- 335 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
…"MA HIDO SAAT KAÇ"?..
"MA HIDO SAAT KAÇ"?
Bu gün matematiği kuvvetli bir benle gurur duyuyorum nasıl mı? Nasıl gurur duyduğumu keşke bir anlata bilsem
işte Orada düğüm kendiliğinden çabukça çözülür de ben yinede konu gereği biz kadınların Matematikteki Temsilcisi:" Hypatia" gibiyim.
Birbirinde oldukça kalın kitapların arasında. Bütün o sayıları alırken, sırtıma. Birde havalı havalı oradan oraya geziyormuşum da. Ayaklarım ise kuş kanatlarına üflemiş rüzğârın gücü ile adeta yere basmıyor olması keyfime daha bir güzellikleri ekliyordu. Bu keyifle umutlarım daha bir yüksek fakat ruhumda resmiyet kazanmayan garip, bir yerde olmam dan dolayıda
O kadar rahatım ki! Şu an hiçbir şeye takılmıyorum. Takılmam zaten bir şeyleri yüzüne çarpmak ve sonrasına toplamakla ve dilimin ucuna takılıp, çıkarması. Bende olanı olmayana bölüp en kolayını seçerdi. Bu vesile ile adını koymadığım bir hikâye’nin konuya sonradan dâhil edilen kahramanı gibiyim de.
Bir ve iki bölüm sonrası galiba yetiştiğim kadarı ile en güzel kıza âşık olunmuş ve delikanlı baba olma hayalini her gün oturduğu kahvenin önünde arkadaşlarına anlatmakla bitiremiyor ve gün sayımı dokuzdan ne sonrası; ne öncesi ansızın noktalanacak da! Sahi biz Kimi bekliyoruz? Daha dün hiç olmayanı İşin en güzel yanı bir ülkenin bir kabilenin kurtarıcı değil de. Sıradan sen ben oğlu kızı işte doğacak olan kişiydi.
Ben yine de parmak uçlarına hünerlerini fısıldayan ve kırkın üzerinde anneanne ve babaanne tarafında örülen hırkaların patiklerin son ilmeğinde ki. O küçük ilmeğin kaçışı neye mal olur oda bilinir olmasına derim ki! Ha gayret bacılar size iki düz bir ters iki düz bir tersti. Herkesçe kız erkek muhabbetti koyulaştıkça koyulaşmalı
Yok, o kadar da değil bu işin abartı kısmı tamamen sonlandırmanın olması gereken kendiliğinden gelişen. El hazırda iki kere iki dört eder çabası kadar oturduğum yerde bir enerji tüketiyorum ki! İşte onu anlatamıyorum. Kendim kadar ama hiç kimseye de.
Sanık suçlu sorgulamasında yine ben
Aynen keşif Amerika kıtasından uzun süren bu matematik dehalığımı neye borçlu olduğumun merakı sizde daha fazla kafa karışıklığı yaratmasın. İnsanın bütün hayattı sayıların ekseninde döner yek beş atarsın çok iyi bir evlilik yaparsın. Birde hep yek atarsan işte o zaman kadınlığın daha bi kutsallaşır. Sayıca çoğalan varlıklara hep özenmişimdir. Asıl konu arzuların burun dikine giderek o gece sabaha bıraktıkları bir insan cenin ne kadar güzel bir şeye dönüşmesidir. Toplumca ayıp kavramını bir kenara bırakıp, dürüstçe harika bir iş çıkartmak bu denilse keşke!
Vallahi böyle işine temiz çalışılan üreme sayılarını gidip, hiç çekinmeden tek tek kutlarken üç beş gülüşün hatırana iyi ki doğmuşsun derim de.
Konu sayılar deyince daha önce kaleme aldığım bir yazı geldi aklıma. O yazıyı iyi hatırlıyorum. Evet, evet saatte sayı kavramını ele almıştım.
Yüz haneli bir köyde tek bir saat bulunurmuş. Almak mı zor olmuş yoksa? her ne sebeplen alınmamış bende bilmiyorum. Aslına bakılırsa daha önce saatle işleri olmayan şimdi o saatten ne beklerler mantığı sizde de mutlaka olmuştur.benim gibi her neyese
Yöre halkı daha çok hayvancılık tarımla uğraştıkları için gündüz herkes bağ bahçesinde gece ise her hangi bir evde bira araya gelirlermiş.
Saat olayı büyük bir yenilik olarak düşünmüş olmalılar ki. Saati olan beye ve ikide bir sorarlarmış ."ma hıdooo saat kaç?"
İşin en manidar kısmına gelince "hıdo" saatti gözü gibi bakarmış. Öyle koluna falan taktığı yok
Saatini küçük bir el kremi kutusunda saklarmış. Hakkını yememek lazım harika bir korum içgüdüsü varmış bizim hıdonun
vallahi brova! kendisine
Kim bilir garibim ne düşünmüştür saatti o krem kutusuna hapsederken
Hele ki o köyde hırsızlık gibi kötü alışkanlıklar yaşanmaması çalma riskini kimse akla getirmez
İyi pekiyi nedir? Ama dediğim gibi mahzunca koruma hissi olmalı. Yâ da kişi kendini o topluma farklı kılma mantığını oluşturmaya çalışmıştır.
"hıdo" benim bu gün sayı kahramanı olmam hedefim tam gözünden vurmuştu. Birazda tavukkarası imiş gözleri beş on dakika oynama yaparak saatin kaç olduğunu merak eden topluluğa söylermiş ve bu bütün gece boyunca sayıca sormalar birbirini takip, edermiş. "ma hıdoooo saat kaç!"
ve giden ömre keşke "ma hıdo saat kaç" diye bilsek……:)))
zaralıcan