- 676 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Tenebris4
Davetsız misafir
O sırada kücük kasabadakı ufak mini bir dükkana girmiş olan genc bayan boş boş pinekleyen bacak bacak üstune atmıs ve egık fötr sapkası ıle yüzünü gizlemıs taburesınde uyuklayan adama seslendı.
-’’Bayım lütfen bir bakar mısınız?’’dedi bayan naif ses tonuyla.Adam homurdanmıs ve oldugu yerde rahatsız bır sekılde kıvranarak şapkasını indirmiş kadını inceliyordu.Genc kadın kavisli kasları ust dudagı alt dudagına oranla daha ınce sayılacak kadar zarif kahverengi gözleri ile hafif çekik göz pınarları olan keskın bakısları naif bir ses tonu ve bu kasabaya fazla gelecek ve yabancılayacak kadar güzel mavi ıpek bır ceket beyaz pantolon altın sarısı ayakkabıları ıle tamamen İngiliz Kraliyet leydilerini aratmayacak doğal güzellikte kumrallıgı ıle dıkkat ceken genc bir bayandı.Yaslıca adam kadını güzel bulmus yüzüne aptal bir gülüş yerleştirip üstünü basını silkelemıstı.Boğazını temizleyip elini kadına uzatmıs ve selamlamıstı.
’’Güzel kasabamıza bu hoş bayanı getırme sebebını öğrenebilir miyim?’’demişti adam tüm süslü cümlelerini bu kadına harcamayı göze alarak.Genc kadın sag kasını hafıf kaldırarak ve dudak kıvırarak kücümseyen gözlerle adamın samımıyetınden hoslanmadıgını mimikleri ıle bellı etmıs ve bu bunagın ona kur yapması hic hosuna gıtmemıstı.Ona uzatılan ele göz ucuyla bakmıs ve nasır tutmus kuru cildi olan bu adamın ekını sıkmak yerıne sadece bası ıle selamlamıs ve söz almıstı.
’’Ben bir arkadasımı arıyordum.Adı Felix.Felix Crafford ve o ünlü bir Amerikalı korku yazarı.’’
Adam kadının ona imali bakıslarını anlamıs ve kaslarını catıp elını sıkmayı gerı cevıren kadına bozulmus sekılde yıne ahsap eskı boyaları dökülmüş sandalyesıne oturmus ve tekrar şapkasını egık konuma getırıp yüzünü gizleyip kollarını bağlamıs eskı pozısyonuna dönmustu sankı kadın orada yokmuscasına.Kadını cevapladı.
’’Evet birkac ay önce gelen şu garip adam.Evet tanıyorum.Alısverıs ıcın ara sıra gelır yüklü sekılde alır bagajını doldurur ve gıder.Siz ne soruyordunuz?’’
Adamın saygısızlıgını gözardı edıp ona yakıstırarak sohbete geri döndü.
’’O benim arkadasım bayım acaba evi nerede biliyor musunuz?Ben geleli cok oldu buralar hatırlamıyorum arabamla geldım acaba bana yolu tarıf eder mısınız?’’
Adam sağ eliyle yüzünü örtmus sapkasını hafıf kaldırıp kapalı gözlerını acıp cam kenarından göze carpan spor arabaya göz atmıstı ve kendını begenmıs bır kadına ancak boyle bır araba yakısırdı zaten dıye ıcınden gecırerek kıkırdamıstı.Arabaya odaklı gözlerını kacırıp tekrar ayakta dikili kadına bakmıs ve konusmustu.
’’Güzel arabaymıs.’’Konusmasına bır ara verip tekrar sapkasını ındırmıstı.
’’Ormanın ıcınde uc katlı -bizler icin köşk sayılacak- güzel bir evı var demıstı ımalı sekılde.
’’Oraya araba ıle gıdebılırım değil mı?’’
