- 1393 Okunma
- 8 Yorum
- 2 Beğeni
İşgal...
Bin yıllardır süre gelen
Devlet geleneği içinde
Millet olmayı başaran nadir dünya milletlerinden ve ülkelerden biridir Türk halkı ve bizim ülkemizin sınırları atalarımızın emeğiyle kanlarıyla çizilmiştir
Peki, sizde benim gibi
Hiç düşündünüz mü?
Ülke yabancı bir ordu tarafından işgal edilmiş olsa neler olurdu ?
Hadi düşünelim neler olabileceğini
Bence
Önce mevcut ordu dağıtılır yetişmiş subaylar bir şekilde ordudan uzaklaştırılır ve ülkenin gizli sırlarının saklandığı işgal durumun da kimlerin direnişi örgütleyeceği ve işgal durumları için nerede ne kadar mühimmat gizlendiğinin bilgileriyle birlikte yurt dışında gizli servislere sızmış olan tüm istihbarat elemanlarının listesi İşgal kuvvetleri tarafından ele geçirilip işgale karşı direnişi örgütleyecek olanlarla birlikte tüm istihbarat elemanları da pasifize edilir sonra subay yetiştiren okullar kapatılır ordu hareket kabiliyetini sürekliliğini kaybederdi,
Sonra ise ülkenin tarımı hayvancılığı bitirilip bütün gayri menkul ve fabrikalarına yabancı işgal kuvvetleri tarafından el konulur devletin tüm mal varlığıyla birlikte nerede mülkleri varsa onlara da işgalciler el koyarlardı ve devletimiz tüm mal varlığını ve ülke ekonomisini döndüren dinamiklerini kaybederdi ki; Bu süreçte
İşgal kuvvetlerinin para değeri yükselirken bizim para değerimiz gün be gün eksilerek yıllardır süre gelen mevcut ticaretin dibe vurması sağlanırdı
Ve halk
Tamamen işgal kuvvetleri olmadan yaşamını sürdüremez hale getirilirdi
Buda tabi ki
Dışa bağımlılığı o bağımlılık ise işgal kuvvetlerine bağlılığı getirirdi)
Ve en son olarak ülkede ki;
Türk nüfusu asi mile edebilmek ve o millet devlet olma kabiliyetini yitirmesini sağlamak için yoğun bir şekilde başka halkların ülkeye yerleşmeleri sağlanırdı ve bunun içinde işgalci kuvvetlerin asimilasyon planı dahilinde o gelen mültecileri yine işgal kuvvetleri beslerdi...!
Zaten bu işgal süreciyle birlikte ülkede önceden büyük bir Ahlak çöküntüsü oluşturulurdu
Kısacası ülkenin işgali
Birey olarak
Senin anlamazlığın aymazlığın kadar başarılı olur du..!
İyi ki;
İşgal altında değiliz...
Taylan KOÇ
YORUMLAR
Atatürkün Muhafız Alayında 4 yıl Askerlik yapmış olan RAHMETLİ Babam şunu söylerdi
Türkler kadar savaşçı bir millet yoktur oğlum O nedenle bizi kimse yıkamaz
Ordu her daim 20 yaşındadır ve de genç.
Şimdi şu askerlik paralı hikayeleri vs.
ASKERLİK ZORUNLU VE DE PARASIZ OLURSA BİR ANLAMI OLUR
HER TÜRK ASKER DOĞAR
BOŞA MI DENMİŞ
AKLIMA SONRADAN GELDİ
YAZAYIM DEDİM;)) SAYGILARIMLA
HER ŞERDE BİR HAYIR VARDIR DİYORUM BEN
VE DE HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK
NİCE SAYGILARIMLA
Taylan KOÇ
Korkunun sofrasında yılgınlık yiyenler
Ne kırlarda direnen çiçekler
Ne kentlerde devleşen öfkeler
Henüz elveda demediler...!
Her şey çok güzel olacak...
