- 262 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÖLÜM SENİ BEKLİYOR BÖLÜM-2
ÖLÜM SENİ BEKLİYOR BÖLÜM-2
Uzaktan da olsa, sizinle tanışma umudunu hep içimde taşıdım. Kısmet bu güneymiş, diye söylendi Cahit baş komiser.
‘’ Kısmet işi bu dün olmazsa bugün, bugün olmasa yarın. Mutlaka yollarımız bir yerde kesişecekti.’’
‘’ Doğru söze ne denir? Şimdi kantine gitsek, Sizden bana çayla poğaça ısmarlamanızı istesem çok mu ileri gitmiş olurum?’’
‘’ Yo bana da uyar, Kirli Cahit Baş komiserle kantine iniyorum. Haberin olsun.’’
2
‘’ Ne içersin Baş komiserim?’’
‘’ Resmiyeti boş ver, birbirimize isimlerimizle hitap edelim. Büyük çay olursa sevinirim Büşra.’’
‘’ Yanına atıştırmalık bir şey ister misin?’’
‘’ Sadece çay yeterli. Burada sigara içmek yasak mı?’’
‘’ Ne yazık ki yasak.’’
Büşra Baş komiser çayları almaya giderken, Cahit’te paketten bir sigara çıkararak yaktı ve içine derin bir nefes çekti. Büşra çayları masaya bıraktıktan sonra, duvardaki yazıyı işaret etti.
Cahit,
‘’ Hiç önemli değil, bir nefes için seksen beş lirayı feda ederim. Birazda iş konuşalım.’’
‘’ Konuşalım Cahit,
‘’ Beni takip edeceksin ama hiçbir şeye karışmayacaksın.’’
‘’ Nerede buluşacaksınız?’’
‘’ Tarabya’da yatların demirli bulunduğu küçük koyda, iskelenin yanı başında.’’
‘’ Seni alacak olan şahsı tanıyor musun?’’
‘’ Hayır? Kaba kuvvet kullanmaya kalkarlarsa sakın karışma. Senin görevin beni takip etmek.’’
‘’ Bu buluşma ne zaman olacak?’’
‘’ En kısa zamanda.
Evdeki hesap çarşıya uymadı, gece yarısı çalan telefonumun sesiyle uyandım. Babamın sesi neredeyse kulağımın zarını patlatıyordu.
‘’ Bu ne uykusu oğlum böyle? Hemen giyin seni kapının önünde bekliyorlar.’’
Aceleyle giyinip aşağıya indim. Hakikaten kapının önünde bir araba bekliyordu. Direksiyonda nemrut suratlı bir adam oturuyordu. Yanındaki koltuğa yerleştim. Hareket ettik. Gecenin kaçı olduğunu bile bilmiyordum. Hızla yola koyulduk. Göz açıp kapayıncaya kadar Eminönü’ndeydik. Bu sabah babamı alan deniz motoru bizi bekliyordu. Boğazı boydan boya geçip Rumeli kavağının biraz ötesinde Bulgar bandıralı bir yük gemisine çıktık. Babamla beraber daha sonra geminin kaptanı olduğunu öğrendiğim iri yarı bir adam karşıladı.
‘’ Oğlum seni arkadaşım İgor ile tanıştırayım. Geminin birinci kaptanı.’’
‘’ Hoş geldiniz Cahit Bey.’’
‘’ Hoş bulduk efendim.’’
‘’ Sana bir valiz vereceğim oğlum geldiğimiz deniz motoru ile Ambarlı açıklarında bir tankere çıkıp geminin kaptanına teslim edeceksin. Kaptan çantayı alınca bana telefon edecek. İgor’da bana annenin katilinin adını ve adresini verecek. Hadi Cahit göreyim seni.’’
Bu geceki deniz trafiğinden başım dönmeye başladı. Yanımıza gelen İgor,
‘’ Yanında telefon ar mı?’’
‘’ Var.’’
‘’ Lütfen verir misin? İş bitince babana teslim ederim.’’
Son umudumda tükenmişti. İster istemez telefonu verdim.
İgor,
‘’ Kusura bakmazsanız üzerinizi de arayacağım.’’
‘’ Aramanıza gerek yok.’’
Silahımı çıkarıp kaptana verdim.
‘’ Babamla yalnız konuşabilir miyim?’’
‘’ Tabi efendim ben kaptan köşkündeyim. Siz rahat, rahat konuşun.’’
İgor yanımızdan ayrılınca kaşlarımı çatarak babama döndüm.
