- 454 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
TOPLUMDA UNUTKANLIK (UNUTMAYALIM)
unutkanlık insan hayatında olağan şeylerden biridir. Fakat neden unutuyoruz?
unutkanlık insanda neden oluyor? bu soruların cevabına şöyle diyebiliriz.
Aşırı stres, aşırı beyin yorgunluğu, B vitamini ve gıda eksikliği olarak yorumlayabiliriz.
Veya konuyu önemsememe dikkatimizi vermeme diyebiliriz.
Unutmamak için konuları veya olayları önemsememiz gerekiyor.
Geçmişini ve mazisini unutan insanlar geleceğinde de yine aynı hataları yapar.
Mesela bir hatayı bir defa yaparsın iki defa yaparsın fakat üçüncü defa yaparsan ya unutkanlık sebebidir yada konuyu veya olayı önemsememektir.
Onun için bütün bu konuları ve olayları önemsemeliyiz. (Yani prensipli olmalıyız).
Tabi bizim bahsettiğimiz unutkanlık geçmişle alakalıdır. Kısa ve anında yapılan unutkanlıklar hastalık sebebi de sayılabilir.
Bundan yola çıkarak insanlarımız yediğine içtiğine ve sağlığına dikkat etmesi gerekiyor.
GDO’lu ürünlerden tarihi geçmiş, çok yağlı, çok tuzlu, çok şekerli, suni yapılmış ürünlerden uzak durmalıyız. Zihnimizi temiz ve dinç tutmalıyız.
Geçmişte başımıza gelen yanlış kötü anılarımızı unutmamalıyız.
Türkiye’nin 1oo yıllık cumhuriyet tarihinde yönetimlerde neler oldu, neden oldu ve niçin devam etti kendimize bunları sormalıyız.
Şöyle bir geçmişe bakarsak 3 sefer darbe (28 şubat post modem darbesi) iktidarı görevinden azletmek. Bir başbakanımız ve 3 bakanımızın asılması olayları.
Kıbrıs harekatının ardından (Türkiye’ye konan ambargolar) sağ sol çatışmaları, terör olayları ölen binlerce insanımız, bu işin sorumluları destekçileri kimlerdi.
İç ve dış mihraklar niçin bu olayları çıkarttılar.
Ermeni törer örgütü asalanın dünya ülkelerindeki Türk büyük elçilerimizi öldürmeleri suikastlar düzenlemeleri ve bu olayların devamında asala örgütü bittikten sonra
PKK terör örgütünün kurulması bu örgütü kimler kurdu bu zamana kadar ayakta durmasına kimler sebep oldu.
Binlerce insanımızın şehit olmasına sebep olan bu örgütü kimler besledi.
Bunları da unutmayalım.
Kürt – Türk çatışması çıkarmak Türkiye’yi bölmek parçalamak isteyen 30 yıldır bu oyunu oynayan iç ve dış mihrakların unutmayalım.
Alevi- suni çatışması çıkarmak için oynanan oyunları görmeliyiz. Bunlar iç ve dış mihrakların oyunudur. Oynanan senaryolar bitmiyor.
Laik –Müslüman çatışması çıkarmak isteyen iç ve dış güçler, Türkiye de gerçek demokrasinin ve insan haklarının halkın anayasasının yapılmasını istemeyen
Türkiye’nin Türkiye de yaşayan insanların barış ve kardeşlik içinde yaşaması işlerine gelmiyor.
Krizlerden kaoslardan, terörden beslenen geçinen şer güçler
Türkiye’nin müreffeh, eğitimli, inançlı, özgür, gerçek aydın kişileri barışçı hoşgörülü bir toplum olmasını istemeyen şer güçleri unutmayalım
kendimize neden niçin olarak bunları soralım, okuyup araştıralım.
2002-2015 yılları arasında bu ülkede çok şeyleri değişmiştir. Bakış açısı olarak statüko dan yana değil değişim ve yenilik ve teknolojiden yana devletçilikten yana değil özelleştirme ve atılımdan yana Türkiye 2023 yılına hedefliyerek projelerle hem ekonomi olarak, hem de okuma yazmada kriterlerimizi yükselterek gelişmişliğimizi dünyada hak ettiğimiz yere gelmemiz için . Türkiye’nin kalkınmadaki hedefi 2023 tür. Çünkü kısa vadeli projelerle değil uzun vadeli projelerle devletin devamı esastır.
Eğitim, sağlık, ulaşım, ekonomi dengeleri korunmuş gelişmek için yeni yeni atılımlar yapılmıştır .
Şimdi kendimize sormalıyız. Şöyle düşünüp hatırlayalım. 2000 -2002 yılları arasındaki 3’lü koalisyon hükümeti zamanında 20 bankanın batması Türkiye ye verdiği zararı
IMF kapılarında beklemek kaydıyla IMF nin şartları doğrultusunda alınan kredileri
ekonominin kötü gitmesi (o zaman global kriz yoktu). Amerika ve İsrail ajanlarının PKK lideri APO’yu yakalayıp Türk hükümetine idamı kaldırmak suretiyle şartlı teslim etmeleri
hükümetin idamı kaldırması.
Şimdi size soruyorum. Eğer 2002-2015 yıllar arasında dünya ekonomisinde ülkelerinde kriz varken bir taraftan hem muhalefet, hem TUSİAD IMF den 30-50 milyar dolar IMF nin şartları doğrultusunda kredi almaları için hükümete baskı yaparken hükümet bu krediyi almalımıydı. Yüksek faizli ve şartlı bir kredi sundukları için hükümet krediyi almadı.
Bu global krizden nasıl çıkıldı. Kemerler sıkıldı.
Hem hükümet hem de halkımız kemerlerini sıktı ayağını yorganına göre uzattı.
Her sıkıntının sonu ferahlık olduğu için Türkiye’nin ekonomisi de insanı da bu krizden kurtuldu.
Bizi Avrupa Birliğine almayan Avrupa ülkelerinden Yunanistan, İspanya, Macaristan…..vs. ülkeler bu dünya krizinden çok büyük yara aldılar.
Acaba şuan ki hükümetin yerinde koalisyon hükümeti olsaydı başka bir hükümet olsaydı.
Türkiye bu krizden bu kadar rahat çıkabilirimiydi.
Eğer bu krizde Türkiye bir Yunanistan ın bir İspanya nın konumuna düşmediyse dirayetli bir yönetim olduğu için ayakta kalmıştır.
Türkiye de eskiden kamu kuruluşları ve belediyeler arpalık olarak kullanılıyordu. Yağmalanıyordu, talanlanıyordu bunlar tarihimize geçmiştir
bunları unutmayalım. Hükümetimize cumhurbaşkanımıza Türkiye için çalışan Türkiye için hizmet eden insanlarımıza sahip çıkalım.
Türkiye’nin 2023 yılı Türkiye’nin geleceği için oyumuzu ve oylarımızı düşünerek, sorgulayarak, hatırlayarak kullanalım.
Not: Unutmayalım, unutkan olmayalım.
Saygılar sunarım.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.