Taylan Bey, çok ilginç bir yazı kaleme almışsınız. Size tavsiyem, işgal dönemini görmek istiyorsanız Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatından sonra 2002 yılına kadar geçen süreye bakmanız olacaktır. Yani üç kuruşluk merminin bile ithal edildiği döneme bakın. Yüzde yüzü kendi mühendisinin tasarımı ve üretimi olan tankları, obüs toplarını, silahlı silahsız insansız hava araçlarını ve en gelişmiş piyade tüfeğini üretebildiği döneme değil.
Türk milletini asimle etmek için getirilen halklardan kastınız üç milyon Suriyeli ise kaldı ki onlar savaş mağduru sığınmacılardır. Onların dışında ki sığınmacıların sayısı elli bin yüz bini geçmez. Buna rağmen bu sayıdaki sığınmacı ülkenin etnik yapısını değiştiriyorsa o zaman yaklaşık on milyon Türkün yaşadığı Avrupa'nın halini düşünmek bile istemem. Ha bu arada üç milyon sığınmacı on bin yıllık kültürel geçmişi iki bin iki yüz yılık devlet geleneği nüfusu seksen milyon olan yüce Türk milletini asimle edebiliyorlarsa doğrusu etmezlerse hatırım kalır.
Son olarak naçizane ben bu yaşıma kadar Türk ordusunu hiç bu kadar güçlü ve koordineli görmemiştim.
Ama yine de sizin bir bildiğiniz vardır elbet.
Saygı ve sevgilerimle
Taylan KOÇ
Yorumunuz okuyunca
Sanırım Serhad beyle aynı ülkede yaşamıyoruz diye düşünmeden edemedim Sizin çizdiğiniz mutluluk ve güç tablosuyla benim yaşadığım ülke farkı!...
Öncelikle
"her tatilde Suriye'ye gidip gelen mülteci nasıl oluyorsa"
Mültecilerin gelip burada kendi halkına vermediği maaşı ve sosyal imkanları onlara sağlayan devletimizden aldıkları yardım ve paralarla 20/30 yaş arası asalakların deniz kenarlarında huzur içinde deniz ve nargile keyfi yapıp Türk kadınlarını kızlarını taciz ederken bizim evlatlarımızın Mehmetçiğimizin gençlerimizin ise her gün onlar için orada şehit düşmesi sizin için normal gelebilir masumane mültecilik olarak değerlendire bilirsiniz bunu düşüncenizde ama benim için normal değil bu durum ve ben içime sindiremiyorum evlatlarımızın orada onlar için vurulmasını ....
Mülteci sayısı ise 4000 Suriyeliyle birlikte 6 milyonu geçti şuan ülkede
Askeriye fikrinize gelince
"Türk ordusunu hiç bu kadar güçlü ve koordineli" görmedim demişsiniz
Sanırım yunan hükumeti sizin baktığınız pencereden
değilde onlarda ülkenin dünya ya açılan penceresinden bakmış olacak ki ;
Son 5 yılda egede lozan antlaşmasıyla bizim karasularımız içinde olan eşek adası keçi adası dahil 18 adamızı işgal ettiler...!
Şu anda o adalar da 8 bin asker ve askeri yığınakları var
Ve şuan
Son iki ada kaldı ege'de elimizde eğer onunda işgal ederlerse İzmir'den Muğla' ya balıkçı teknesi geçiremeyecek duruma geleceğiz..
Evet 1993 yılında sadece kayalığa bayrak diktiler diye gök kubbeyi başına geçiren askerlerden İzmir'in bir kaç metre yakınına kadar olan tüm adalarımız işgaline ses çıkartmayan sizin gözünüzde güçlü orduya gelişimiz...
Teşekkür ederim..
İyi ki değiliz. Halk fakirlik içinde varlık(!) kuyruklarında sıraya girerken işgal güçleri ellerini ovuşturup var olan gariban çocuklarını ''vatan,millet,bayrak'' yalanı ile başkasının ülkesinde ölmeye gönderip burnumuzun ucundaki adaları yine elleri ile sırıta sırıta teslim alırlardı.
