- 363 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Aşkın kokusu mu?
Kendine değer vermenin diğer adıydı başkasına değer verebilmek. Kendimizden farklı olduğu için değil, sadece değer verdiğimiz insanlar, özünde insan olmak şartlarını taşıdığı için.
Haydi, yalan söylemeyelim kendimize, kaçımız bu şartları özveriyle sağladık? Kendimizin dışında kalanları insan olarak görmezken bazen, kaçımız insan kalmayı başardık? Ortak değerleri kendi kendimize şekillendirdiğimizden olacak, değer vermek bir kişiyi çok sevmek olarak tanımlanır oldu. Oysa temelde ’değer vermek’ kendimiz de dâhil geçtiğimiz her yere bir şeyler katabilmek, rengimizi başkalarının renklerine bulayabilmekti. Neticede özümüzü kaybetmeden birlikte yaşamaktı evrende.
Bulduğu her boşlukta erkeklerin kadınları, kadınların erkekleri konuştuğu bir toplumun, toplu hareket eden bireyleriyiz maalesef biz de, dünyadaki birçok toplum gibi. Öyle çok aynı noktaya odaklanmış ve öyle çok dillendirmişiz ki kendimizden olduğunu sandığımız bu yakınlaşma mevzusunu, dünya tek renk olmuş zamanla.
Gençliğini, kendini tanıyamadan bir başkasının rengine adayan kadın ve erkekler yan yana. Hatta el ele, kol kola. Onlara göre, bunun adı aşk. Bundan başkası yada ötesi anlamsızlık. Ama neden sonra, artık renkleri bile seçemeyen aynı insanlar, hayatın birlikte anlamsızlaştığından dem vurup yeni renkler bulmak için kader yollarına d/üşüyorlar ansızın.
İşte bu yüzden kendimizden daha çok değer verdiğimiz insanların çemberinden geçeriz hiç durmadan. Hem de sebebi bizden kaynaklanan, hiç ummadığımız sonuçlarla. Biz çok yaklaştığımız için çember genişler ve yine t/aştığımız için çember daralır.
Kabımıza sığamaz, kabuğumuzu kıramaz, değer bilmeyi şeref sayan cevherin aslında yüreğimiz olduğunu unuturuz. Kotayı aşan sevgi veriş alışlarımızda sürekli değerimizin bilinmemesinden yakınırız bütün bunların bir sonucu olarak. Artık sıkılmışızdır. Suçlular daima, bu değeri hak etmeyen diğerleridir.
Kendimize vermemiz gereken değer ve güveni sürekli israf ederek özel olduklarını düşündüğümüz insanlara yükleyen bizler ise gayet masumuzdur gerekçelerimizde. Ne de olsa çok sevmişizdir. Adı, aşktır bu şeyin. Tadı ve kokusu güzel, hazmetmesi zor gerçekler bütünü...
Sami Arlan...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.