- 493 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BEN ÖLDÜKTEN SONRA SEN- BÖLÜM 22
BEN ÖLDÜKTEN SONRA SEN- BÖLÜM 22
Eve dönerken yolumun üzerinde bulunan bir kırtasiye dükkânına uğrayarak, karnemin içine girebileceği büyüklükte kırmızı bir zarf aldım. Eve girdim. Annem evde yoktu sonradan aklıma geldi. Bugün günleri vardı. Karnemi hemen zarfa yerleştirip mutfak dolabının en üstüne, annemin göremeyeceği bir yere bıraktım. Odama geçip uzandım. Akşamı beklemekten başka yapacak bir işim yoktu. Uyumuşum. Annemin dürtüklemesi ile uyandım.
‘’ Bu ne uykusu kızım, kalk bakayım.’’
‘’ Beni rahat bırak anne, fırsat bulmuşken uyuyayım.’’
Birden üzerime eğilip beni gıdıklamaya başladı. Tortop oldum ama ne uyku kaldı ne de başka bir şey. Güldürmekten gözlerimden yaş gelinceye kadar beni gıdıkladı. Annem de bir âlem doğrusu. Mecburen kalkmak zorunda kaldım. Acaba ortağımda benim gibi gıdıklanıyor muydu?
‘’ Hadi bakayım mutfağa marş, marş. Sahi sen bugün karne alacaktın? Ver şu karneyi de kaç zayıfın var göreyim.’’
Masum, masum bakarak,
‘’ Karneleri yarın dağıtacaklarmış anne. Bana fırça atma zevkini bir gün daha ertele. Valla evden kaçmayacağım sadece kendimi odama kilitleyip beni affedinceye kadar bekleyeceğim.’’
‘’ Şuna bak, çeneni çalıştıracağına aklını çalıştırsaydın. Neyse bana düşmez yarın akşam babana hesap verirsin küçük hanım.’’
Neyse ilk saldırıyı atlatmıştım. Akşama ikinci saldırıya hazırlanmalıyım. Bu sefer ailemi şaşırtacağım.
Akşam yemeğinden sonra, her zaman yaptığımız gibi salona geçtik. Babam Arka Sokakları seyretmek için, televizyonu açıp her zamanki yerine oturdu. Annemde yanı başına yerleşti.
‘’ Anneciğim, izin verirsen bu akşam kahveyi ben yapayım.’’
Annem bilmiş, bilmiş başını sallayarak hadi öyle olsun bakalım. Kahveler iyi olmazsa başından aşağı dökerim.’’
Bu konuşmalar annemle benim aramda oyuna dönüşmüştü. Kahveyi yapıp fincanlara döktükten sonra, zarfı da tepsinin üzerine koyarak salona geçtim. İlk olarak babamın kahvesini verdim, babam,
‘’ Kızım bu zarf ta ne?’’
‘’ Ateş babacığım, kahvenin dumanı tüterken o zarfın içindekiler de sizi yakıp kavuracak.’’
Babam zarfı eline alıp sallamaya başladı. Bana soru soran gözlerle bakıp, ‘’ Yoksa bu zarfın içindeki karnen mi?’’
‘’ Evet babacığım, eninde sonunda bu karneyi göreceksiniz. Bir an evvel göründe bende bu ıstıraptan kurtulayım.’’
Babam zarfın içinden karnemi çıkararak incelemeye başladı. Annem merakla babama bakıyordu. Büyük bir ihtimalle fırtına koptu kopacak diye düşünüyordu. Babam,
‘’ Ömür biz bu kızı istediğimiz gibi yetiştirememişiz.’’
‘’ Çok mu kötü?’’
‘’ Al gözlerinle gör iyimi kötümü?’’
Annem umutsuzca karnemi babamın elinden alıp incelemeye başladı. Önce yüzünde bir gülümseme oluştu, sonrada ayağa kalkarak bana sarıldı.
‘’ Alacağın olsun Birkan, beni kandırdın.’’
‘’ Ne yapayım Ömür, kızın ikimizi de kandırdı. Gel kızım, bizi çok mutlu ettin. Her zaman böyle karne getir.’’
‘’ Size layık olabiliyorsam ne mutlu bana.’’
İlgiyle Arka Sokakları izlemeye başladık. Bu diziyi izledikçe, neredeyse polis olasım geliyor. Hakikaten niye olmasın ki? Mesela, kapkaççının birine kelepçeyi takmışım, Asayiş şubeden içeri ite kaka giriyorum. Ben Başak Komiser. Dizi bittikten sonra, odama çekilerek kitaplığımdan Agatha Christie’nin Nil’de Cinayet isimli kitabını alarak okumaya başladım. Okurken uyuya kalmışım. Annemin sarsması ile uyandım,
‘’ Kızım geceliğini giy yatağına yat. Böyle her tarafın tutulacak.’’
Uykuya dalmamla beraber kâbus yine başladı.
‘’ Beni araştırdın, bari bir şey elde edebildin mi?’’
‘’ Bendeki sana bir adım daha yaklaştım. Çember iyice daralıyor. Yoksa telaşın bundan mı?’’
‘’ Hayır, Başak çığım, tam aksine seninle tek beden olmak en büyük hayalim.’’
‘’ Aklına bile getirme. Sen erkeksin ben kızım, nasıl olacak bu?’’
‘’ Ben kız olmaya razıyım, yeter ki bu ikilemden kurtulayım. Sen erkek olmaya razı mısın?’’
‘’ Çok beklersin, ben cinsiyetimden memnunum ve hep böyle kalacağım.’’
Sabah kan ter içinde uyandım. Hemen banyo yapıp çamaşırlarımı değiştirdim. Kitaplığımdan günlüğümü alıp gece yaşadıklarımı kelimesi kelimesine yazdım hepsi hafızamdaydı.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.