- 691 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
..İsmail Güçtaş Şairin Yahya Kemal Şiiri .. / Hikmet Okuyar..
Bir bahar sabahı, Kurucu Başkanı olduğum Giresunlu Sanatçılar Topluluğu kültür sanat sayfasında gezinirken; kültür sanat hazinesi bulmuş kadar sevindim..
*
Bir anda farkındalığını gördüğüm Giresunlu Şair İsmail Güçtaş Şiiri ’’ Yahya Kemal ’’; beni süper duygulandırdı..
Özenle özlemle hatta Şiir Yorumcusu gibi okudum..Şaheseri..
*
Daha çok okunacak daha çok paylaşılacak..Tebrikler teşekkürler..Değerli Şairimiz..İsmail Güçtaş !
Engin Ufuklu Güzel Sanatlar Öncümüz.. Halkbilimcisi Canımız..
...
Tarih kültür tarım sanayi ve sanat merkezi 3 Kemal’in Şehri Tekirdağ ve ilçeleri ile Tekirdağlı Edirneli Kırklarelili Şairler Şiir Yorumcuları Aşıklar Topluluğu ilgi alanında Pirimiz Abdi Beğ aşkına değerlendirmeler yaparken 3 Kemal’in sanat aşkıyla da şiirleriyle de irtibatlı şiirlerle de ilgileniyor sunumlar yapıyor tavsiye ediyor Tekirdağ Kiraz Festivali Etkinliklerinde Namık Kemal Üniversitesinde Tekirdağ MEM Okullarında gönülden gönüle şiir köprüleri kurarak süper şiir duygusallığımızı daha da coşturuyorduk..
*
Bundan böyle Gülümseyen Edebiyat içinde hayranlıkla özenle takip ettiğimiz Giresunlu Eğtimci Şiir Yorumcusu Yazar, Hikayeci Güzel Sanatlar Öncüdü Şair İsmail Güçtaş imzalı YAHYA KEMAL Deyişiyle de daha çok ilgileneceğiz..
Şebinkarahisar Şiir Akşamları, Okuyar Şiir Sohbetleri kapsamında da Türkiye Sevdası tanıtım turizm kültür sanat Eseri etkinliklerinde de daha çok yorumlayıp daha çok paylaşacağız:
..................
YAHYA KEMAL.. / İsmail Güçtaş
*
Bin sekiz yüz seksen dört, aylardansa aralık,
Rakofça dağlarından esen rüzgarlar ılık.
Makedonya Türk yurdu, Üsküp bizden bir şehir,
Sokaklar Türklük kokar, aç bir kapıyı ve gir.
Şehsüvarzade’lerin konağında telaş var,
Hava oldukça serin, Rakofça dağları kar.
Takvimler aralıktı doğduğu vakit Kemal,
Babası pür heyecan, annesinde pür melal.
Baba İbrahim Naci, anne Nakiye Hanım,
Şair olmaya gelmiş dünyaya, benim kanım.
Annesinin dayısıymış Leskofçalı Galip,
Şiir mi okumuştur kulağına eğilip.
Yahya Kemal küçükken kaybetmiş annesini ,
Unutmamış ondan duyduğu Kur’an sesini.
Üsküp ve Selanik’te geçmiş çocukluğu hep,
Balkan türkülerini sevmesine bu sebep.
Lise okumak için bin dokuz yüz ikide,
İstanbul’a yollanmış bizim Şehsüvarzade.
Jön Türk olma hayali belirince zihninde,
Paris’e kaçıvermiş yıl bin dokuz yüz üçte.
Siyasal Bilgilerde öğrenim görmüş Kemal,
Fransız şiirinin , sırrına ermiş Kemal.
Verlain, Heredia ve de büyük şair Boudelaire’i,
Fransızca okumuş, öz ana dili gibi.
Fransız şiirinin etkisinde kalarak,
Nev-Yunani adında yeni bir tarz yaratmak,
İsteyip Yahya Kemal bazı balatlar yazdı,
“Mehlika “ yedi genci meftun eden bir kızdı.
Doğu ile batıyı böylece etmiş sentez,
Kökü derinde olan ağaç solmaz öyle tez.
Ne diyor Ziya Gökalp, taarruz için ona?
Yahya Kemal de nasıl karşılık vermiş buna?
-“Harâbisin ve fakat harâbâti değilsin,
Kökün mazide lâkin sen bir âtî değilsin.”
-“Ben ne bir harâbîyim, ne de harâbâtîyim,
Kökü mazide olan, sahici bir âtîyim.”
Bin dokuz yüz on iki, yurda döndüğü sene,
Avrupa görmüşse de özü halis Türk gene.
Çeşitli memurluklar eylemiş Yahya Kemal,
Az fakat öz şiirler söylemiş Yahya Kemal .
Dergah adlı dergiye hayat vermiş o eller,
“Hafız’ın kabri olan bahçede açmış güller”
İstanbul’a en güzel şiirleri o yazdı,
İstanbul onun için bitmeyen bir niyazdı.
Kandilli ve de Göksu onunla hayat buldu,
İstanbul’dayken bile orayı özlüyordu.
Dili olsa konuşsa, Yahya Kemal’den Boğaz,
“Bir semtini sevmeye bile koca ömür az.”
“Uyandırmaya bile kıyamadı mehtabı,
Uyandırmadı hayal alemindeki âbı.”
İki aşkı var idi: İstanbul ve Celile,
O İstanbul’u seçti, hem de tüm kalbi ile.
“Ok” şiiri dışında kullanmadı heceyi,
Çağdaşı Haşim kadar çok sevmedi geceyi.
Severdi eğlenceyi, iyi idi iştahı,
Evlenmedi Celile’nin tutmuş gibi âhı.
Sayesinde öğrendik, ne demekmiş saf şiir,
Yahya Kemal şiiri, ahenkle akan nehir.
Çok titiz bir şairdi sanki kuyumcu gibi,
Aradı sözcüklerin ahenklisi hangisi.
Bekleyip durdu şiir, bir sözcük için bazen,
Sözcük okyanusunda açmışken pupa yelken.
Yayımlanmış görmedi ne yazık kitabını,
Okumadı kitaptan “Rindlerin Akşamı’nı.
Bütün manalarıyla şairdi Yahya Kemal
Aruzu kullanmada mahirdi Yahya Kemal.
Gelmiş artık zamandan , demir almanın demi,
Almış onu içine “meçhule giden gemi”
*
İsmail Güçtaş
“GÜLÜMSEYEN EDEBİYAT”
26.05.2019, Bulancak / GİRESUN
........
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.