MASUMİYET MÜZESİ: TEŞEKKÜRLER SAYIN PAMUK

• 6 Haziran 2019 Perşembe 17:20:58

Hayali bir yarım adanın tasviri.

Büyüteç işlevi gören göğün ak’ında yaralı martılar cebelleşiyor ölümle ve bir satır arasında doğuyor güneş.

Yorgun renkler ve muzdarip Tanrı bir sunum hazırlarken bir öğreti dilleniyor.

Beyazın barınağı Masumiyet Müzesi ve yazarın tatlı kaçamağı haşmetli aşkın da ön sözü iken iklimsiz sırdaşlar.

Hacminden taşıyor sanılar ve anı düzeneğinde kapışıyor insan izlekleri.

Tütün sarısı adeta yorgun tabiat.

Sudan sebeplerle suyu çekiliyor denizin yaftalanmış balıklar ve düş odakları meclisi topluyor.

Göğün randımanı illa ki sonsuzlukla ilintili ve mağdurlar hep ezikliğin hışmıyla biliyorlar da haklı olduklarını.

Sevecen bir kuş ve ölü bir kirpi.

Aşkın aksayan ve aksıran sesi.

İllet bir sessizlik ve düş perileri.

Zamanı mimleyen boyutsuzluğun aslında bir takoz görevi gördüğü saat dilimleri ve düş bekçileri bir bir gözlerken yolunu gidip de asla geri dönmeyenlerin…

Ruhunu teslim eden mevsim ve devasa bir lanet sancılı insanın sanrı yüklü hayatları illa ki çocuklar muzdarip illa ki anneler hasret yüklü.

Tanımsız kıtalar ve mağlup coğrafya.

Öğretiler dilleniyor kimi zaman ve öykünüyoruz düne aslında her şeyin tozpembe olduğu çocukluğumuza transfer edip zihnimizi ve ruhumuzu illa ki bir çıkış noktası arıyoruz ve bingo…

Çocukluğun şen kahkahalarını yerini artık gözyaşı aldı ve çocuk olmanın özlemi şimdiki zamanın büyüteci ile çocukları gözaltına alırken biliyoruz ki her şey için çok geç.

Çocukluğun masum tınısında ve masum düşlerimiz de asla kundaklanmamışken bir çocuğun düşüne bile geçiş hakkı tanımıyoruz bir o kadar büyümesini bile çok görüyoruz çocukların.

Hasetle örülü ömürler ve izbeler insan yüklü aslında karanlığın bir yansıması iken kirlenmiş dimağlar ve kirletilmeye dair masumiyet ve masum bedenler.

Düşlerin bile perhize girdiği.

Yüksek oktavda bir şarkı aslında arabesk acılar güne ışık tutarken azımsanmayacak bir acı çocuk olmanın hele ki bayrama erişen ve ailesinin de göz bebeği olan.

Çocuk olmak hiç bu kadar zor olmamıştı bir bayram sabahına dahi uyanmanın bir hayal olduğu ve o masum bedenlere dokunan kirli ellerin lanetini de sadece Yaratan sonlandıracak iken.

Mutlu bayramlar sevgili çocuklar ve geride kalan tüm masum düşler…