- 608 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
DENEMELER-1
Anadolu ; Batısı, Trakya’sı, Egesi, İç Anadolusu, Karadenizi, Akdenizi, Doğusu ve Güneydoğusu ile ancak Anadolu. Aslında yazı yazmak değil mesleğim, fakat içimi dolduran düşünceler beni yazmaya zorluyor. Konuştuklarım sanki uçup gidiyor. Duygularımı yazıya dökmeye karar verdiğim zamanlar yazma imkanına sahip değildim, yazma imkanına sahip olduğumda ise başlayamadın sayfalara.
Okuduğum gazetelerin köşe yazılarını, düşünürken acaba diyorum bu yazar nasıl olduda bu köşede bu gazetede bu yeri işgal etti.Onu böyle gözönüne taşıyan köprü neydi, bilgisi mi tahsilimi parası mı, torpilimi yoksa sarf ettiği küfürvari cümlelerimi.
Yine okuduğum bir yazıda, yazar- televizyon izlemekten bunaldığını söylerken hak verdim kendisine, Amerikalılar aptal kutusu diyormuş, gerçekten öyle, verdiği hiçbir şeyi görmedim, ama benden altın değerinde zamanlarımı aldı, aldı almasına ama şikayet edeceğim bir haklı bir tarafım yok. Çünki suçlusu benim yargıcıda benim bu şikayetimin.
Hayatını iyi değerlendirme zamanı en verimli şekilde kullanma işi akıllı insanların işi olsa gerek. Kararımı verip te zamanımı iyi değerlendireceğim desem yine bu kararı ben bozacağım herhalda. Disiplinli bir hayat acaba insanı bunalımamı götürür, zannetmiyorum disiplinsin ve plansız proğramsız bir hayat geçirmeyi kabul ettiremiyorum aklıma, ama nefsime de hakim olabilsem herhalde orta yolu yakalamış olurum.
Bu yazıyı daha sonra okuma ve tahlil etmek için yazıyorum, bir başlangıçta diyebiliriz, mantıklı yazacağım ve mantıklı düşüneceğim, yazdıklarımdan daha sonra tekrar okuduğumda utanmayacağım.
İnsan olmanın getİrdiği sorumluluğun gereği olarak ilgisiz kalamıyorum ve vurdumduymaz olamıyorum.Malum ülkemizde herkes ne olacak bu Memleketin hali der, gidişatı eleştirir fakat kendi hak ve ödevlerini, sorumluluklarını düşünmez, bende diyorum ki ne olacak benim bu halim.Bunu söylerken bencillik manasına söylemiyorum, çünkü herkes kendisinden başlamak üzere sorumluluk sahibidir.Bende olan hatayı telafi ederken başkasında olan aynı hatayı söyleyemem.
Sorumlu aranır daima sorumlusu kim bu depremin, bu açlığın, sefaletin, terörün, trafik kazalarının, ahlaki çöküntünün siyasi ahlaki çöküntünün sorumlusu aranır, sorumlusu hepimiziz, tepedekinden köydeki çobanına kadar herkes hakkına düşen sorumluluğu almalı artık, başta Anadolu dedim asıl söylemek istediğim Doğu ve Güneydoğu Yıllardır kaosla iç içe yaşamış bir vatan toprağı, insanlar yaşamlarını elbetteki sürdürdü hayat devam ediyordu, Cenab-ı Allah insanı en mükemmel şekilde yaratması münasebetiyle her türlü şartlara uyum sağlayabilen, ancak herkese düğün bayramken bir başkası neden acılar içerisinde kıvransın dursun, cok konuşan bir siyaset adamının sık kullandığı gayri safi milli hasılayı, kişi başına düşen milli geliri daima düşünmüşümdür, kişi başına düşen milli gelir Çukurcalının Deriklinin Zaralının Erbaalının Keşanlının İskiliplinin Yozgat Yerköylünün Van çataklının mutfağına gitmiyor. İnsanlar giyecek elbise ayakkabı bulamazlarken, Bir memur Amerika daki kızına altı milyon dolar parayı harçlık niyetine nasıl gönderir, Anadolu insanı çocuğuna hiç görmediği muzu neden yediremiyor.
Elbet illüzyon laflarla uyutulan insanlar günün birinde uyanacak ve o milli gelirden pay isteyecek, çok konuşan insanların hali O gün nasıl olacak. Servet düşmanlığı değil düşündüklerim, ama bir gerçek, Açlıkla savaşan insanlar var Anadolu da, İnsanların uyanışını istemeyen çok konuşanlar, insanların akıllarınıda mı esir alacaklar,
Hür ve özgür olarak oturduğumuz evlerimizde esirler gibi dinledik nutuklarını. Doğulusuyla Batılısıyla bir ve beraberiz derken aslında doğulu batılı diye ayırıyorlardı bizleri, var mı dünyada bir başka benzeri. 06.03.2005
NO. Bu deneme üste yazılı tarihte kaleme alınmış bir amatör çalışmadır.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.