- 450 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BEN ÖLDÜKTEN SONRA SEN- BÖLÜM-14
BEN ÖLDÜKTEN SONRA SEN- BÖLÜM-14
Bugün öğle üzeri Naz abla ile buluşup Onur abinin kliniğine beraber gidecektik. Gidecektik diyorum ama Naz abla ile olan randevumu hiç hesapta olmayan bir nedenle kaçırdım. Evden çıkmış otobüs durağına yürürken arkamdan birinin seslendiğini duydum. ‘’ Başak, Başak.’’ Arkama dönerek bana seslenen kişiye baktım. Tanıdık bir simaydı ama zihnimi ne kadar yokladıysam çıkaramadım. Durup bakmaya başladım. Aynı ses kaldığı yerden konuşmaya başladı. ‘’Beni tanımadın mı? Lise ikiden sınıf arkadaşın Metin.’’ O anda hatırladım. Çok muzip bir çocuktu ve çocukça şakalar yapmaktan hoşlanıyordu. ‘’ Vaktin var mı Başak, bir yerde oturup konuşalım. Ne dersin?’’
Saatime baktım bayağı oyalanmıştım. İstesem de Naz ablaya yetişemeyecektim. ‘’ Konuşalım Metin. İlerde bir kafe var oraya gidelim.’’
Kafede cam kenarına oturduk. Elini uzattı içimden gelmese de tokalaştık. Lise yıllarından, arkadaşlardan bahsettik. Telefon numaramı istedi, istemeye, istemeye verdim. Bende numarasını nezaketen aldım. Metin’in yerine okuldan bir kız arkadaşımla karşılaşmayı tercih ederdim. Hiç olmazsa ayrılırken rahatlıkla ona sarılabilirdim.
Metin’in yanında iki saatimi boşuna harcadım. Yanından ayrılır ayrılmaz Onur abinin Kliniğinin yolunu tuttum. Klinikten içeri girdiğimde beni ilk gören Naz abla oldu.
‘’ Nerede kaldın Başak, seni bekledim gecikince bende kliniğe geldim.’’
‘’ Hiç sorma daha iyi Naz abla. Seninle buluşmak için evden ayrıldım, yolda liseden bir arkadaşıma rastladım. Bizim orda bir kafeye girdik. Okul yıllarından bahsederken zamanın nasıl geçtiğini anlayamadık.’’
Naz,
‘’ Ne güzel işte senin için bir deneme olmuş. Hadi içeri geçelim. Seda ablan seni bekliyor.’’
Her zamanki yerime uzandım ve Seda ablamın beni uyutan sesiyle kendimden geçtiğimde, son düşündüğüm şey onunla ne zaman yüzleşeceğimdi.
Seda Hanım,
‘’ Bana yeni yerleştiğin semti anlat biraz.’’
‘’ Bir cami görüyorum ama yıkıyorlar.’’
Seda,
‘’ Bize o caminin resmini yapabilir misin?’’
‘’ Yaparım, caminin yanından içeri doğru bir yol gidiyor. Bir park görüyorum kocaman. Camiyi sanki hayal meyal hatırlıyorum. Aynı bir gölge gibi.’’
Seda ,
‘’ Başka ne hatırlıyorsun Başak?’’
‘’ Bir kırtasiye dükkânı hatırlıyorum İlk kitabımı oradan almıştım, adı Rapunzel.’’
Seda Hanım,
‘’ Hayret ediyorum onur, kendine ait olmayan her şeyi o kadar net hatırlıyor ki. Çok ilginç.’’
Dr. Onur,
‘’ Yardım alıyor bunu hiç düşündün mü?’’
Seda,
‘’ Kastettiğin ilk kişiliği mi? Olabilir.’’
Dr. Onur,
‘’ Necmi ile konuşayım şu cami ile ilgili bir şeyler bulsun.’’
