- 469 Okunma
- 3 Yorum
- 1 Beğeni
Ejder Krizi 3
Abel giriş sınavlarını zorlanmadan atlattı. Aldığı eğitim bunda ne kadar etkili oldu bilinmez ancak okula birinci olarak girerek insanların dikkatini çektiği kesindi.
İlk bir ay onu resmi olarak bir soylu gibi düşünen bir çok kız yada erkek öğrenci onunla tanışmaya arkadaş olmaya çalışıyordu. Bir iki gün arkadaşlık lakırdısı sürdükten sonra onun geldiği yeri ve asil olmadığını öğrenenler birer birer yanından uzaklaştı.
Zira insanların sosyal statü takıntısı çok yüksekti okulun sınırları içerisin de kimsenin sosyal statüsü eğiticiler ve şefler için gereksiz olsa da binlerce yıldır insanların beynine işlemiş olan o sınırları kırmak imkansıza yakındı.
Askeri taktik ve strateji ve bire bir muharebe derslerinde öne çıkan Abel okulun yıldızı olarak iyice ünlendi. Diğer öğrenciler ondan hazzetmese de onun ileride nerdeyse kral için çalışacağına emin oldukları için onu rahatsız etmeye cüret etmiyorlardı. Abelin okulda sıklıkla konuştuğu tek kişi herhangi bir soylu sınıftan gelmediği halde kralın baş koruması olacak kadar yükselmiş olan Federico idi.
Federico ona arada şehirde eğitiyor, krallığın durumunu anlatıyor ve Abele bir gün kendi yerine varis olarak kralın kılıcı olmasını öğütlüyordu.
Otuzlu yaşlarını geçmiş tek gözünü bir savaşta kaybetmiş arada aşırı sinirlenip köpüre bilen. Okuma ve yazma da o kadar mükemmel olmayan ancak maaşını yarısını krallık da ki yetimhaneye bağışlayan şövalye Federico bir rol model olmasa da bir amca olarak harika bir adam olabilirdi. Abel eve döndüğün de Darknese bu adam dan bahsetmeyi ve hatta onların evlenmesinin ne kadar güzel olabileceğini düşünüyordu.
Kış kurt krallığına indiğinde okul tatile girdi ancak Abel ona annesi tarafından verilen en iyinin iyisi olma görevi ve yemini nedeniyle okulda kalmaya devam etti.
Zaten mecbur kalacaktı parasının büyük bir kısmını bir gün yardım etmeye çalıştığı bir dilenciye kaptırmıştı.
Okulda günlük rutin eğitimlerine devam ederken onun evine gitmediğini gören Federico tarafından hem tecrübe edinmesi için hem de biraz para kazanması için şehir devriyesine alındı.
Devriye genelde sorunsuz geçiyordu arada dilencileri kovalamak şehir kapılarını kollamak vergi toplamak gibi işler.
Abel saat altı gibi uyandı her zaman ki gibi önce elini yüzünü yıkayıp tam beden temizliğini yaptıktan sonra hafif zırhını kuşanarak. Günlük koşu ve kılıç antrenmanlarını tamamlamak için karla kaplı avluya indi.
Tekrar kar yağmaya başladığı sırada rutini tamamlamış olan Abel, paltosunu sırtına alarak görev yerine doğru yola çıktı.
Kedilerin soğuktan büzüştüğü, sokak köpeklerinin bir parça lapa için birbirini boğduğu, insanların mümkün oldukça soğuğa maruz kalmamaya çalıştığı zamanlar.
Geçtiği yolda evlerinin kapısındaki karları temizleyen insanlar ona selam vermeyi ihmal etmiyordu. Sıradan halk için Abel bir kahraman görevi görmeye başlamıştı bile.
Devriye ye giderken ve dönerken sıcak bir kahve yada arada bira içtiği Patra’nın hanına bugün uğramadan yoluna devam etmeye karar verdi. İçinde bugün hem iyi hem de kötü şeyler olacağına dair inançlar vardı.
