Bir peşin hükmü söküp atmak, atomu parçalamaktan daha zordur. - einstein
Doğan Güneş
Doğan Güneş

Hayatın Çelişkisinden Kaçmaksa ya Asıl Hatamız? Yazanlar kadar Okuyanlar da Dahildir Bazı Düşlere

Yorum

Hayatın Çelişkisinden Kaçmaksa ya Asıl Hatamız? Yazanlar kadar Okuyanlar da Dahildir Bazı Düşlere

8

Yorum

6

Beğeni

0,0

Puan

1276

Okunma

Okuduğunuz yazı 22.6.2019 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.

Hayatın Çelişkisinden Kaçmaksa ya Asıl Hatamız? Yazanlar kadar Okuyanlar da Dahildir Bazı Düşlere



’Kapılar aralanıyor hayatımızda, kapılar kapanıyor..
O kapılardan girenlerle, gidenlerle çoğalıyoruz,
eksiliyoruz..Önümüzde açılan kapılardan
geçebildiklerimiz var ve geçemediklerimiz;
kapanıp da yüzümüze geri döndüklerimiz..
Zira pek çok yakın ve özellikle duygusal ilişkilerimiz
gerçek anlamıyla da metaforik olarak da kapılarımızdan
içeri aldığımız, kapılarından geçtiğimiz insanlarla
kuruluyor’..


-Yüreğine sığdırdıklarıyla oluşur herkesin dünyası..
Yüreğine aldığın kadarsındır..
Ne bir eksik ne bir fazla..
İzlediğin dünyadan oluşur duvarların, çatlakların,
sızıntıların..
Yine de yüreğinin götürdüğü yere gitmek,
her zaman bir ayrıcalık tanımaz ..
Yerleşik aşklar yaşadığımız çağa özgü değildi
belki fakat zamanı ve beklentileri suçlamakta
ne kadar doğru olabilir ki?-

.....

Hayallerimizi tıka basa dolduran ’Beklentilerimiz’
içimize doğru yaptığımız derin yolculuklarda
ihtimallerimizi çok daha fazlalaştırmaz mı?..

Şehirlerarası yolculuklara benzer, yorgun kasabalar
alabildiğine derinleşir içimizde..
Yollar boyu yaptığımız keşfimizi de ’beklentilerimize’
dair bir umut, bir işaret gibi düşünürüz..

İçimizde bitmek bilmez otobüs yolculuklarında
kaybolma arzusu taşıyan bir avuç avareysek de biz
ve bazen o yolculuklarda aksi bir kazanın
durduracağı kalbimizin tatlı düşünü kuracak kadar
marazi hayallerimiz de olsa, böylesi bir yolculuk
bedensel bir devinim gerektirmez çoğu zaman..

Kimi durumlarda gerçekle hayal, doğruyla duygu,
yazıyla siyasilik, öykü ile sosyal gerçeklik
neredeyse birbirlerinden ayırt edilemez
bir hale gelir..

Inka Parei, ’Düşler kurgulanır’ derken rüzgarın
denetimimizde olmasına aldırmıyordu..
Bazen hayallerimiz bütün rüzgarlara açıktır..
Yeter ki bunlar makul ve ebedi rüzgarlar olsun..

-Carson Mccullers, eninde sonunda bir şeyleri
bilmekten kaçınılamayacağını, ’Bilmek istemediğim
şeyleri öğrendiğimde hep hasta olurum’ cümlesine
sığdırdığında görünmez pençelerin
yırtıp parçaladığı ruhunu mu anlatıyordu?-

Acı, ölümle geldiği gibi aşkla da gelir bazen..
Yaralanmak, yanmak kabülünüzdür uğrunda,
bitse de, gitse de, ama değer bilmezlikle,
zerre kadar anlaşılmadığınızı görmekle,
hiç hak etmediğiniz suçlamalarla yüz yüze
gelmekle vurulursanız, yalnızca o sese kulak
verdiğinize pişman olmaz mısınız..

