- 785 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
GELİNCİKLER
O kadar çok yorulmuştum ki koşmaktan nefes nefese ve tabiri caiz ise kan ter içinde kalmıştım adeta. Hiç durup dinlenmeden kırk dakikaya yakın bir
süredir koşmak dizlerimde derman bırakmamıştı.
İster istemez durup dinlenme ihtiyacı hissetmiştim.
Eğilip iki elimi dizlerime koymuş derin derin nefes alıp veriyordum haliyle. Otursam uzun bir süre kalkamayacağımı biliyordum.
Vakit ikindiye baş uzatmıştı neredeyse. Güneş yakıcılığından vazgeçmiş bir halde ağır ağır gözlerden uzaklaşmaya yola çıkmışken ılık bir meltem ise ifil, ifil saçlarımda dolaşıyor ve terimi kurutmaya başlamıştı bile. Bu arada sessizlik hakimdi olduğum yerde.
İyice soluklanmistim. Başımı kaldırıp etrafa göz gezdirdim. Engebeli yokuş sonundaydım. Bir kaç adım daha attım ve durdum yeniden. Gördüğüm manzara karşısında olduğum yerde kala kaldım.
Taşlı ve toprak yolun iki tarafı da çiçek tarlasıydı. Bir taraf göz mesafelerinin sonuna kadar gelincik tarlası bir taraf ise ismini bilmediğim değişik türden çiçeklerdi. Ne tarafa bakacağımı şaşırmış bir halde iki tarla arasında yürümeye devam ettim.
Gelincikler kıpkırmızı renkleriyle öyle güzellerdi ki onlara dokunmadan duramadım. Hafif esen meltem sanki onları okşar gibi dokunup geçiyordu. Gelincikler ise sanki dans ediyorlardı. Bir oyana bir bu yana sallanıp baş eğiyorlardı birbirlerine. Bazıları birbirlerine yakın bazıları ise uzaktı. Acaba birbirlerine ulaşmaya mı çalışıyorlardı? Ne zamandan beri buradaydılar. Konuşuyorlar mıydı birbirleriyle? Yerlerinden çıkıp yürümeye mi çalışıyorlardı? Bir tane koparsa mıydım ? Öyle sağlam kök salmışlardı ki toprağa etle tırnak gibiydiler. Kafamda bir sürü soru dolaşıp duruyorken uzun uzun seyrettim onları. Fakat bir tanesini bile koparmaya kıyamadım. Eğilip konuştum onlarla. Sanki gülümsüyor gibiydiler. Öptüm bir kaç tanesini. Sonra birbirlerinden en uzak gelincikler arasına onları ezmemeye büyük bir özen göstererek boylu boyunca uzandım.
Derin bir nefes alıp içime çektim onların güzelliğini. Onlara ne kadar masum olduklarını fısıldadım. Kıpkırmızı gelinciklerin ihtişamını hafızama nakşettim. Ve gözlerimi kapatarak hafif rüzgarın vücudumda gezinmesine bıraktım kendimi. Gözlerimi açtığımda yağmur vuruyordu yatak odamın penceresine.
Fatma Çiçek
19.Haziran.2019
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.