Koca bir dağı günlerce bombalayıp zaten ekonomik sıkıntı yaşayan ülkemizi terör savaşı yalanı ile kandırıp milyonlarca doları ceplerine atarlardı. Akla sığmayan bombalama günlüklerinde o dağda yüzlerce terörist olduğu kısa süre önce tespit edilmişken gün de iki, üç terörist öldürdüklerini ilan ederek (ki bu sayı bile gerçek mi bilinmez) operasyon başarısından bahsederler. Halbuki teröristin ağa babasıyla ön görüşmeler yapılmış, o dağda bırak insanı kuş bile kalmamıştır. İnsan ölümlerinin en aza indirgenmesi için yapılmış bir plan olduğunu düşünerek sevinen barışçıl kargaların ağzından kan damlaması ise ne kadar ironik!
Demeyelim diyoruz da insana illaki dedirtiyorlar. Abiler var büyük büyük rum pontus var falan diye kıyamet koparıp bizden büyük resmi görmemizi istiyorlar. Görüyorum ben çok net. Ortada koca bir g.öt var ve aralıksız ülkenin içine ediyor. Siz hala görmediniz mi?
Sevgilerimle...
Taylan KOÇ
Ben vaktinizi almadan doğrudan konuya gireceğim. Bu ay Samos adasına gittim. 4-5 gün kaldım. orada yunanlı arkadaşlarım oldu, bunlardan birisi de Costas idi. Onunla çok iyi dost olduk. Kültürlü, saygılı, adam gibi bir adam. İngilizcesi oldukça iyi. Döneceğim gün öğlen yemeğine ısrarla davet etti.
Yemek de konu politikadan açıldı.
Bana kendi liderleri dahil en sevdiği ve saygı duyduğu liderin Erdoğan olduğunu söyledi, ben şaka yapıyor diye güldüm. Çok ciddiyim dedi.
Sebebini sordum.
"Bak dostum" dedi,
"Bütün ömrüm Türkiye'nin ülkemize olan tehdidi ile geçti. Şimdi Erdoğan'ın sayesinde çok rahatız."
" 1- Atatürk'e tarihten gelen bir nefretimiz var, Erdoğan Atatürk'ü bitirdi."
" 2- Dünyanın en güçlü ordularından birine sahiptiniz, onu da darmadağın etti, komutanları hapse attı. Bu ordu bir daha toparlanamaz."
"Siz 80 milyonsunuz, biz 10 milyon, ne kadar ürkütücü değil mi?"
" Erdoğan, tüm azınlıklara kendi devletlerini kuracağı yolu açtı.
Yakında 5-6 yeni devlet kurulur ve nüfuslarımız eşitlenir. Daha ne yapsın?!
80 yıldır bizim politikacılarımız Erdoğan'ın yaptıklarının onda birini yapamadılar. İşte saygım ve sevgim bu yüzden."
Ben buz kesildim. Farkında değilim gözümden yaşlar akıyor, tıkandım lokmayı yutamıyorum. Costas fırladı peçete ile yüzümü sildi, bir yandan özür diliyor fakat teselli edecek kelimeler bulamıyordu.
Bir daha oralara gitmem gerçeği tokat gibi vuruyorlar suratımıza.
Burada oturur yandaş gazete okur koyun gibi yaşarım, taa ki kesim gününe kadar.
Saygılarımla,
Sürüdeki koyunlardan biri
*Prof. Dr. Ergün ÇİL*
*Pediatrik Kardiyolog*
Emin Çölaşan (sözcü)
mirim
Yalnız merak ettim, sen aklımı mı okuyorsun ?
Den(iz)
Akıl okuma değil abi o, işte bahsettiğim büyük şeyi görebilme yetisi. Aslında beyni olduğunun farkına varan herkes bu kadar ortada olan şeyleri görebilir. Mesele beynin yeri unutulmuş ..
Sevgilerimle....
kibritçikızınkibriti
Den(iz)
Taylan KOÇ
Şu güzel yazının altında müsadenizle not olarak dursun lazım olur bir gün ama illa bir gün adam olana kanından şüphe etmeyene.. saygı ile...
" İstiklâl ve cumhuriyetine kasdedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr-ü zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti'ni kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur! (1927)"