Seda Hanım yeniden Başak’la konuşmaya başladı,
‘’ Bana biraz da komşularından bahseder misin?’’
‘’ Komşularımız, ev sahibimizi biliyorsunuz. Bunların dışında, karşımızda İhsan Ablalar oturuyor. Kızının adı Gönül oğlunun adı Nejat. Kocasının adını hatırlayamıyorum. Onların yan tarafında Ayhan Ablalar oturuyor. Çok tuhaf değil mi? Ben Ayhan isminin sadece erkeklere konulduğunu sanıyordum. Birde hemen solumuzda bahçe içinde Bilgin adında bir arkadaşım yaşıyor.’’
Seda,
‘’ Bu günlük bu kadar yeter. Daha fazla Başağı zorlamayalım.’’
Dr. Onur,
‘’ İyi güzel de daha bir adım ilerleyemedik. Hep aynı yerde dönüp dolaşıyoruz.’’
Naz,
‘’ Yapma Onur abi, benimle az mı uğraştın?’’
Başağı uyandırdıktan sonra yaptığımız seansı başından sonuna kadar dinlettim. Başak düşünceli, düşünceli,
‘’ Şu camiyi merak ettim. Eve gider gitmez biraz araştırma yapacağım.’’
Seda,
‘’ İyi olur Başak, okul nasıl gidiyor?’’
Başak,
‘’ Derslerin çoğu boş geçiyor. Zaten şurada ne kaldı ki tatile.’’
Dr. Onur,
‘’ Zayıf bekliyor musun?’’
Başak,
‘’ Bu sefer zayıf getirmeyeceğim. Doğrudan geçeceğim sınıfımı.’’
Naz,
‘’ İnşallah kızım, doğrudan geçersen yazın rahat edersin.’’
Onunla mutlaka yüzleşmeliyim. Artık tanışmanın zamanı geldi. Bunu o da biliyor. Bu gece gelecek gelmeli de.
Eve bu düşüncelerle döndüm. Zavallı annemle babam nasıl bir yükün altında olduğumu hiçbir zaman anlayamayacaklar. Eve döndüm kalan zamanımı kitap okuyarak değerlendirdim. Akşam yemeğini yedikten sonra, banyoya girdim. Bu gece stresten uzak rahat bir gece olmalıydı. Geceye hazırlanabilmem içinde en uygun yer banyoydu. Bedenimi rahatlatmak zor olmadı. Uyuşmuş bir halde odama döndüm ve yatağıma uzandım. Gözlerime çöken ağırlık gelen uykunun habercisi olduğunu anlayıncaya kadar uyumuşum.
Odanın havası birden aşırı derecede soğudu. Yorganımı üzerime çekmek isterken, zihnimde yankılanan sesiyle dondum kaldım. İlk defa uyanıkken benimle irtibat kuruyordu. ‘’ Sen burada mıydın?’’ ‘’ Evet, geldiğinden beri seni izliyordum.’’
Karanlıkta bile yüzümün kızardığını, cayır, cayır yandığını fark ettim.
‘’ Bütün öğleden sonra ne yaptığımı biliyorsun?’’
‘’ Niye utanıyorsun Başak. Sen sağlıklı genç bir kızsın. Bazı ihtiyaçlarını gidermek ayıp bir şey değil. Kaldı ki o eylemi yapmanı ben istedim. Seninle beraber bende rahatladım, ama şimdi bu konumuz değil. Eline kâğıt ve kalemi al gidip göreceğin yerleri ben söyleyeceğim sen yazacaksın. Zaten çok yakında tek vücut olacağız.’’
Sabah uyandığımda içimi bir ürperti kapladı ama yine de gülümsedim. ‘’ Ne güzel hayal kurmuşum diye düşünürken, şifonyerin üzerinde duran kalem ve not defterini görünce gerçek kafama dank etti. Gece benimle irtibat kurmuştu. Allah’ım ben ne biçin bir oyunun içine düşmüştüm.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.