İlişkime Bir Not
“Ben...”
Kaç zaman oldu bahar uğramadı buralara. Güzde sıkışıp kaldı bedenim. Yaprakları saçlarımdan dökülürken mevsiminin, yangınlarında camları patladı evimin. Ve senin! Yaktıklarınla kayboldu hissettiklerim. Bazen bende soruyorum kendime, “Hangi günahımın bedelini ödüyorum seninle?” diye. Oysa en güzel ben sevmiştim seni. Ne de güzel sevmiştim seni. Sen beni sevmemişken bile sevmiştim. Bana dokunduğunda, başkalarına da dokunduğunu söylerken bile sevmiştim. Canımı yakarken bile sevmiştim seni. Hatta öyle ki ben seni kimse sevmezken sevmiştim. Ben seni kimsenin sevmediği kadar sevmiştim. Bahar gibi bir aşktı benimkisi sevgilim. Gözlerimde yeşiller, kalbimde çiçekler, gökyüzü gibi pırıl pırıl bir aşk. İlk aşk kadar tutkulu, son aşk kadar ölümsüz. Gerçek olamayacak kadar güzeldir bazı şeyler. Olamadı da zaten.
“Siz...”
Hangisi daha çok yakıyor insanın canını acaba; kandırılmak mı? Güvenmeden sevmeye çalışmak mı? Kendimizi kandırmayı bırakalım. O bahar gibi aşklara hiç bir zaman sahip çıkılmayacak. Yaralanmayan insan yoktur bu hayatta. Kaybetmeyen insanda yoktur. Sevilmek iyi geldiği için sever insanlar sizi. Kendileri için severler. Ve siz kendinizden başkasına değer vermemeniz gerektiğini öğrenene kadar defalarca düşeceksiniz. En kalabalık anınızda yapayalnız kalacaksınız. En yalnız kalmak istediğiniz anda ise kalabalıktan kurtulamayacaksınız. Sizin hep bir sorumluluğunuz olacak. Anne olacaksınız, baba olacaksınız, merhametli olacaksınız, affeden olacaksınız, az konuşacaksınız, çok susacaksınız, haksız olacaksınız, kör olacaksınız, sağır olacaksınız. Yoksa mutlu olamayacaksınız. Eğer bunları yapmazsanız, herşeyin suçlusu siz olacaksınız. Hatta suçu işleyeni bile o noktaya getiren siz olacaksınız. Hangisi daha çok mutsuz ediyor insanı acaba? Haketmediğimiz aşkları yaşamak mı? Yoksa adaletsiz bir aşkı yaşamak mı?
“Sen...”
İnsanı ne öldürür biliyor musun? Yalanları. Defalarca sordum kendime “Neden?”. Değdi mi? Sana gülümsüyorum ya, gülerken bile öfkeliyim aslında. Benim hissettiklerimi elimden aldığın için öfkeliyim. Affetmeye çalışıyorum seni ama bu kadar affedebiliyorum. Bir daha asla bahar gelmeyecek ne evime ne de gönlüme. Hiç birşey eskisi gibi olmayacak. Sen bir daha asla öyle sevilmeyeceksin. Ve ben bir daha asla seni öyle sevmeyeceğim. Ben yaralanmaktan korkmadım, sense kaybetmekten. Benim aşkım değer göremeyecek kadar önemsizdi senin için. Görmedi de zaten. Hangisi daha çok canını yakacak acaba senin? Seni bir daha aynı aşkla sevmeyecek olmam mı? Yoksa seni aşkla sevmeyen biriyle bu yolu yürüyecek olman mı?
Bugün ben yaralıyım. Bugün sen kaybettin. Bir kere de sen yüksek sesle sorsana kendine şunları.
“Neden?”
“Değdi mi?”
(“Sana aşık değilim, evet. Ama seni çok seviyorum. Ayrıca hayatta aşktan, sevgiden daha önemli birşey var. Güven. Sana aşık değilim ama ben sana çok güveniyorum.”)...
Ben sana hiç güvenmiyorum.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.