Eğitimde Aile ve Teknoloji
Öğrenme ortamlarının birincisi ve en önemlisi ailedir. Eğitim ailede başlar. Aile, bir insanın dünyaya gelişinden itibaren hayat kanunlarına cahil olması sebebiyle öğrenim hayatında önemli bir rol oynamaktadır. Çünkü aile, hava gibi, su gibi toplum hayatının ana unsurudur.
İnsanın ilk öğretmeni de biricik annesidir. Şefkat kahramanı olan bu öğretmenlerden alınan manevi ders ve telkinler, eğitim hayatında çekirdekler hükmüne geçer. İnsanın hayatı boyunca öğrendiği bütün bilgiler, annesinden aldığı çekirdek hükmündeki derslerin üzerine bina edilir. Hiçbir ücret beklemeyen, şahsi fayda ve gösteriş merakı olmayan bu samimi öğretmenlerin toplum hayatında çok büyük bir yeri vardır. Toplumların fertlerden oluştuğunu göz önünde bulundurduğumuzda aile mefhumunun sağlıklı yaşandığı toplumların, tarihe derin ve kalıcı izler bıraktığını ve bu toplumda yetişen fertlerin geleceğe yönelik umut vaat eden liderleri yetiştirdiğini söyleyebiliriz. (Örn: Şanlı tarihimiz)
Anne şefkatinden mahrum büyüyen bir çocuk toplumsal bir yara olmaya adaydır. Anaokulu kavramının da anne şefkatinin ve muhabbetinin yanında suni kaldığını göz önünde bulundurduğumuzda tablet, televizyon ve telefonlarında bu şefkati veremeyeceğine göre teknolojinin bilinçsizce kullanımıyla baş başa bırakılan, teknolojinin de hamiyeten annelik yaptığı çocuklar, güven duygusundan yoksun olarak büyümektedir.
Kitle iletişim araçları vasıtasıyla, evlatlarımız dediğimiz masumlar, tanımadığınız, tanısanız görüşmek istemeyeceğiniz insanlarla oyun oynuyor, onlarla sizden daha fazla vakit geçiriyorsa endişe etmelisiniz. Yabancı insanların elinde kendi örfi, kültürel, ahlaki kanunlarımıza tamamıyla muhalif bir surette birçok ideolojik fikirlere maruz kalan bir masumun, ne hale gelebileceğini tahmin edebilir misiniz? Küçük yaşlardan itibaren her şeyi kaydeden bembeyaz sayfa olan ruhlarında göz penceresinden kim bilir kimleri misafir ediyorlar?
Her şeyi merak eden o nazik ruhlarında tanımadığımız yabancı adamların ahlakı yer ediyorsa toplumsal noktada aile mefhumumuzu sorgulamalıyız. Gerek işten geldiğimizde, gerekse çocuğumuz okuldan geldiği vakit herkes kendi odasına çekilip farklı şeylerle meşgul oluyorsa, çocuğumuzla yahut kardeşlerimizle beraber vakit geçiremiyorsak en azından hallerini hatırlarını sormuyorsak bir soru akla geliyor.
Biz neyiz?
Aile miyiz?
Yoksa aynı evde yaşadığı halde farklı dünyaların insanları olan yabancılar mı? …
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.