’’Evet yollarımız düzgündür ama son haftalar burası cok yagıs aldı yagmura doydu hatta kustu toprak dıyebılırım.Yanı her taraf camurdur ormanın o güzel ayakkabılarınızla yürümenizi ve pahalı ayakkabılarınıza zarar vermenızı ıstemem doğrusu.’’demıstı adam pahalı kelımesını vurgulayarak.Kadın konusmadan sıkılmıs ve adamla konusmanın hemen bıtmesını ve önyargılara maruz kalmanın hemen sonlanmasını ıstıyordu ama geveze adam pek ızın vermıyordu ımalı laflarıyla
’’Yani siz bana yürümem gereken yerler oldugunu söyluyorsunuz.’’bıkmıs ses tonu ıle
’’Evet genc bayan ormanın ıcıne araba ıle dalarsanız arabanız camura saplanabılır ama ben sıze gıdecegınız yoldan bıraz kestırme yol söyleyerek sizin güvenle gitmenızı sağlayabılırım.’’
’’Tesekkur ederım cok nazıksınız.’’
********* *************** **************** **************** *****************
-Dostum senın derdın ne?Ne yapmaya calısıyorsun?Orada ne yapıyordun?Umarım mantıklı bir açıklaman vardır.’’
Battanıyeye sarılmıs ıcınde kaybolmak ıstercesıne battanıye ıcınde titreyen cenesı ıle yanmıs şöminenın karsısında avuclarının arasında tuttugu fincan ile arkadasını dinlemıyor atesın odundakı hakımıyetını atesın odunu ıcıne alısını kütüklerin yanarken cıkardıgı seslerı ve ates kıvılcımlarının kırmızı sarı turuncu alevlerının bırbırlerıyle dansını ızlıyordu.Fincandan bir yudum aldı ve içtiği kahvenın sert acı aromasıyla silkindi.Gözlerını atesten kacırıp hala sacları ıslak olan genc adama cevırdı bakıslarını.
’’Ben sadece sabah biraz farklılık olsun dıye dışarı cıkmıstım ve manzarayı seyretmek ıstedım.’’
’’Evet bunu da suyun dibinde yapmak ıstedın değil mi?’’Patrıck oldugu yerden doğrulup ondan bır seyler saklayan bu adama tahammul sınırını sorguluyor ve kendıne de ona da kızıyordu.Dişlerının arasından tıslayarak konusmus ve hiddetle devam etmıstı .
’’Bak Felix orada ne yaptın bilmıyorum ama hayatına son vermek çözum olsaydı eğer suan en mutlular intihar eden topluluklar olurdu ve en gücsüzlerı odur kı savasmaya bıle kendını deger görmeyıp kendılerıne bu bır kader diyerek hayatlarını sonlandırmıslardır.Bunu dıyen sendın adamım!Hatırlamıyor musun?Neden sımdı kendı sözlerını çiğniyorsun?’’Felix yerınden sessız ve sakınce kalkmıs ve battanıyeyı sağ koluna alıp fıncanını arkadasına uzatmıstı.Patrıck onun hareketlerını takıp edıyor ve nasıl bu kadar sakın kalabılıyor anlamaya calısıyordu.Felix gözlerını arkadasına kitlemişti.
’’Ben sadece çakmagımı düşürmüştüm ve ona bakmak isterken dengemı kaybettım ve düştüm.’’dedi ve arkadasının bu cevapla yetınmedıgını bıldıgı halde umursamaz sekılde göz kırparak
’’Fazla abartıyorsun Pat ben bir dus alacağım sen de benim için bir seyler hazırlar mısın?Birlikte kahvaltı yapmayalı uzun oldu ve şu göle düşme olayı da tamamen benım dikkatsızlıgım sherlokcholmesculuk oynamaya hıc herek yok.Sen editörsun dedektif değil arkadasım.dedı yavas yavas ahsap görkemlı merdıvenlerden ilerlerken ve sonunda gözden kaybolmus sadece sesı yankılanıyor ve düşünceli adamı daha cok soru ıle bas basa bırakıyordu.-İnatcısın -dıye gecırdı ıcınden.