- 469 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
Ejder Krizi 4
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Beyaz Nehir şehrinden yola çıkan kafile herhangi bir sıkıntı olmadan gece konaklayacakları alana vardığın da.
Prensesin yanına çağrılan Abel; Yol durumu, güvenlik, yemek saati, askerlerin moral durumu gibi anlatılması gereken şeyleri anlatıp ayrılmak için izin istediği sırada. Garcia biraz daha beklemesini istediğini belli edecek şekilde hareket etti
- buyurun majesteleri emriniz nedir
- bir dakika şövalye
Çadırda bulunan hizmetliler prensesin emriyle dışarı çıktıktan sonra Garcia elinde bulunan tomarı bırakıp söze girdi
- teklifi mi düşündün mü Abel
- evet majesteleri siz beni buna uygun gördüyseniz seve seve bunu yapacağım
- güzel ama senle bir konuda anlaşalım yanımızda kimse yoksa bana Garcia diyeceksin
- nasıl olur majesteleri ben sıradan biriyim
- ben istersem olur üstelik sen benim hayatımı kurtardın bana adımla seslenmen neyi değiştirir
- emredersiniz majesteleri
- bak hala ve şu emredersiniz lafını da kaldır prenses şövalyesi olarak çoktan bir çok barondan daha yüksek bir unvana sahipsin sana anlatmam gerekenler var. Öncelikle otur
Abel kendine gösterilen yer minderine oturarak Garcia’nın gözlerine baktı.
- dinliyorum Garcia
- güzel çabuk kavrıyorsun kimi şeyleri. Biliyor musun her yıl bu ülkede binlerce çocuk açlıktan ölüyor sadece çocuklarda değil. Her yaştan yüzlerce insan ölüyor. Ölüyor demek yanlış, aslında öldürülüyor.
- nasıl öldürülüyor
- soyluların yani bizlerin aç gözlülüğü ve zevkleri tarafından öldürülüyor. Babam tahta oturduğundan beri bunu engellemek soyluları dizginlemek için elinden geleni yapıyor bende yapıyorum. Ama hiçbir insan gücünü öyle kolay teslim etmez zenginlikten vazgeçmez. Aslında biz kimsenin zenginliğini istemiyoruz sadece halka toprak dağıtmak ve gelirlerini arttırmak için uğraşıyoruz. Çünkü halk bir ülkenin asıl varlığıdır o aç olursa iki üç insanın tok olması ülkeyi büyütmez. Ama halk tok olursa o ülkenin korkması gereken birçok şey ortadan kalkar.
Babamın ve benim en büyük destekçilerimizden biri Beyaz Nehir şehri lordu vali Gordon du onun öldürülmesi bana şunu fark ettirdi. Artık daha dikkatli olmamız gerek çünkü bu işin arkasında sadece bu ülkenin şeytani soyluları yok bu işin arkasında Ebedi kış krallığı var çünkü vali Gordon aynı zamanda bir askeri deha idi. Kış krallığı ile geçmişte yaptığı tüm muharebeleri kazanmış ve bizi 30 yıl önceki istiladan kurtarmış olan kahraman oydu. Zaten bu sayede bu kadar yüksek bir mevki elde etti.
Kış krallığı adını duyan Abel dişlerini sıkıyordu. Kendi tarihi de kış krallığı ile birdi zira.
- peki benden ne istiyorsun Garcia. Ben tüm gücüm ve ruhum ile bu krallık için savaşmaya hazırım. Kış krallığı denen ve bu kıtaya sürekli kan getiren o şeytani ülkeyle de sonuna kadar savaşırım.
- Bunu biliyorum ama ailenin kış krallığından geldiğini de biliyorum.
Abel ilk kez birinin karşısında savunmasız kalmıştı onun tedirginliğini fark eden Garcia gülerek
- Şövalyem yapacağım adamı araştırmam suç mu aslında pek de bir şeye ulaşamadım. Ancak annenin görünüşünde. Ebedi kış krallığı tarafından yok edilen feniks hanedanlığının kalıtsal saç rengi bulunması bir merak unsuru benim için. Bu kıtada ki tüm kızılların Feniks soyundan geldiği ile ilgili efsaneyi biliyorsundur. Ancak baban ile ilgili bir şey bulamadım muhtemelen oradan gelmenizin sebebi babanla ilgili
- bu ülkeye yerleştiğinde annem, ben henüz doğmamıştım. Burada dünyaya geldim. Tesadüf olduğuna inanıyorum bu kızıl saç olayının . Babama gelince onu hiç görmedim ve bana hiç anlatılmadı.
- ahahaha tedirgin halin böyle demek neyse bunu anlatmak için kendini zorlamana gerek yok. Bir gün elbet anlatırsın.
Sırtında bulunan bir çift kanat gibi görünen doğum izini de biliyorum unutma.
- senden korkulur Garcia
- elbette daha çok konuşacak zamanımız olacak nasılsa seninle. Şimdi sana asıl söylemek istediğim şeye geleyim emrine beş bin adam verilmesini sağlayacağım. Okula devam etmene gerek yok zaten gösterdiğin yetenekler ile o okulu aştın bile. Bir tür gezici çekiç güç olacaksın. Bu askerleri daha iyi yetiştirmek, sana güvenmeleri sağlamak gibi konular tamamen senin . Sana sarayda bir oda ve yeterli miktarda maaş lazım olan her şey tahsis edilecek. Ayrıca bunu reddetme hakkın yok. Şövalyem olmanı istemem benim şahsi arzum idi bu ise ülkem için yapmam gereken.
