Asırları Tersten Okuma
1600’lü yılların başında mekanik üzerine çizimlerinde buhar enerjisinden yararlanmayı Danişmentoğullarından Süleyman Camcı düşünmüştür.
1640 yıllara geldiğimizde Karamanlılardan Arif Kurtboğan buhar gücünü kullanarak Karaman merkez camiisi şadırvanında yaz kış sıcak su akıtan sistemi kurmuştur ve kış aylarında da halkın sıcak su ihtiyacını giderecek sistemler iç anadoluda yayılarak genişlemiştir. Buhar gücüyle mekanik gücünü birleştiren motorların gitgide yaygınlaşmasıyla
1700 ün başlarında Hamas Saklıoğulları Erciyes dağının zirvesinde eteklerine doğru sıcak su nehri hayali projesi sarayın kulağına kadar gitmiştir.
Bir pistonun bir silindir içinde hareketini sağlayacak şekilde buhar basıncından faydalanma düdüklü tencerenin mucidi Berberi fizikçi EbuDerya Yağız tarafından gerçekleştirilmiştir.
Saray mühendislerinden Dervişzade Memlük bey ilgili projeleri inceleyerek ilk yüksek basınçlı buhar motoru çizimlerini yapmıştır.
1710 yılında yapılan bir divanü hümayun toplantısında çizimlerini ve buhar basınçından yararlanıralarak gemilerin yüzdürülmesi projesini dile getiren Dervişzade Memlük Bey’e ilk itiraz Kaptanı Derya Hüsamettin Avşaroğullarından gelmiştir, Kaptanı derya paşamız, itirazını dile getirirken levent sisteminin yara alacağını ve osmanlı denizciliğinin gerileyeceği düşündüğü söylemiştir. Lala Hamidullah Paşa, Kaptanı Derya’nın fikrine karşı leventlerin işsiz kalması durumunda denize kıyısı bulunan tüm osmanlı memalikinde sigorta sistemleri kurulabileceğini ve gemilerde çalışan hiç bir insanın mağdur edilmeden buharlı gemileri kullanılabileceği fikrini padişahın da ilgisini çekecek şekilde sesini yükselterek beyan eder.
Padişah 3. Orhan’da Lala’nın fikrini beğenerek, Sadrazamı kurulacak sigorta sisteminin detaylandırılması için görevlendirir. İslam dininde en büyük sevaplardan biri olan kölelerin hürleştirilmesi de işte buhar motorunun kullanılması durumunda leventlerin iş akitleri meselesinde gündeme gelmiştir. Şeyhülislam, ayıöldüren namıyla ünlü Hızır Keramettin’in kaleme aldığı ferman ile de tüm Osmanlı memalikinde kölelerin sigortalanması sıkı kurallara bağlanır. Bazı yörelerde kölelik sisteminin sigortalanmasına karşı homurtular başlasa da Şeyhülislam ve Yeniçeri ağasının kaleme aldığı müthiş hak-hukuk fermanı ve Padişah hazretlerinin de her iki bendesine karşı ettiği övgü dolu söz hala halk içinde kullanılmaya devam etmektedir.
Buhar gücüyle çalışan ilk gemimiz pamuk, ipek ve perde ve halı gibi ev malzemeleri yüklü olarak italyan limanına demirlediğinde meydana gelen izdiham bugün bile italya’da gündeme gelmektedir. Cennetten gelenler olarak isimlendirilen o günde aslında italyanlar buhar motorundan ziyade getirilen ev eşyalarına ilgi duymuşlardır.
Geminin hem dümen başılığını hem de koruma ağası olan Malkoçoğullarından Demir Bey’in hayalleri ise bambaşkadır. İstanbuldan italyan liman kenti Trieste’ye normal süresinin 1/3 oranında bir sürede giden buharlı gemiyle cebelitarık boğazından hiç durmadan batıya gidip ilk karadan geriye doğru tekrar istanbula kaç ayda dönülebileceğidir.
Ancak hayalleri hiç de umduğu gibi gerçekleşmez Demir Bey’in. 1740 Yılında İstanbuldan 21 pare top ateşiyle deryanın ötesinde olan bitenin öğrenebilmesi için gönderilen iki buharlı gemi olan Anka ve Ejderha hiç bir zaman geri gelemez.
Ancak 2010 yılında Türk Okyanus dipleri araştırma kurumu yaptığı çalışmalarda Bermuda Şeytan üçgeninde iki gemimizin enkazından kalan parçalar gün ışığına çıkarılabilmiştir. 2010 yılında BM’de alınan bir kararla da 2011 yılı Türk Leventleri yılı olarak kabul edilmiştir.
....
Tüm isimler ve olaylar bir kurgudur.
(Devamı gelir mi emin değilim dostlar, lakin bu devirde üzerine düşülmesi gerek en büyük konumuz uzay gemisi projeleri ile türk bilgisayar işletim sistemleri olmak mecburiyetindedir.)