- 766 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ANIT ADAM
ANIT ADAM
MUZAFFER GENÇOĞLU
***
Yaşamımızda unutamayacağımız, bizde iz bırakan kişiler vardır. Bunlar kişilikleri, bilgileri, görgüleri ile kendilerini sevdiren kişilerdir. Topluma yararlı olabilmek için durmaksızın çalışırlar ve üretirler.
***
Bunlar, yetenek ve bilgilerini yeni nesillere aktarmayı bir görev bilirler. Paylaşımcıdırlar ve hep yeni ufuklar gösteren anıt kişilerdir. Onlarla tanışmış olmaktan, oturup konuşmaktan son derece mutlu olursunuz. İşte o kişilerin en önde gelenlerinden biriydi Muzaffer Gençoğlu. Köy ve köy kültürünü özümsemiş, köylü insanının geleceğini daha yükseklere çıkarmak için kendini adamışlardan biriydi Muzaffer Ağabey.
***
1943 yılında Acıpayam Kelekçi’de doğdu. Her köylü çocuğunun okumak için ilk hedefi olan Gönen Öğretmen okuluna girdi. Burada müzikle ve sporla tanıştı.
***
Müzik yeteneğini kısa sürede öğretmenleri keşfetti. Mandolin çalmadaki becerisi ve türkü söylemedeki ustalığı gün yüzüne çıkınca bir gün gösteri için ona görev verdiler. O kadar mahçup ve utangaçtı ki ancak koronun ortasında görünmeden çalıp söylemeyi kabul etti.
Baskette o kadar bileğine ve ellerine hakimdi ki kısa sürede okul takımında görev aldı. Artık okulda herkes onu tanıyordu. Ancak o mütevazi kişiliği ile ortada görünmeyi hiç bilmez ve sevmezdi. Alçakgönüllü kişiliğine öğretmenlik özümsemişti.
Kelekçi’de onun öğretmenlik yaptığı yıllarda Kelekçili öğrenciler folklor yarışmalarında kendilerini gösterdi. Kıt olanaklara rağmen atletizm müsabakalarında ilde ve bölgede büyük başarılar kazandılar.
***
Halk müziğiyle o kadar donanımlıydı ki yüzlerce türküyü, sözüyle, notasıyla ezbere bilirdi. Bizim elimizde susan saz onun ellerinde yumuşacık olur, uysallaşır ve dillenirdi.
Çok zorlamayınca siyasi konularda girmeyen, konuşmayan, herkese yardımcı olmaktan başka düşüncesi olmayan Muzafefer Gençoğlu’nun başarısı ve bunca sevilmesi bazılarını da rahatsız etti. Bugün bile başkalarına çamur atmaktan, iftira atmaktan başka hüneri olmayanlar o yıllarda da vardı. Onu sürgüne göndererek bir iş yaptıklarını sanacak kadar gözlerinin önü perdelenmişti bu Ebu Cehil artıklarının. Oysa böyle bir yetenek ve adam örneği kendi düşüncelerinde olsaydı baş tacı edeceklerdi.
Onun Adını Acıpayam’da duymuştum. İlbadı ilkokulunda tanıştım.
Uzun boylu toparlak yüzlü, kibar ve kelimeleri seçe seçe konuşan bir ağabeydi. Kısa sürede kendisini sevdik. Eline her aldığı müzik aletini hiç zorlanmadan ustalıkla çalıyordu. Öğrencileri koşulara hazırlıyordu. Onun sözlüğünde yılgınlık ve tembellik yoktu. Okul çıkışı öğretmenler arası basket maçı yapardık. Her maçta onun olduğu takım yenerdi. Biz de onun takımını bir iki kişi eksik seçerdik.
***
Emekli olunca kreş açtı, müzik evi kurdu. Birçok öğrenciye bağlama dersi verdi. Kabak kemanide ilde onun üstüne yoktu. Tüm bunlara rağmen oldukça alçak gönüllüydü. Bir gün “Muzaffer Abi, sendeki bu yetenekler bende olsaydı çoktan şöhret olurdum,” dedim. Çekik gözlerinin içi gülerek, alçak gönüllülüğü bırakmadan, “Senin yeteneğin de bende yok.” dedi.
***
Bu anıt adam bugün aramızdan ayrıldı. Sağlam kişiliğinle, çalışma azminle ve üstün yeteneklerinle ömrümüz boyunca seni unutmayacağız ve dualarımızı göndereceğiz Sevgili Ağabey…
Senin gibiler bizim gönlümüzde anıt adamdır...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.