MERHAMET
Merhamet" İmanın ilk meyvesi olan, insanı insan yapan, insan olanın asli vasıflarından sayılan bir duygu olsa gerek.
Bu duygunun karşılığına en çok ihtiyacı olan da herhalde kimsesiz çocuklar ve sokak hayvanlarıdır.
Allah C. C.buyuruyor ki; “Yeryüzündekilere merhamet edin ki, gökyüzündekiler de size merhamet etsin.” Bizde elimizden geldiğince fırsatlar da verildiği sürece ihtiyacı olanlar için bir şeyler yapmamız lazım. Bu bir gülümseme olur, yetimin başını okşamak olur, onu mutlu edecek ufak bir yardım olur, barınağı olmayan bir hayvanı sahiplenmek olur, eğer aç ise karınını doyurmak olur imkan neyi verirse artık.
5 yaşlarında olan Zeyd adındaki bir çocuğun çok bağlandığı, çok sevdiği, adını Umeyr koyduğu küçük bir kuşu vardı. Hz. Peygamber S. A. V. Zeyd’i her gördüğünde “Umeyr’in babası” anlamında “Ebu Umeyr” diye hitap ederdi ona. Bir gün Zeyd’in kuşu öldü. Onun ölümü Zeyd’i çok üzdü. Kuşun öldüğü günlerde Hz. Peygamber Zeyd’in evine gitti. Çocuğun kederli hali, Hz. Peygamber’in merhametli kalbini etkiledi. Onu neşelendirmek istedi. Çocuğun saçlarını okşayarak yanağını öptü. Gülümseyerek:
−“Ya Ebu Umeyr! Nüğayr (serçe kuşuna benzeyen bir kuş veya bülbül) ne oldu?” dedi. “Hayvanı ne yaptın?..”
Hz. Peygamber’in kalbe huzur veren ilgisiyle ferahlayan Zeyd, bu söze çok güldü.
Bizler merhamet timsali bir Peygamberin ümmeti olmakla şereflendirilmişiz bunun için Allah’a ne kadar hamd etsek azdır.
Merhamet, her varlığı ve özellikle her insanı kendimizden daha çok sevmektir ki bunun en güzel örneklerini şüphesiz Peygamberimizin hayatında çokça görebiliriz...