Barın kapısında bekleyen Lili onu kolundan tutarak
- nereye gidiyorsun kahven çoktan hazır çörek bile yaptım senin için aslında annem yaptı biliyorsun benim kiler lezzetsiz oluyor.
Lili ile tanışalı iki ay olmuştu kız açıkça ona ilgisini belli etmekten çekinmiyordu. Eh sarışın yeşil gözlü ortalamanın üzerinde bir boya sahip. Küçük burunlu gülünce gamzeleri açılan Lili çok güzel bir kızdı ve Abelin ona gönlünün kaymasının an meselesi olduğu açıktı.
- bugün devriye koruma görevi Lili ondan erken gitmem gerek
- hımm bekle o zaman çok az sarıp vereceğim sana onları.
Beş dakika sonra Lili bir küçük yemek çantasını Abele uzattık dan sonra. Onun beklemediği bir anda yanağından öpüp. Kızararak koşar adım hana geri döndü.
Abel eline tutuşturulan çöreklerden birini yemeye başlayarak yoluna devam etti. Gerçekten lezzetli idi ve o öpücük daha lezzetli idi...
Koruma görevi klasik olarak şehrin soylularının yaşadığı bölgeden saraya gelecek yahut saraydan başka yere gidecek olan yüksek rütbeli kontlar, soylu çocukları, taşınacak para veyahut değerli ziynet eşyaları için eskortluk yapmayı kapsayan bir tür refakat sitemiydi. Genelde on iki kişilik bir şövalye grubu yanlarında bir kaptan ile birlikte bu işi gerçekleştirirdi.
Abel çörekleri bitirip Lili’nin öpücüğünü düşünerek şovalye grubuna katılacağı yere vardı. Bu sefer her zamankinden daha çok asker vardı 100 kişilik bir grup. Abel henüz resmi olarak şövalye sayılmasa da gösterdiği davranışlar ve iyi eğitimi sayesinde bu gedikli grupların saygısını kazanmıştı.
Federico grubun başına geldiğinde herkes hazır ola geçti ve onu dinlemeye başladı
- Beyler bugün ki göreviniz her zamankinden önemli bu sıradan bir soyluyu korumakla ilgili değil yahut üç beş altın parçasını. Krallığımızın geleceği olan majesteleri prenses Garciayı kış denetlemesi için krallığımızın ikinci büyükşehri Beyaz nehire götüreceksiniz. Oranın valisinin vefat etmesi nedeniyle bu görev bu kış şartlarında yapılmak zorunda kaldı. Elinizden geleni yapın ve gerekirse ölün. Unutmayın prensese bir şey olursa krallığımız büyük sıkıntıya düşer. Bu yolculuk iki gün sürecek ve buradan ayrılan siz şövalyeler bir ay boyunca Beyaz nehirde kalıp prensesle beraber geri döneceksiniz.
Konuşma bittikten sonra prenses ve hizmetçilerini taşıyan altı beyaz atın çektiği kraliyet at arabası saray kapısından çıktı.
Kendine verilen ata atlayan Abel yavaş yavaş hareket etmeye başlayan kafileyi takip etmeye hazırlanıyordu.
O sıra Federico onu yanına çağırdı
- senin görevin özel olarak uzaktan uzağa prensesi korumak Abel herhangi bir durumda inisiyatif alıp gerekirse prensesi alıp kaçacaksın. Şövalye kaptanları ve prenses bunu biliyor. Eğer tehlikeli bir şey olursa tek görevin prensesi korumak anlıyor musun.
- evet anlıyorum ancak neden ben burada kafile içinde daha yetenekli tecrübeli insanlar yok mu.
- evet var ancak ben senin yapmanı emrediyorum bir itirazın mı var. Bu arada ben gelmiyorum sarayda olacağım.
