. Motorun dengesini kaybetmesiyle yere yığılan genç kardeşinin av tüfeği ile göğsünden vuruluyor. Cambaz ışıklar yanmadan olayın sırı ortaya çıkmaya başlıyor, miras davası.
Artık gece karanlığı ve adi rüzgârlar tekrar esmeye başlamıştır. Yeni bir şarkı yazılıyor artık. Yeni hikâyeler, yeni hayaller…
Gün ağarmadan biraz önce uğradım bir gece bekçisinin yanına. Elinde şarabı ve sönmüş olduğunun farkında bile olmadığı sigarası.
“Güneş doğmaz ise ne olacak bu hikâyeler, adi ışıklar hangi şarkıya eşlik edecek?”
Koca bir ülkede yılların beğenisini kazandığı bir spor dalı Futbol. Birkaç cambaz insan tarafından hayli uğraşlar sonucunda tarihi bir leke almıştır. İtalya, yaklaşık yedi-sekiz ay önce uzun süren çalkantıdan sonra futbol takımlarından en iyi olan ve dünyada tanınmış ünlü kulüplere ağır cezalar vermişti. Bu cezalar insanların fren yapmalarına ve cambazların önünü kesmeyi hedefliyordu ancak pek de uzun sürmedi. İki gün önce yapılan bir maç sırasında tribünlerde çıkan olaylar sonucunda bir polis öldürüldü ve bir çok taraftar yaralandı. Bunların hepsinin faturası bu kez çok ağır oldu, oldu ama tarihi bir dipnot oldu.
İtalya Futbol federasyonu ve Ülke başkanlığının aldığı karar ile Ülkede futbol bir yıl ertelendiği açıklanıyor ardından sorunun nasıl çözüleceği hakkında paketler hazırlanıyor. Bununla kalınsa iyi ama ülkede futbol tamamen yasaklanmış durumda. Okullarda bile futbol oynamak yasaktır artık. Başbakan Prodi gereken şartlar oluşmadıkça biz futbolu oynatmamalıyız...
Dünya futbolunda başarılara imza atmış bir ülke ve bu spor dalında yaşadığı sorunlar tabii arada sivrilen birkaç cambaz. Bunların hepsinin nedenine gelince bilmek pek’te zor değil haliyle para…
Bu gezegende adi rüzgârlar eşliğinde ışıkların perili dünyasına dalan cambazlar yok mu? Benim bildiğim bir iki cambazlık hikâyem var, buyurun…
Elinde şarabını yudumlarken bir yandan kendi cambazlığını unutup, kendi serseri dünyasında tanık olduğu cambaz hikâyesini anlatıyor bana.
Buğulu gözler ile kız kulesini seyrederken, elinde, sonradan farkına vardığım ölü bir bebek ile mayın tarlasında gezer gibi seke, seke salınıyor ortalıkta genç kızcağız. Hemen dibimde bulunan bankta konak derdinde zavallı. Yanına yaklaşarak;
Anlat kızım ne oldu?
- Kocam asker. Bugün doğum yaptım çocuğum ölü doğdu.
- Kaç yaşındasın sen kızım? Ne zaman yaptın bu çocuğu?
- On beş yaşındayım emmi. Herif askerden kaçtıydı bir ara o zaman yaptıydık.
- E görüşüyor musun peki eşinle?
- He emmi cep telefonu var arıyorum onu.
- Kızım askerde cep telefonun ne işi var. Yasak orada.
- Senin dünyadan haberin yok. Yasak değil emmi.
- Peki kızım bu yaşta nedir bu evlilik, anlat bakalım.
- Emmi, ben herifi kaçırmasaydım başkaları kaçıracaktı. Kaynak sultan göz koymuştu benim herife ben de kaçırdım işte...
- E ne olacak şimdi kızım?
- Olsun herif bir da ha kaçacak bu gidişle, biz de bir tane daha yaparız…
Bu hikâyenin adı aşktı. Kimilerine tatlı cambazlıklar olarak görülse de hatıraları büyük olur.