Aşık olmak kendi kahramanını yaratmaktır bazen..
Kendi yarattığınız kahramana inanmaktı..
Onu hiç olmadığı gibi görmek, onda var olmayan
değerleri yüklemekti..
O halde ona bu misyonu yükleyen de değil miydi hata..
En sıradan birini, coşkulu, tutkulu ve görmediği
ama kokusunu duyumsadığı güzel bir çiçeğin
sevgisinin nesnesi haline getirdiği için..

Aşk kendini birinde barındırmak mıdır?.
Ancak yine de yaşadığınız duyguyu sezemeyen
dahası önemsemeyen bir ’hayal kahramanı’,
’hayat kahramanı’ yapmamızın suçlusu olmak
hafifletmez cezamızı, aksine, büyük bir sukunetle
ağırlaştırılmış bir müebbete en küçük
direnç göstermezsin..

İnsan nedir ki; Bir özneden geliyoruz yüreği yüklem dolu..

İnsan, giderek eski bir zaman hikayesinde mi
anımsanacak?..
Bir başrol, orta oyuncu figürü olarak mı kalacak yoksa?..

Fütursuz bir çağın önünde, arkasında,
üstünde olmakta yetmiyor, geçmiş bir gölge gibi
önümüzde ilerliyorken kaybedecek hiçbir şeyimiz
olamazdı..

Bu öyle egzotik bir durum ki, beklersin,
köklerin kayaları parçalasın diye,
kolların bütün hayatı kucaklar, bütün çocukları..
Bütün güzel düşlerin ütopyandır çünkü..

Hayallerimizi tıka basa dolduran beklentilerimiz ve
muhtemel olasılıklarımız; Belki de hırçın rüzgarlara
kaptırdık düşlerimizi..

-P Bowles en doğrusunu söylüyordu galiba..
’Ne zaman öleceğimizi bilmediğimiz için,
hayat hiç bitmeyecekmiş gibi gelir’’ derken..
Siz de onun yaptığı gibi sorun kendinize..
Yaşadığınız, izlediğiniz, yaptığınız şeylerin
kim bilir kaç kez daha tekrarlanabileceğini
hayatanızda-

Zira esrik bir çağda dili geçmiş bir zaman kendi içinde
bir uzama dönüşmeye cesaret edemez..
Gözardı etmemek gereken tutkulardır..
Hayata renk ve estetik katan, onu güzelleştiren..
Aşk katan, kışkırtıcı ve baştan aşağı zerafet dolu..


-Aşk bir siyaset miydi?..
En çokta aşkta ve siyasette rastlanması ihanete
bir tesadüf müydü?..
Bazen aşktı siyaset, bazen de aşk bir iktidar
arayışına dönüşebiliyor-

Herşeye rağmen Segal’in ’Hikayesi’ni duyumsamak;
belki bu çağa özgü değil fakat taşınabilir..


.....




Hayatın Çelişkisinden Kaçmaksa ya Asıl Hatamız?
Yazanlar kadar Okuyanlar da Dahildir Bazı Düşlere..


-Bir aleve sarılmak mümkün mü?.
Bir uçurumun kenarında durup da kolaylıkla
aşağıya bırakmak kendini?..
Mümkün mü insan için arzularını kabullenip
çekinmeden saklamadan, başkalarını umursamadan
onlarla yaşamak?-

Burdan nereye varmak istiyorum peki..
Einstein’in sözleriyle, yok etmenin ’atomu
parçalamaktan daha zor ’ olduğu önyargılarımız
var, gururumuz var, sınıfsal farklardan doğan
çatışmalarımız var, yanlış anlamalarımız var..

Geçmişi unutmak değil, geleceğe ancak değişerek
gidileceğinin, değişmeden zaten bir ’gelecek’
olmayacağının bilinci gerekiyordu insana..

İster entellektüel ister içgüdüsel olsun, insanlar
ve toplumlar bu bilince ulaşıyordu mutlaka, yoksa
’yokoluşa’ doğru gidiyordu..