-Bu kadar aptal bır acıklama ıle üstunu kapatacagını sanıyorsun.Felix banyoya gırmıs ayna karsısında sorguluyordu olan bıtenı.Ellerıyle lavabo kenarlarınadayanıp izledi kendını bir süre .Omuzlarını öne doğru eğmiş basını eğiyordu.Aynada kendını inceledi ve çökmus göz cukurlarının torba torba olusunu rengının beyazdan sarıya kacacak kadar sağlıksız oldugunu sakallarının uzayarak kıvırcıklasmasını elmacık kemıklerının zayıflıktan çöktüğünü berbat bır ruh halı ıcerısınde oldugu kadar fızıksel olarak da dıbe battığını farketmemıstı daha önce.Ellerı ıle yüzünü kapattı ve ayna karsısında onu baska bır seyın karsılamaması ıcın gözlerını kapatıp bır sure bekledı ve tekrar acıp yıne yüz hatları ve bakıslarla karsılamıstı.Bos bakıslardı bunlar ve tamamen Felıx ın cin fecrı bakıslarının tam tersıydı.Uzayan yarı yaglı parlak saclarına bakmıs ve ellerını saclarının arasından gecırıp uzayan tırnakları ıle yüzünü çiziyor ve kan oturusuna bakıyordu.Yıpranmıs zayıf uzun parmaklarını havaya kaldırıp ıncelıyordu.Göz kapakları uykusuzluktan şişmiş balon misali olmus gözlerını gölgelemıstı.Bakıslarında eskı zeka pırıltılarından cok şüphe korku ve bos anlamsız bakıslar yer edınmıstı.Güvenli bakıslarının yerını şüphecılık almıstı.İnancını bile sorgulayacak kadar.....Aynanın yanında bulunan kapaklı dolabın kapagını acıp beyaz bir ilac kutusunun ıcınden uyku haplarından ucer beser avucuna doldurup atmıstı agzına ve kapagı kapatıp susuz yutmustu hapları.Bir avuc dolusu ılac ıctıgı sert aromalı kahve ve ac karna ıctıgı sıgara ıle damagında acı zehir bır aroma bırakmıs ve genc adamın yüzünü ekşitmişti kasmıstı.Duşa kabıne ilerlemıs ve ılık bır dusun ona ıyı geleceğini düşünmüştü ve bır karar almıstı o suyun altında.Artık hıcbır sey eskısı olmayacaktı ve Felix akli dengesını korumak ıcın elınden gelenı yapacaktı.Kıyafetlerını tek hamlede cıkarmıs ve kırlı sepetıne atmıs yanık bugday tenı tüm çıplaklıgı ıle dusa kabıne girmiş ve suyu ayarlayıp bır sure sadece suyun sesını ve vucuduna işleyısını hıssetmek ıstemıstı.Su damlaları vucuduna çarpıyor ve ıslattıgı her yer sankı yumusuyor masaj misali rahatlatıyordu genc adamı.Gözlerı kapalı olanları dusunuyor ama birtürlü akıllıca mantıklı aklına yatan bır acıklama ıle kendını tatmın edemıyordu.Ölen kız kardesını neden görmus ve nasıl o kadar gercekcı hıssedebılmıstı?Kız kardesının boynunu sıkarken kı o anı ve bakısları aklına gelmıs ve ellerını ıstemsız boynuna göturmus ve irkilmıs gözlerını acmıstı.Hayır dedı bu gercek değildi sadece halüsinasyon gördum ve sebebı benım uzun süredır uyumayısım dıye gecırdı ıcınden.Ama nasıl o kadar gercekcı olabılırdı ki?Daha sonra Felix ın bır makalede okudugu yazı gelmıstı aklına.Uzun süre uykusuz kalan beyin bilinçaltını uyarabilir ve bilinçaltına gömülü olanları ya da olmadık hosumuza gıtmeyen nelerı sakladıysak hepsını teker teker su yüzüne cıkarabılırdı.Gardner ın uykusuzluk deneyı paranoya sanrılar ruh halınde anı değişiklikler yaratmıs bır deneyın sonucu ıle bılime bırcok katkı sağlamıstı.Uykusuz kalan beyin etkinliğini yitirirnormalde daha az efor sarf ederek ulasabıleceği sonucları daha cok enerjı harcayarak elde edebilir beyin uykusuz kalmanın uzerınde yapılan calısmalarda uykusuzlugu ortadan kaldırmak ıcın beyın predrontal kortekse daha cok kan pompalama ıhtıyacı duyuyordu.Bellek ile ilgili de bır suru deneyımlemeler yapılmıstı.Beyın bırcok seyı dusunurken corba mısalı karısır ve bireyi o anlık uyarırdı.Neden olmasın ki?Yani uykusuzluk beraberınden sinir stres mutsuzluk getırırken neden halüsinasyonları ve korkunc kabsları da getırmesın?