- 446 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
Allah dan Hükumet Bu İşe El Attı da Düzeldi
Yetmişli yıllarda çook garibandık, çok fakirdik. Babamız, evet sadece babamız çalışır ve altı çocuklu ailemiz bir tek onun eline bakardı. Evimizde televizyon bile yoktu, bir kötü transistörlü radyo ile idare eder her bir şeyi ondan öğrenirdik. Ne yapalım ne edelim de okul tatil olunca, babamıza yardım edelim derken, bir yaz günü babamız, benim küçük kardeşim Hacı ile bendeniz İsmail’e ’’Müjde size iş buldum çocuklar.’’ diye eve geldi neşe ile. Bizim de yüreğimiz pır pır ediyor. Yaz tatili, çalışacağız da hem babamıza yük olmayacağız, hem de evin ekonomisine bayağı bir katkı yapacağız. Haliyle soruyoruz babama ’’Ne işi bu baba zanaata mı verdin bizi, terzi mi berber mi, araba tamircisi mi ne işi?’’ Babam ser verip de sır vermeyen yiğitler gibi ’’Durun hele çocuklarım az soluklanayım anlatırım durun hele.’’
Babam bir bardak su istedikten sonra eli ile ağzını silip bir de öhö öhö çekti döndü bize ’’Evlatlarım şu bizim yakınımızda ki Veli Amcanızın tuvaletinde bekçilik yapacaksınız.’’ dedi. Kardeşim Hacı’da ben de şaşırmıştık. Ben hemen döndüm babama ’’Nasıl baba ya tuvalet mi temizlettireceksin bize?’’ babam tekrar kardeşime ve bana dönerek ’’Yok oğlum yok temizleme değil bu iş sadece girenden çıkandan para alacaksınız büyük bir lira küçük elli kuruş tarifesi böyle imiş ben de yeni öğrendim.’’ O ara da Hacı bana baktı ben de Hacı ile göz göze geldim, sanki onunda kafasına yatmış gibiydi, biraz kokulu olsa da para kazanıp babamıza yardım etmek vardı işin ucunda ’’Tamam baba sen ne dersen o, biz sana hiç itiraz ettik mi şimdiye kadar, ayrıca öl dersen de ölürüz yani o derece.’’ Bunu duyunca babamızın ağzı kulaklarına varmıştı, haliyle çok sevindi bizim de itiraz etmediğimize. ’’Peki baba ne zaman başlayacağız tuvaleti beklemeye?’’ biraz düşündü babam ’’Ben söyleyeyim Veli Amcanıza, yarın hemen başlayın tamam mı?’’ Olmuştu bu iş biraz kokulu ve ..oktan bir iş olsa da biz de eninde sonunda para kazanacaktık.
İşte büyük gün geldi nihayet. Bu gün kardeşim Hacı ile bendeniz İsmail’in ilk mesai günümüz. Kapıya da tuvaletin sahibi Veli Amcamız kocaman bir yazı ile büyük bir lira küçük elli kuruş diye yazıyı yazmış, altına da iri iri harfler ile MÜDÜRİYET kelimesini eklemiş. Hmmm! Demek ki biz de tuvalet müdürlüğünde çalışıyoruz, yani öyle de basit bir iş yeri değil haniyse. Bizden başka da çalışan yok zaten. O zaman ben müdürüm en kallavisinden, kardeşim Hacı’da müdür yardımcısı oluyor bu durumda. Ulan şansa bak be dün hiç bir sıfatımız yok iken bu gün ben müdür kardeşimde müdür yardımcısı oldu bir dakikada. Arkadaşlarımız okula dönünce sorsa ’’Yaz tatilinde ne iş yaptın oğlum?’’diye. Hemen cevabı hazır yani ’’Ben müdürdüm kardeşim de müdür yardımcısıydı oğlum.’’ peh peh havalara bak biz de ki. ’’İş ne üzerineydi diye de soracak olurlarsa ona da cevap var basitçe gübre işi oğlum der sıyrılırız.’’ Hayvan gübresi değil de bu da insan gübresi bir çeşit, bir nevi gübre fabrikası işte ya. Evet, evet iş yerimizde biraz koku var ama o kadar kusur kadı kızında da olur canım. Yani efendim geniş bir açıdan bakarak açıklayacak olursak, kapalı yerlere girip de oturarak hacet gidermeye çalışanlar bir lira toka edecek bize, ayakta olup da sadece küçük abdestini yapacaklarda, onun yarı fiyatı olan elli kuruşu bırakıp gidecekler müessesemize. Limon kolonyamız ve renkli peçetelerimiz ayrıca müşterilerimize ikramımız dır. Aman efendim o kadar gelip bizim tuvaletlerimizin kokusunu çekiyorsunuz bir de sizden peçete ve kolonya için ayrıca para mı isteyelim değil mi ama? Müşteriler yavaş yavaş gelmeye başlıyor. İyi takip etmek lazım hepsini. Kim büyük yapıyor, kim küçük abdest yapıyor çok sıkı takip etmeli. Hadi adam içeri girdi de büyük yapıp sonra ben küçük yaptım dedi, ne olacak? Külliyen zarar hem de elli kuruş. Böyle on kişi büyük abdest yapıp, ben küçük yaptım diye yalan söylese günlük zarar neredeyse beş lirayı buluyor o günkü şartlarda iyi para. Veli Amca sonra kovar bizi alimallah...