- hayır efendim itirazım yok
- iyi o zaman göreyim seni
- emredersiniz
Prenses Garcia tam bir kraliyet güzeli idi simsiyah gece gibi saçları, o saçları tamamlayan yüzünün ortasına yerleştirilmiş bir çift gece karası göz.
Garcianın ünü onun güzelliğinden yada zarafetinden önce devlet işlerine erken atılması, kraliyet adına birçok yasa çıkarması ve hatta son iki senedir devlet yönetiminde babasına fikir vermesi idi.
Bu fikirler sonucu soylular yavaş yavaş baskılanmaya başlamış. Merkezileşmenin ilk adımları atılmış tarım gelişmiş. Sıradan halkın yaşam kalitesi artmaya başlamıştı. Bu durum Garciayı bir kesim için bir tanrıça bir kesim için ise bir şeytan haline getirmeye yetmişti.
Beyaz Nehir şehrine olan yolculuk beklenildiği gibi herhangi bir problem çıkmadan sona erdi. Yolculuk sırasında Abel sadece iki kere prensesin at arabasına yol durumu ve konaklana gibi bilgileri söylemek için yaklaştı.
Şehre vardıklarında askerler kışlaya yerleştirildi Abel ve takım kaptanları ise birebir prensesi korunak için eski valinin konağına yerleşti. Vali Gordon krala sadık lorların başında geliyordu ve kralın tüm politikalarını destekleyen güçlü bir isim di. Onun ölümü kral için güç kaybı demekti. Zira prensesin yaptığı bir haftalık araştırma sonucunda Gordon zehirlenmiş olduğu ortaya çıktı. Asıl suçlular asla ortaya çıkmayacaktı bir kaç hizmetçi bir iki güvenlik görevlisi asıldı. Ancak yılanın başı aynı yerde sıradaki ısırığı için beklemekteydi.
Devlet işleri haricinde prenses şehrin durumu halkın kraliyet hakkımda görüşleri sağlık temizlik gibi konuları yerinde görmek için tebdili kıyafet şehirde dolaşmayı seviyordu. Her seferinde ona eşlik etme görevi Abele kalıyordu.
Fazla konuşmayan arada sadece gülen bir çift birisi kılıç ve kanı temsil ediyorsa diğeri ülkeyi ve barışı temsil ediyordu.
Abel üç kelime konuşuyorsa ikisi
- emredersiniz ve hemen hallediyorum du. Sosyal statü falan pek umurunda, olmasa da bu kadının yaydığı hava aynı annesininkine benziyordu. Otomatik bir itaat sistemi gibi.
Prenses gelecek için kafasından planlar yaparken çoktan Abeli de bir yere yerleştirmişti. O en azından bir kale idi biraz daha çaba ile bir fil at yahut direk vezir.
Kendisine eşlik edecek şövalyeleri özel olarak seçmişti. Kim olduğu geldiği yer ailesi hakkında fazla bilgi olmasa da okul birinciliği bile Abelin çoktan kraliyetin gözüne girmesine sebep olmuştu. Sevimli güçlü bir erkek. Bir general olup ülke için altı savaş kazanırsa bir prensesle bile evlenebilirdi . Ve bir prenses olarak şımarık soylu çocuklarından ise Abeli seçmek en iyisiydi. Bir varis için bir koca lâzımdı ve buluna bilecek hatta âşık oluna bilecek erkek figürü de hazır dı.
Hava ısınıp karlar erimeye başladıktan iki hafta sonra. Beyaz nehir şehrinin yeni valisi atanmış güvenlik konusunda düzenlemeler yapılıp. Birikmiş resmi işler halledilmişti.
Prensesin ayrılmasından bir gece önce verilen ziyafette. Tedirgin bir halde prensese elindeki şarap kadehini uzatan vikont un kolunu göz açıp kapayıncaya kadar kesti.