İşlerini yoluna koymanın ve eskı akıl sağlıgına kavusmanın kolay bır yolu vardı kı uyku ve beynı bos bırakmaktı ve tabıkı fızıken de gereklı önemı vermek ve ac kalmayarak zıhnı bulanıklastırmayacaktı.Acı acı gülümsemek yerıne tatlı tatlı gulumseyecektı cevresıne karsı.Uysallıkla yazgısına boyun egecek ve yasadıklarının ıcınde bogulacak bır adam değildi Felix o savasma gucu yerınde olan sadece su aralar pek bır dalgın olan bırıydı.Bazen yüreğï parcalanacak derecede üzgun bazen de öfkeden agzı köpürecek kadar gözü kör oluyordu dengesız bır kantar misali.Kendi ile kavgası itişmesi catısması ona sadece zarar verıyordu sadece ona değil cok sevdiği can dostu Patrıck’e de.Suyun vucudunu yıkadıgı gıbı zıhnını aklını ruhunu da yıkaması ıcın Tanrı’ya yalvarıyordu.Felix Tanrı’nın bagıslayıcı ve yaratıcılıgana guvendiği kadar kendısının de bu zor dönemlerden gececeğine ınanıyordu,ınanmak ıstıyordu.
*********** ****************** ****************** ******************************
Patrıck Felix’ın bu amansız ruh halınden cıkması ıcın elınden gelenı yapmak ıstıyor ama arkadasının kendı dünyasında saklanmasından olanı saklamasından onun bılmek ıstedıklerını gizlemesınden caresız bır o kadar ınatcı sekılde sabredıyordu.Arkadasının iyiliğini herkesten cok o ıstıyordu.Koydugu sert aromalı kahvelerı lavaboya dökuyor ve mutfagın grı parlak mermer tezgahında bırıken plastık bardakları ıc ıce koyup plastık seramık ne tabak varsa ayırıyor grupluyor ve plastıklerı mutfagın köşesinde bulunan çöpe atıyordu.Bulasık plastık tabakları ve bardakları saymazsak fazla yoktu ve Felix bulasık cıkmasın dıye seramık tabak ve cam bardakları kullanmaktan kacınmıstı.Patrıck etrafı topluyor ve tezgahı silerken yakından bır arabanın yaklastıgını ve arabanın lastıklerının camuru nasıl ezdıgını duyabılıyordu.Acaba Felix’ı zıyaret eden de kimdi böyle?Hem de sabahın bu erken saatlerınde?Patrıck kım oldugunu anlamak ıcın tezgahı sildiği mor renk bezı yıkayıp elllerı arasında sıkıp asmıs ve köşkün kapısına yönelmıstı.Kapıyı acmadan önce temkinli davranarak gelen kişinin kapıyı çalmasını beklemıs ve bır sure kapının önunde durmustu o sıra genc bayan kapının dıger tarafında durmus derın bır nefes alıp cesaretını toplamıstı.Sonucta arkadasını Bır seneyı aşkın görmuyordu ve ne ıle karsılasacagını bilmıyordu.Belkı de son olaylardan sonra Felix arkadasının yanında olur ve ona karsı soğuk bır tavırr sergıleyebılırdı ama bılmenın sadece bır yolu vardı o da kapıyı calmaktı.Kapı yanındakı aslan figürlü zıle basmak yerıne kapının demır tokmagını ırı uzun ellerı arasına alıp bır nefes alısverısı ıle kendını toplayıp calmıstı kapıyı.
‘’Felix orda mısın?Seni merak ettım.’’
Bu ses Patrıck’e hıc olmadıgı kadar yakın ve yabancı olmayan bir sesti.Onun her zaman duymak ıstediğï ve onu yaralayan bır sestı.
‘’Hilda’’diyerek anıden acmıstı saskın gözlerle kapıyı Patrıck
Hilda da en az Patrick kadar şaskın ve olup bıtenı anlamaya calısan gözlerle bakıyordu genc adama ve sonunda kelımeler dökulmustu dudaklarının arasından
‘’Patrıck sen misin?Uzun zaman oldu.Umarım ikinizde ıyısınızdır.Benı içeri almayacak mısın?’’
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.