- 887 Okunma
- 4 Yorum
- 1 Beğeni
BİLGİ
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Bilgi nedir, bilgi nasıl oluşur, bilge kimdir sorularına, Thales, Platon, Aristoteles (Aristo MÖ 384 – 322) gibi Antik Çağ filozoflarından günümüz düşünürlerine kadar hemen herkes birbirinden farklı ama birbiriyle çok da çelişmeyen yanıtlar vermişler, yaklaşık aynı sonuçlara ulaşmışlardır.
Örneğin Platon’a göre bilgi, “meşrulaştırılmış doğru inançtır.” Aristoteles’e göre, “Doğru bilgi, bilginin nesnesine uygunluğu ile olanaklıdır.”
“Bilgi: Öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile elde edilen gerçek, malumat, vukuf.” TDK
Bilgi; düşünme, kavrama ve çıkarım yapma sonucu oluşur. Bir başka ifade ile araştırarak deneyerek veya gözleyerek bilgi sahibi oluruz.
Günümüzde bilgi, öznenin (insan) nesneyi (insanın dışında uzak- yakın her şey) yorumlaması olarak ifade edilmektedir. Yani başka bir deyişle, bilgi, insan ile evren arasındaki ilişkinin açıklanmasıdır.
Nerden, kimden gelirse gelsin, insana doğaya, insan doğa ilişkisine yararı olmayan bilgi, bilgi değil, gevezeliktir.
Buradan öte bilimsel bilgi, kuramsal bilgi, kurumsal bilgi alt başlıklarına girmeyeceğim. Ama tam burada bir çıkarım yapma gereği duydum ve bilgiyi ikiye ayırdım: ezberlenen bilgi, içselleştirilen bilgi.
İnsan için en değerli bilgi, içselleştirilmiş bilgidir.
Bilgiyi içselleştirme, kişinin deneyimi ve kavrama yeteneğine göre farklılık gösterir. Bir futbol takımını düşünelim… Futbolun kurallarını ve tekniğini futbol hocası sahaya süreceği bütün oyunculara anlatır. Ne var ki her oyuncu, yeteneği ve tecrübesiyle farklı boyutlarda bir performans gösterir. Bu da doğaldır. İşte hoca bu farlılıkları gördüğü nispette sahada oyuncularını konumlandırır. Bu da bize takımdaki her insanın aynı bilgiyi farklı kullanabildiğini gösterir.
Günümüzde özellikle sosyal medya üzerinden her konuda bilgi akışı var. Ne var ki bu bilgilerin, doğru olsa bile, insanlara çok da yararı olmadığını düşünüyorum. Çünkü bilgiler hızlı ve birbirinden bağımsız, tabir yerindeyse, daldan dala, konudan konuya atlayan, hatta bazen konu bile içermeyen, parça bölük bilgi kırıntıları… Daha birini anlayamadan bir başka bilgi düşüyor ekrana.
İşte, bilgi kirliliği diyebileceğimiz akışkan, kaygan bir bilgi çöplüğü…
Sağlıklı, yararlı bilgi, kişinin gereksinim duyduğu, yaşamını kolaylaştıran bilgidir.
Buna da sosyal medyadan değil kaynağından (Bu, bir kitaptır, arşivdir vs.) ya da gözlemleyerek, sınayarak - deneyerek ulaşabilirseniz.
İnsanın süsü bilgi, bilginin süsü tevazudur
Biraz da bilge insandan söz edelim.
Benim bilmediğimi bilen, bilgedir.
“Bilge: Bilgili, iyi ahlaklı, olgun ve örnek (kimse), hakim” (TDK)
Bir başka ifadeyle, bilgide yetkin, bilgisini herkes için ve kendisi için en yararlı şekilde kullanan kimselerdir.
Doğada meyve ağaçları meyveler olgunlaştığında nasıl ki dallarını eğerse, bilge insan da bilgisiyle böbürlenmez, bilgisinden yararlanmak isteyenlere tevazu ile eğilir.
Bilge insanda öncelik, tevazudur. Tevazu ile sunulmayan bilgi ham meyve gibidir, işe yaramaz.
Yazımı şöyle sonlandırmak istiyorum
Bilgi, insan beyninin cevheri ise ürettikleri de mücevheridir.
-------------------------------------------------------------------------------------------------Tahir Eker
YORUMLAR
Tevazu kibir ve gururdan arınmış hoşgörüdür..
Tevazu nefsine yenik düşmeyenlerde görülür tevazu sahiplerine rastlamak sanal ve realde gitgide azalmakta..En ufak fikir zıtlığında adeta velvele koparır gerçek benliklerini sergilerler ..
Karşıdakinde eksikler hatalar görse dahi tevazuyla yaklaşımda çok defa .natlaşanlar ya anlar ya da uzaklaşırlar..Bilge bildikleri arttıkça ufku genişledikçe hiç deryasında olan hiçbir şey bilmeyen gibi öğrenmeye devam edendir..Kibir gurur kendini beğenme varsa az övülmeyle duraklar ilerlemez çokları..Ya da en ufak tenkidler susturur..Ya bilmediğinden susar insanlar..Ya aman sende uğraşamam der..Ya da karşıda kinin fikrine saygıdan sakince dinler fikrini belirtir.Güzeldi yazı teşekkürler..
Bilmeyen hekim candan eder demiş büyüklerimiz..
Soran dağı aşmışta öğrenmeyi teşvik için ne güzel sözlerdir..
Selam ve dua ile..
yolcu9901
Tevazu, en büyük kibirdir. Bilginin getirdiği bilmediklerindir. Bilgelik, egonun ete kemiğe bürünmüş halidir. Bildikçe olan şey daha fazla yalnızlık tır....
Öyle çok keşke durur ki önünüzde hiç bilmemiş olmayı dilersiniz acı içinde.
Sevgilerimler....
yolcu9901
Bağışlayın bana göre tevazu: kibirden arınanların hırkasıdır. diye düşünüyorum. Kibir, insani bir zaaftır. Bilgelik; (ise sizin de doğru olara ifade ettiğiniz gibi) Bilginin sınırsızlığını görüp bilmediğinin bilincine varmaktır. Bundan dolayı da insan kalabalığı içinde yalnızlığı yaşamaktır.
Yunanlı Romen Diogen Atina sokaklarında gündüz vakti denizci feneriyle dolaşırken
Ne arıyorsunuz, diyenlere? Yalnızlığın yangısıla "adam arıyorum." diyordu.
Sevgi, saygıyla esen kal.