Değişmek için unutmamak lazımdı..
Unutursanız değişemiyordunuz artık,
aynı şeyi yeniden yaşıyordunuz..
Yokoluşa yakınlaşıyordunuz..

İnsan, içinde bulunduğu durum neyse, onun
tersini istemeye programlanmış gibi..
Fazla kalabalıksa hayatı, yalnızlığı özlüyor ya da
fazla yalnızsa kalabalıkları..
Her bakımdan yaşadığı karmaşaya özleyen gözlerle
bakınıyor..
İnsan, hayatın her alanı için böyle düşünüyor..
Ve tam bu noktada özlemini hissettiği ilk şeye
kavuştuğunda ona ’aidiyet ’ duymak ondan da aynı
hissi beklemek tavrını geliştiriyor..
Sarsılmaz bir istikrarı kurguluyor insan böyle
bir durumda..

Bu kurgu yaşamlarımızın arsası adeta..
Ne bina etsek onun üzerinden yükseliyor..
Hissettiğimiz, düşündüğümüz, yaptığımız,
olduğumuz her şeyde mutlaka onun izlerine rastlanıyor..

Kaçıp kurtulmak istediğimiz, dönüp sığınmak
istediğimiz, aslında ne yaparsak yapalım, nereye
gidersek gidelim, ne olursak olalım hep hücrelerimizde
taşıdığımız kurgularımız..

Öyle bir kurgu ki ruhsal, fiziksel, biyolojik, psikolojik
bütün yapı taşlarımız onun üstüne işlenmiş duruyor..

Belleği ipotek altına alınmış bir çağda;
Geçmişi unutmak değil, geleceğe ancak
değişerek gidileceğinin, değişmeden zaten bir
’gelecek’ olmayacağının bilinci gerekiyordu insana..

En güçlü köklerimiz, en sıkı bağlarımız, en büyük
özlemimiz ’üst düzey sevgi toplumu’ idi..
Tıpkı aşkta olduğu gibi..
İnsanın yitirdiği özüne dönmesi birazda geçmişini
kavrayışındaki o sınırda olduğunu anımsaması
zor olmasa gerek..