Birinci günü kazasız belasız atlattık çok şükür. İkinci gün de erkenden işimizin başındayız en kokulusundan, sulusundan, sabunlusundan. ’’Hacı dikkat et oğlum şu giren çıkanlara bak adam küçük yapacağım diye giriyor, sonra büyüğünü yapıyor biz de şapa oturuyoruz.’’ Hacı gözlerini dört açmıştır benim uyarılarım sayesinde. ’’Amca sen büyük mü yapmıştın küçük mü?’’ Amca ellerini yıkarken cevap verir. ’’Küçük oğlum küçük, sen görmedin mi pisuvara çiş yaptığımı?’’ öyle çok adam giriyor ki nereden bilsin büyük mü küçük mü? Bu sefer başka birini kolundan çeker Hacı ’’Amca sen sanki büyük abdest yaptın gibi?’’ Amca ne desin ’’Yok oğlum yok vallahi küçük yaptım.’’ Yalan söyler mi söylemez mi amca ’’Büyük yaptın amca gördüm şu beyaz kapılı yere girdin ya.’’ Amca pişkindir ’’Oğlum oraya girdim ama küçük yaptım ben oturarak şeyderimde o neden ile’’ şaşırır yine Hacı ’’Haaa öyle mi amca kusura bakma tamam o zaman elli kuruş ver sen.’’
Büyük abdest ile küçük abdest arasında ve şarıl şarıl sular ile sabunlar ile geçiyor gidiyor hayat tuvalette. Isındık bayağı işimize. Arkadaş kadın tuvaleti olsa her şey kolay orada zaten küçük abdest yapma yerleri yok, ama o da olmaz biz erkek onlar kadın paralarlar bizi sonra. Bazen kalabalık geliyorlar takip edemiyoruz herkesi. ’’Hop Amca sen büyük yaptın gibi sanki?’’ Çoğusu renk vermez ’’Yok oğlum yemin billahi küçük yaptım bak şu çıkan amcana sor istersen onun ile pisuvar kardeşliğimiz vardı yana yana şeyttiydik.’’ Kime ne soruyorsun ki bozacının şahidi şıracı zaten. ’’He vallahi kardeşler amca benim yanımda şeyytiydi komşuyduk pisuvarda.’’ Akşama kadar büyük yapanlar ile küçük yapanları ayıklayacağız diye canımız çıkıyor, burnumuzdan soluyoruz vallahi. Bazen kamyoncular geliyor tuvaletimize, mola veriyorlar haliyle beş on kişi, takip et edebilirsen. Yalvarıyoruz adamlara adeta ’’Ağabeyler, amcalar ne olur büyük yapıp da küçük yaptım demeyin bak patron sonra bizden hesap soruyor gözünüzü seveyim amcalar bak sonra biz cebimizden ödüyoruz arada ki farkı aman diyeyim ağabeyler. Hangi şekilde defi hacet ettiyseniz onun ücretini alalım yoksa ...oktan işlerden dolayı ...oktan durumlara düşeceğiz eninde sonunda.’’
Sonra bir gün ne oldu biliyor musunuz? Tuvalet sahibi Veli Amca ellerini ovuşturarak ağzı kulaklarında yanımıza geldi. ’’Yavrular size bir müjdem var.’’ dedi. Şaşırmıştık Hacı ile ben baştan, döndü bize ’’Bundan sonra daha az yorulacaksınız evlatlarım.’’ şaşırmamız devam ediyordu ’’Hükumet tuvalet işine de el attı bundan sonra küçük abdeste ayrı büyük abdeste ayrı para alınmayacak küçük ve büyük fiks fiyat her şey bir lira siz sadece parayı alın kolonyayı dökün, peçeteleri verin. Kanun hükmünde kararname ile fiyatlar teke indirildi resmi gazete de yayınlandı yarından sonra böyle.’’ Vay vay vay ki vay!!! Bundan daha güzel haber olur mu Veli Amcam benim, kardeşim ile derin bir oh çekmiştik, bundan sonra kim büyük yaptı kim küçük yaptı diye ...ıçlarında gezmeyecektik kimselerin. ’’ Hay Allah razı olsun hükumetimizden, yoksa şapa oturduğumuzun resmiydi yırttık vallahi yırttık Hacı, Allah hükumetimize devletimize zeval vermesin.’’
AHMET ZEYTİNCİ