‘’ Ne yapmak istiyorsun baba? Bana kuryelik yaptırdığının farkında mısın?’’
‘’ Biliyorum oğlum sen zeki bir çocuksun. Bu gemi iki gün daha burada kalacak. Gideceğin gemi ise yarın öğleye doğru demir alacak. Bol, bol zamanın var.’’
‘’ Benim polis olduğumu biliyorlar mı?’’
‘’ Hayır, küçük kardeşinin adını verdim. Bana bir şey olursa. Annenin katilinin adını evde kasada bir telefonum daha var ona vashaptan mesaj atacağım işi sağlama almak için. Hadi yolun açık olsun.’’
‘’ Çantada ne var baba?’’
‘’ Hiç bilme daha iyi.’’
3
Elimde valizle yeniden deniz motoruna binerek Anbarlı’ya doğru yola çıktık. Cebimden sigara paketini çıkarıp içinden bir sigara çıkardım. Tam yakmak üzereyken yanımdaki adam kibarca,
Sigara yasak efendim demesi ile hevesim kursağımda kaldı. Gün neredeyse ışımaya başlarken, aynı adamın, ‘’ Hazırlanın geldik efendim.’’ Demesi ile kendime geldim.
Yanaştığımız tanker büyük bir gemiydi. Burada anlayamadığım bir şey vardı. Sahil muhafaza ortalıkta görünmüyordu. Tankerin güvertesine çıktığımızda, her halinden tankerin kaptanı olduğunu hareketlerinden belli eden bir adam bizi bekliyordu. İgor’un aksine uzun boylu, zayıf, üflesen uçacakmış gibi idi. Beni görünce,
‘’ Hoş geldiniz efendim, buyurun kaptan köşküne çıkalım. Ne içmeyi tercih edersiniz? Çay, kahve, neskafe.’’
Adam haklıydı bir şey içmeden bu saatte ayakta durmak bile çok zordu.
‘’ Neskafe tercihimdir. Sahi sigara içmek serbest mi?’’
Kaptan şaşırmış bir halde, yanımdaki adama İspanyolca bir şeyler söyledi. Karşılıklı gülüştüler. Neden güldüklerini bilmediğim halde bende onlara katıldım.
Kaptan köşküne çıktık, içeceklerimiz geldi. Kaptan bir sigara ikram etti karşılıklı içmeye başladık.
‘’ Arkadaşımın kusuruna bakmayın tedbir mahiyetinde sigara içmenize izin vermemiş. ‘’ Sağlık olsun’’ diye cevap verdim.
‘’ Babanız nasıl iyiler mi?’’
‘’ Son gördüğümde gayet iyiydi. Valizi teslim aldınız, sıra sizde. Şu işi bitirelim artık. Kaptan bir an bana bakarak,
‘’ Anlayamadım?’’
‘’ Telefon, İgor’u arayacak malı teslim aldığınızı söyleyeceksiniz. Anlaşmamız böyle idi. Siz İgor’la konuşun, sonrada telefonu bana verin babamla konuşacağım.’’
Kaptan İgor’la konuşup, telefonu bana uzattı.
‘’ Baba malı teslim ettim. Sen gemiden ayrılıncaya kadar ben burada bekleyeceğim. Bu telefondan beni ara. Sen haber vermeden gemiden ayrılmayacağım.’’
Kaptana telefonu uzatarak, ‘’ Babam bu telefondan beni arayana kadar biraz daha misafiriniz olacağım.’’
Kaptan,
‘’ Arkadaşlığınızdan hoşlandım, daha evvel gelen kuryelere hiç benzemiyorsunuz?’’
‘’ Öyledir.’’
‘’ İsterseniz İtalya’ya kadar sizi götürebilirim.’’
‘’ Ondan sonra beni sap gibi ortada bırakacaksın. Bende oralarda kaybolacağım. Öneriniz reddedilmiştir kaptan.’’
Biraz sonra beklediğim telefon gelmişti. Babam istediğini kaptandan almış ve gemiden ayrılmıştı. Kaftanla vedalaştık. Sabah dokuza doğru, Bakırköy sahilinde beni bıraktılar. Bu saatten sonra eve gitmeme hiç gerek yoktu. Asayişin yolunu tuttum. Yarı yolda asayişe gitmekten vaz geçerek eve döndüm. Babamın odasına girip kasayı açtım. Kasadaki telefonu alıp mesaj kutusuna baktım ama tam bir hayal kırıklığı idi. Mesaj kutusu bomboştu.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.