Geçmiş

• 11 Haziran 2019 Salı 01:39:03

Akşam trafiği… Kırmızı stop lambalarından akan nehir… Tıklım tıklım belediye otobüsü… Durakta binenler içerde söylenenler… Yaşlı kadın dikilenlere sürtünmeden geçmek istese de sıkışa sıkışa ilerleyebildi. İri yarı yolcuların arasında minnacık kaldı. Birkaç koltuk ötedeki genç bir erkek yaşlı kadını fark etti. Uzanıp omzuna dokundu. Güler yüzle yerini verdi. Kadın oturacakken otobüs fren yapıp durağa yanaştı. Kadın dengesini kaybetti. Sağa sola savruldu. Genç, kadını kollarında yakalayıp yardımcı oldu. Otobüse orta yaşlı kadınla adam bindi. Aralarında tartışma sürüyordu. Şoför arkaya doğru baktı. “Boşluk bırakmayalım!” Genç, sallanan tutamaklardan güç ala ala yürüyüp durdu. Adamın ağzı bozuk… Kadına sövüyordu. Kadın altta kalmıyor, el hareketlerinden rest çektiği anlaşılıyordu. Otobüste huzursuzluk… “Yerimi kardeşim,”, “Evinizde, evinizde,”, “Saygı yok saygı,” Yaşlı kadın yanı başında büyüyen kavgayı korku dolu gözlerle izlerken adamın eli beline gitti. Tişörtün eteğinden gözüken kabze… “Gelmişini geçmişini,” Silahı göğsünün üzerine doğru çekerken otobüs fren yaptı. Adam öne arkaya birkaç adım savruldu. Patlayan silah… Çığlıklar… Adamın boş boş bakan gözleri… Yaşlı kadının kana bulanmış pardösüsü… Yana düşmüş başı… Yolcular panikle dışarıya kaçışıyordu. Genç, kapıda bir an durup yaşlı kadına baktı. Kendini kaldırıma attı. Hızlı hızlı yürürken sağından solundan otobüse doğru koşan insanlar… Nefes nefese kalabalığın içinden çıktı. Adımları yavaşladı. Soluğu düzeldi. Otobüsten uzakta olağan hayat… Annesiyle babasının elinden tutan çocuklar… Mağaza önüne uzanmış kulağı küpeli köpekler… Akşam pazarından dağılan kadınlar, erkekler… Tezgâh ampulleri çilekleri, kirazları aydınlatıyordu. Genç yürürken gözü, önünde domates poşeti taşıyan adamın eline kaydı. Domatesler poşeti şişirmişti. Yumruk kadar, uzun saplı domatesler… Birden poşetin altı yırtıldı. Domatesler yuvarlanarak gencin ayakucuna kadar geldi. Genç duraksadı…