- fazla düşünmeme gerek yok Garcia kabul ediyorum
- oh o zaman rahatladım şimdi bizi konuşalım
- efendim
- aklı gitti aklı artık benim şövalyemsin yakınımda olman gerek.
- elbette bunu biliyorum elimden geleni yapacağım
- beni koruyacak kollayacak haberdar edecek saygı duyacak ve seveceksin
- sevmek
- elbette sevmek sevmediği birini kim her şeyi ile korur ki
- sanırım haklısın seni sevebilirim
- tabi ki haklıyım
Abel Garcia’nın yanından ayrılırken ikisinin de omuzlarına da. Bir başka insanın yükü binmişti. Bu yük ikisini de mutlu ediyordu. Birinin ruhunu sırtlanabilecek kadar güçlü olmak.
Gece güne döndüğünde gökyüzünde tatlı bir güneş yükselmeye başladı . Kafile sabah atıştırmalıklarını yedikten sonra.
Dinlenmiş ve zinde olarak yola düşmeye hazırlanırken bir sorun patlak verdi. Garcia at arabasında değil de dışarıda Abelin yanında at sırtında yola devam etmek istiyordu..
Abelin tüm dil dökmelerine ve hatta yalvarmasına rağmen yine de Garcianın istediği oldu.
Tabi ki Abelin etkisiyle diğer askerler görmeden Garciaya bir hizmetçi kıyafeti giydirilip yüzüne bir tül örtüldü. Abel Garcianın kulağına eğilerek
- böyle de bi başka güzel oldunuz
- sus yoksa seni astırırım
- bir hizmetçi beni nasıl astıracak
- Abel kızıyorum.
Hazırlıklar bitince yola çıkıldı
Başkente son iki saatlik yol kala kafilenin başında ki Abel aniden durdu.
Artan nal ve ayak izlerini fark etmişti.
Prensesin at arabası o olmayınca en arkada kaldığı için Garcia hala Abelin yanında at sırtında idi.
Burası sadece önemli zamanlarda hızlı olsun diye kullanılan sarp ölüm geçidi idi. Ve burada bu kadar çok iz tehlike sinyallerini çalmak için yeterliydi.
Abel ani bir şekilde atından inip bağırdı
- Herkes hazır olsun muhtemelen bir pusuya düştük önceliğiniz majestelerini korumak ve ilk fırsatta beni takip ederek buradan ayrılmak.
Askerler Abele ne diyor bu diye bakarken kafilenin en arkasında bir patlama sesi duyuldu. Prensesin at arabası parçalanmıştı.
Askerler ilk şaşkınlığı üzerlerinden attıktan sonra tozun toprağın içinde bilinmeyen düşmana karşı kendilerini savunmaya çalışıyorlardı ve Abel yine bağırdı.
- kalkanlar oklar geliyor. Bu bir tür pusu olduğu için karşı taraf hem avantajlı hem dezavantajlı idi. Muhtemel sayıları az idi ancak iyi eğitimli ve donanımlı oldukları gerçeği çok açıktı.
İkinci ve üçüncü ok yağmurundan sonra 40 asker ölmüştü Abel hızlıca Garcianın atının arkasına atladı.
- özür dilerim bunu yapmam gerek seni daha iyi korumak için
- sorun değil burada ölsem de sen benim kahramanımsın
- ölmek basit bir kelime siz yaşayacaksınız halkınız için.
Ve yüzleri siyah maskeler ile kapatılmış düşman ortaya çıkıp birebir kılıç savaşına katıldı. Bu sefer şans Abel den yanaydı prensesin at arabasında öldüğünü düşünen kurt krallığı askerleri. Yaşadıkları aşırı hüzün ve intikam alma dürtüsü ile canlarını hiçe sayarak düşmana direndi. Beklediklerinden daha büyük direniş ile karşılaşan pusu ekibi yavaş yavaş çözülmeye başladı.
Yarım saatin sonunda Abel açıklığı fark edip bağırdı
- herkes geri çekilsin başkente, sürün atlarınızı intikam almak için yaşamak gerek.
Garcia önde Abel arkada altlarındaki at dörtnala şaha kalkarak koşmaya başladı ne kadar hızlı o kadar iyi. Bu geçidi atlatsalar kurtulma şansları çok yüksekti.
Geçidin sonuna doğru Abel sırtında bir acı hissetti bir ok zırhına rağmen bedenine saplanmıştı. Bunu Garciaya fark ettirmemek için atın dizginlerini daha hızlı kavrayıp bağırdı.
- prensesimiz çok yaşa kralımız çok yaşa. Onu takip eden askerlerde ona eşlik etti.
Babasından başka ilk kez bir erkeğe bu kadar yakın olan Garcia utanç içindeydi bu ölüm kalım anında Abelin ne kadar güçlü olduğunu düşünmek.
Ah ben bir aptalım diye düşündü .
Uzaktan başkentin surları gözüktüğünde. Ne zamandır susan Abele
- kurtulduk yine kurtardın beni
- ......
- anlamadım Abell
Abelin başı prensesin omzuna düştü. İçinde dağlar devrilen Garcia Abelin gevşeyen ellerinden dizginleri aldığı sırada vücudun da sıcak bir şey hissetti.
Korkuyla elini o sıcaklığa attı
Kan
Garcia ata daha da yüklendi gözünden süzülen yaşlar birbirini takip ederken.
.ölemezsin diye bağırdı....
)