İşte Güneş’in aydınlattığı yeni günde bir hikâye daha hatıra defterinde yerini almıştır. Gece olmadan ve hiç vakit kaybetmeden orta doğu cambazlarına uzanıyoruz. Bunu da seviyorum…
Tilkilerin dünya tarihinin başlangıcından bu yana en çok dolandığı toprak bütünlüğüdür. Anadolu’da aşk destanları denilen cambaz oyunların döndüğü zamanlarda başlayan evren teorisine ters hayaller bu tilkiler tarafından yönetiliyordu. Kâbe’de başlıyor cambazların hikâyeleri. Yapılan putlar sayesinde insanların duyguları ve inançları istismar edilirken paralar tabiriyle cukka ediliyordu. Bu sahneler asır boyunca sürdü. Dünya kendini yenilerken tilkilerde yenilendi. Önce İsrail-Filistin arasında geçen sahne oyunları sergilendi ancak bitmek bilmedi. Yıllar kendini kovalarken Irak-İran ve Suriye üçlü sahne oyunu ile yeni bir sahne oyunu geliştirdi. Irak sıkılmış gibiydi ve Kuveyt devreye girerek yunun bir süre da ha sürmesini sağladı.
Olay orta doğuda kalmadı tabii ki. Orta Asya da olayın içine dahil olmak istedi. Afganistan-Pakistan siyasi dalında bir gerilim oyununu sahneye taşıdı. Gözleriniz biraz da ha büyüsün bakınız çok uzaklarda Küba da neler oluyor. Çok ilginç görünüyor her şey. Geri dönüyoruz başladığımız noktanın biraz kuzeyine, Çeçenistan-Rusya-Azerbaycan ve diğer yakın topraklar.
Hemen şöyle bir göz atalım Afganistan ve Pakistan arasında neler oluyordu. Afganistan’da çok kaliteli eroin ve esrar ekinleri bulunmaktadır. Bir zamanlar büyük bir bölümünü Rus’ların elinde olduğu bu ekinler sonradan Afgan Mafyaları tarafından ciddi bir şekilde ele geçirilmişti. Mafya dedik ya, sonradan bunun ne mafyası olduğu ortaya çıktı. Din örgütü diye bin bir cambazlıkla insanlara inandırıldı. Bu mafyanın Amerika ile bağlantıları sayesinde yıllarca bu mallar dışarıya çıkarıldı. Pakistan tam bu sırada devreye girdi ve pay istedi. Sonrasını hayal edin artık…
Orta Doğu’nun tam göbeğinde Petrol krizi vardır. Yıllar süren anlaşmazlıklar... Yüz yıllar önce yapılan toprak kapma savaşları tarihini artık bu cambazların yeni oyunlarını sahne almaları için senaryodan öte bir şey değildir.
Yüzyılın tek toprak savaşının ciddi muharebesi Anadolu yani Türkiye’de olmuştur. Ancak yarım kalmıştır, başarısızlıkla sonuçlanmıştır. İleriki yıllarda karşılaşacağımız tek toprak kapma savaşının burada yaşanacağını sanıyorum. Oynanmamış tek sahne, tilkiler için enfes bir sofra…
Amerika’nın Önce Orta Doğu’yu karıştırarak geliştirdiği planda ilk hedef Afganistan’dı. Bu zamanda en iyi uyuşturucu sevkıyatını üniformalılar yapmaktadır. Şu an bile Afganistan’dan tonlarca esrar ve eroin Avrupa’ya aktarılıyor. Kaç geceye sığar bu hatıraların temizlenmesi? Gün güne sığmıyor artık, cambazlar yirmi dört saati yetersiz bulmakta…
Ben sokak ışıkları rüzgâr ile adi bir dans yaparken, elimde kahvem ve iki numara gözlüklerim ile bu mistik gezegeni seyrediyor olacağım. İki numara dediysem sizin dünyanızda ölçtüğünüz tilki metrelerden değil. Ben Venüs’ten bakıyorum size ve bunun için bu cambazlıklarınızı görüyorum.
Cambaz Ruhal kendince yıllar boyu takip etmiştir hırsızları. Pek bir süre sonra yaptığı yanlış’ın farkına varmıştır. Cambaz hırsızlar iki’ye ayrılırmış; “AŞK VE PARA” hırsızları. İki yol sen hangi yoldasın? Ortası yok bunun. Sadece sağ ve sol...
Genc haberler/cambaz köşesi