Salonun ortasında kopan çığlık prensesin elbisesine sıçrayan kan ve etrafı anında diğer korumalar tarafından sarılıp prenses den uzaklaştırılan Abel.
Köşelerine çekilmiş davetliler dehşet içinde bu sahneyi izlemekle meşguldü. Kendisine sallanan bir iki kılıcı savuşturan Abel. Prensese bakarak
- bu adamın öldürme niyeti vardı muhtemelen size uyarılan o kadeh yada şarap zehirliydi.
- bundan nasıl emin olabilirsin
- öldürme niyetlerini çok yüksek bir halde ise görebilirim. üstelik bu kişi henüz ölmedi. size uzatılan kadeh ile bir şeyler içmesini sağlayın o zaman gerçekler ortaya çıkar eğer hatalı isem teslim olacağım
Abelin dedikleri yapılıp da kadeh acıyla kıvranan adama uzatıldığında kişi bütün acısını unutup uzatılan kadehten çekinmeye çalışıyordu. Her şey ortaya çıktıktan sonra davet hızlıca bitirildi. Suikastı önleyen olarak suçluyu sorgulamak Abele kalmıştı.
Bir milyon altın ve kont unvanı karşılığı bunu yapmayı kabul ettiğini itiraf etti vikont.
Paranın yarısı ödenmişti
Elbette fazla ipucu yoktu eylem trafiği isimsiz mektuplar ile oluşturulmuş para ise başkentten gelen ancak yüzleri dahi kapalı bir grup atlı tarafından yapılmıştı.
Sorgu sonrası hiç tereddütsüz vikontun başını gövdesinden ayıran Abel görevini yapmış olmanın gururu içinde sorgu odasından ayrıldı. Güneş çoktan yükselmeye başlamıştı gökte. Uykusuz bir gece
Abel odasına hiç uğramadan yola çıkma hazırlıklarına başlayan kafilenin olduğu yere gitti.
Atını usul usul severek annesini ne kadar özlediğini dertsiz hayatını hatırladı. Kral için çalışmak muhtemelen her zaman kana bulanmak demekti. Prenses Garciayı korumaktan hoşlanmaya başlamıştı, prenses şövalyesi unvanı hoşuna gidebilirdi.
Presesin at arabası yerini aldığı sırada ürkek bir hizmetçi gelerek Abele bir mektup ve bir kutu verdi.
Dün gece beni koruduğun için sana teşekkür ederim soylu Abel döndüğümüzde babamdan seni isteyeceğim. Benim özel korumam olmak ister misin. Ayrıca kutuda sana özel bir hediyem var. Lütfen yol boyu benim aracıma yakın ol.
Kutuyu açan Abel bunun dün gece prensesin omuzlarında ki şal olduğunu anladığın da yüzü kızardı. Kalbine ılık ılık bir şeyler akmaya başladı.
Yola çıkma sesi ile birlik de atını prensesin yakınlarına sürdü.
O sırada at arabasının penceresinden bakan Garcia ile göz göze geldi.
İkisinin de gözlerinin içi gülüyordu. Prenses perdeyi kapatırken fısıldayarak
- kendine dikkat et bay kahraman daha beni çok koruman gerek
- anlayamadım majesteleri
- eh tabi bir askerden ne bekliyorsam bu konuda.
Kafası karışan Abel prensese ne diyeceğini düşünürken kafile çoktan yola çıkmıştı.
YORUMLAR
Tsukuyomi
Saygılarımla
Bende bu seriyi finale ulaştırmaya söz veriyorum.
Tsukuyomi
böyle tesadüf olmaz okuduğum kitapta "Gordon" bir karakter var. Prenses Abel'e göz koydu Lili'ye yazık oldu yaa. Abel'i nasıl bir kader bekliyor çok merak ediyorum. 4 ne zaman gelir desem çok mu olur?
eskiolan tarafından 7/4/2019 8:49:54 AM zamanında düzenlenmiştir.