Cumartesigüncesi-2019-Haziran..doğan güneş



Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Hayatın çelişkisinden kaçmaksa ya asıl hatamız? yazanlar kadar okuyanlar da dahildir bazı düşlere Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Hayatın çelişkisinden kaçmaksa ya asıl hatamız? yazanlar kadar okuyanlar da dahildir bazı düşlere yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Hayatın Çelişkisinden Kaçmaksa ya Asıl Hatamız? Yazanlar kadar Okuyanlar da Dahildir Bazı Düşlere yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Sevay
Sevay, @sevay
23.6.2019 17:17:56
"Yüreğiniz şarkı söylüyorsa eğer, hayat sizi mutlaka bir gün dansa kaldırır"güzel bir söz kime ait bilmiyorum.
Umudum hep Deniz....bir gün kulaç açacam inşallah o engin Deniz 'e.
Hoşgeldiniz Doğan şair,uzun uzun ,derin derin yine cümleler,hayaller sınırsız
En iyi ilaç sevgidir,lütfen kullanalım,sevelim.
Özledik güzel şiirlerinizi,yazılarınızı.Günede çok yakışmış,içtenlikle kutluyorum,kucak dolusu sevgilerle
İlfan
İlfan, @lfan
23.6.2019 13:28:36
Hoş geldiniz Doğan şair
Özlemiştik;
Gelişin kurak bir iklime düşen yağmur sesi kadar makbul desek ne riyakarlık olurdu nede abartı
Tam da içimizin en derininde duyduğumuz özlem.Bir sabah gözlerimizi açtığımız ilk ışık gibi gereksinimle
içimize dolan gün güzelliği.
Öyle ya,
insan yitirdiği özüne dönmesi geçmişinin kavrayışındaki güzelliğe ulaşması ne güzel düş/düşler...mükemmelce.
Sevgiler ..
İlfan
İlfan, @lfan
23.6.2019 13:28:28
Hoş geldiniz Doğan şair
Özlemiştik;
Gelişin kurak bir iklime düşen yağmur sesi kadar makbul desek ne riyakarlık olurdu nede abartı
Tam da içimizin en derininde duyduğumuz özlem.Bir sabah gözlerimizi açtığımız ilk ışık gibi gereksinimle
içimize dolan gün güzelliği.
Öyle ya,
insan yitirdiği özüne dönmesi geçmişinin kavrayışındaki güzelliğe ulaşması ne güzel düş/düşler...mükemmelce.
Sevgiler ..
İlfan
İlfan, @lfan
23.6.2019 13:17:23
Hoş geldiniz Doğan şair
Özlemiştik;
Gelişin kurak bir iklime düşen yağmur sesi kadar makbul desek ne riyakarlık olurdu nede abartı
Tam da içimizin en derininde duyduğumuz özlem.Bir sabah gözlerimizi açtığımız ilk ışık gibi gereksinimle
içimize dolan gün güzelliği.
Öyle ya,
insan yitirdiği özüne dönmesi geçmişinin kavrayışındaki güzelliğe ulaşması ne güzel düş/düşler...mükemmelce.
Sevgiler ..
İlfan
İlfan, @lfan
23.6.2019 13:17:10
Hoş geldiniz Doğan şair
Özlemiştik;
Gelişin kurak bir iklime düşen yağmur sesi kadar makbul desek ne riyakarlık olurdu nede abartı
Tam da içimizin en derininde duyduğumuz özlem.Bir sabah gözlerimizi açtığımız ilk ışık gibi gereksinimle
içimize dolan gün güzelliği.
Öyle ya,
insan yitirdiği özüne dönmesi geçmişinin kavrayışındaki güzelliğe ulaşması ne güzel düş/düşler...mükemmelce.
Sevgiler ..
İlfan
İlfan, @lfan
23.6.2019 13:16:43
Hoş geldiniz Doğan şair
Özlemiştik;
Gelişin kurak bir iklime düşen yağmur sesi kadar makbul desek ne riyakarlık olurdu nede abartı
Tam da içimizin en derininde duyduğumuz özlem.Bir sabah gözlerimizi açtığımız ilk ışık gibi gereksinimle
içimize dolan gün güzelliği.
Öyle ya,
insan yitirdiği özüne dönmesi geçmişinin kavrayışındaki güzelliğe ulaşması ne güzel düş/düşler...mükemmelce.
Sevgiler ..
Mahvash
Mahvash, @mahvash
23.6.2019 04:07:11
Merhaba iyi yazı

Saat sabah dört....

Hayatı sorgulatan bir yazıydı uzun soluklu ama temel yapı taşları olan bir yazı...
Kapılar ve hatalar ve aşk tasarıları...
Hiç makul değil ama bir ütopya yaratmak sanırım en sık karşılaştığımız durum hayatımızda.


Yolun nerelere uğramış doğan güneş. Hangi yüreklerden bir bardak su ısmarladın bilmiyorum ama bu yazın da ötekiler gibi tesir etti....


Seni okumak bir çerçeveye yeniden bakmak gibi, o çerçeve düşlerin ta kendisidir...


Daha birkaç gün önce gözlerim doğan güneş. Yazınınızı arıyordu.

Bu yaşadığımız anlar daha ne kadar tekrar edebilir bir düşünelim...

Kendinize iyi bakın

Etkili Yorum
hena
hena, @hena
22.6.2019 21:01:06

''Yazanlar kadar okuyanlar da dahildir düşlere'' diyorsun ya Doğan,elbette öyle olmalıydı.Okuyucu daima okuduklarına kendinden bir şeyler katmalı,ancak bu,biraz da birikimle ilgili bir durum ve her zaman mümkün olmuyor ne yazık ki..
Senin yazılarında her okuyucunun ulaşamayacağı derinlik var..Yazının defalarca okunması gerektiğini düşünüyorum,düşlere,sanatın estetiğine ve bilgeliğe dahil olmak için..

Hep yaz..
Sevgilerle,daima..












© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.