0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
742
Okunma
DEDEM KORKUT
Dedesini bilmeyen geçmişini ne bilsin?
Dedem Korkut Türkün dedesi.
Kopuzuyla Milletine söz söyleyip yol gösteren bir ozan.
Dilden dile, gönülden gönüle, asırlar ötesinden sabah güneşi gibi gelerek ruhumuzu aydınlatan bir ışık.
O bir evliya.
Destanlar kahramanı.
Okuyunca kulaklarımızı çınlatan.
Bize Allah yolunu anlatan.
Boy boylayan.
Soy soylayan.
Hakkı gönüllere yazan.
Yalan nedir bilmeyen.
Ruhumuza ruh, gözlerimize güzellik katan.
Ve böylece, derdimize derman olan.
Türklük davamızın özü.
Maziden atiye giden yolda ışığımız oldu.
Bu gece rüyamda gördüm onu.
Almıştı yanına güzelleri.
Gül açıyor gibiydi gülücükleri.
Mest etti beni.
Türk yurdunda dağıtıyordu sisleri.
Mahşeri kalabalıklara bir dua okuyordu: Yom vereyim hânım:
Yerli Karadağların yıkılmasın!
Gölgelice kaba ağacın kesilmesin!
Kan gibi akan görklü suyun kurumasın!
Kanatlarının ucu kırılmasın!
Kaadir seni namerde muhtaç etmesin!
Koşarken ak-boz atın sürçmesin!
Çaldığında kara polat öz kılıcın kedimlesin!
Dürtüşürken ala gönderin ufanmasın!
Aksakallı baban yeri cennet olsun!
Ak pürçekli anan yeri uçmak olsun!
Allahın verdiği umudun kırılmasın!
En sonunda arı imandan ayırmasın!
Ak alnında beş kelime dua kıldık kabul olsun!
Derlesin, toplasın, günahınızı,
Kaadir Tanrı adı-görklü Muhammeddin yüzü suyunu bağışlasın!
Bu duaya amin diyenler Tanrıyı görsün!
Yusuf Yılmaz