KULAK MİSAFİRİ BİR ÖYKÜ
KULAK MİSAFİRİ BİR ÖYKÜ
İstanbul’dan İzmir’e gidiyorum. Orta sıralarda bir yerde oturuyorum. Arka sırada iki kadın oturuyor. Bense kitabımı gazetemi okuyorum. Öylesine havadan sudan konuşuyorlar. Bir ara gözlerim yoruldu. Şapkamı gözüme çekerek uyumaya başladım. İnsan kendini uykuya bırakınca, kendini dinlediği gibi çevreyi de dinliyor.
Sanırım sözü diğer kadın aldı. Onun sesi daha tiz idi. Ayol Aytenciğim geçen yıl, Marmaris’te Figen’e rastladım. Kadın ne seksi şey öyle… Sanırım bu seksi sözcüğü dikkat kesilmeme neden oldu. Uyuyamadım ve dinlemeye koyuldu. Kadın anlatmaya devam ediyor. Ay Aytenciğim o iri yarı hali geniş kalçalar, sarışın hali, kalın dudakları, iri gözler hani erkek olsam peşine düşersin. Gerçi okulda bile öğretmenler ona bir başka bakardı. İki yıl önce eşini yitirmiş. İki de kızı var dalyan gibi. Hık demişler annelerinin burnundan düşmüşler. Yanlarında sevimsiz bir herif vardı. Meğer ikinci kocası imiş…
Adam bana öyle pis bakıyor. Şey edecekmiş gibi. Deli oldum. Sanki Figen kötü bir kadın da arkadaşı olarak bende kötü bir kadınım. O bakışa bende rahatsız olduğumu belirten bir bakışla bakıyorum. Herif oralı değil. Arada Figen olmasa çanta askısını boğazına atıp boğasım geliyor. O kadar sinir oldum. Figen’i kenara çekip, “bu herif nereden buldun. Kusura bakma ama sana pek yakıştıramadım” dedim. Figen şaşırdı. “Ne oldu” dedi. ‘Kız anam bu adamın gözü göz değil. Şey edecekmiş gibi bakıyor.’’ Figen pek aldırmadı. ‘’Onun bakışı öyle biraz şaşı gibi.’ Ama ben biraz olsun insandan anlarım. Önsezilerim onun iyi bir insan olmadığını söylüyor. Yine de kendini tutamadım. Figen’e ‘’bak kardeşim, bu adamın gözü göz değil, bakışı bakış değil. Sen yine de kızlara dikkat et.’’ Demeden kendimi alamadım. Figen bozulur gibi oldu. Soğuk bir hava esti. “Öyle bir şey olsa gözlerin oymakla kalmam öldürürüm.” Dedi. “Bence bu herif aç galiba iyi doyur gibisinden bir şeyler söyledim.” Ayrıldık…
Aradan sekiz on ay geçti. Dediğim gibi bu it herif kızlara sarkmış. Sanırım Figen benim uyarımı yabana atmamış. Herif yakalamış ve cezasını kesmiş. Aynen dediği gibi yapmış. İki parmağını herifin gözlerine geçirmiş. Karnına da bıçağı saplanmış Herif gebermemiş. İki gözünde de ileri derecede hasar varmış. Figen’in uzun tırnakları oymaktan beter etmiş. Olay sonrası beni aradı. Ağlamaklı bir hali vardı. Serpil “sen halkı çıktın, bu herif şerefsiz çıktı. Ama dediğimi de yaptım. Şimdi karakoldayım. Herif de dışarı attım. Konu komşu hastaneye kaldırıldı.” Hemen benim avukat kızı görevlendirdim. Herifin sicili bozuk çıkmış. İlk vukuatlı değilmiş. Bu nedenle, şikâyetçi olmamış. Bıçağında kaza ile saplandığı o söylemiş. Figen’e serbest kalmış. Adamdan da ilk celsede boşanmış.
Geçen teşekkür geldi. Nasıl böyle bir hataya düştüğünü sordum. Eş dost araya girmiş, onun da saflığına gelmiş. Çocuklara baba olsun demiş. Evlenmiş. Artık “tövbe” diyor ama hiçte belli olmaz. Kadın alımlı ve güzel… Öbür kadın “son yıllarda bu tür olaylar bir artış var. Allah insanı iyi insanlarla karşılaştısın.” Öbürü de “aynen öyle” dedi. Bu arada bir “anons ihtiyaç için yarım saat ihtiyaç molası.” Kendini sinema ve tiyatroya gibi bir yerde sandım. Uyuyamadım ama iyi bir öykü dinlemiştim.
Mola yerinde anlatıcı kadını merak ettim. Çaktırmadan baktım. Kadın oldukça güzeldi. Ayrıca zeki birine benziyor. Hemen benim kendilerine kulak misafiri olduğumu anlamış gibi. İçimden sen bu kadar güzelse Figen nasıl dedim.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.