KANKİME

• 17 Mayıs 2019 Cuma 14:56:08

Değerine paha biçilemez kıymetli Kankim’e,
Öncelikle selam eder, iyi ve sağlıklı olmanı dilerim. Derslerinde başarılar, yaşamında mutlu anlarının çoğalmasını isterim.
Sevgili biricik Kankim,
Bu mektubumda sana her anne ve babanın çocuğuna, her öğretmenin öğrencisine öğretmek, bilinçlendirmek zorunda olduğu yaşamın mutlu anlarını çoğaltacak sekiz düsturdan bahsetmek istiyorum. Umarım yararlanırsın.
Birincisi,
“Yaptığın işi güzel yap.”
Temizlik yapıyorsan temizliğini, yemek yapıyorsan yemeğini, araştırma yapıyorsan araştırmanı, dersine çalışıyorsan konuyu öğrenmeni, bildiğini birine aktarıyor/ öğretiyorsan en güzel şekilde yap. Anne ve babana evlatlığını, ablana kardeşliğini, öğretmenine öğrenciliğini, arkadaşlarına dostluğunu, topluma karşı insanlığını ve en önemlisi Allah’a kulluğunu en güzel şekilde yap. İşini güzel yapanın adı nedir bilir misin? Allah onlara Kur’anda “MUHSİN” der. Ve Allah muhsinleri sever.
İkincisi,
“Hata ya da yanlış olduğunu anladığın davranıştan uzak dur.”
Yapmış olduğun bir davranışın yanlış olduğunu öğrendiğinde, ya da bile bile yanlış bir iş yaptığında pişmanlık duyuyorsan, vicdanın seni rahatsız ediyorsa; bir daha yapmamaya yüreğinde söz ver. Mümkün olduğunca yapmamaya çalış. İstemeden yapmak zorunda kalırsan, seni oraya getiren nedenleri düşünerek benzer bir duruma tekrar düşmemek için o nedenlerin oluşmasına izin verme. Hatadan ya da yanlıştan pişman olmanın ve yüz çevirmenin adı “TEVVABİN”dir. Ve Allah tevvabinleri yani tevbe edenleri sever.
Üçüncüsü,
“Zihnini, kalbini, ruh ve bedenini her türlü pislikten temizle, temiz tutmaya gayret et.”
Kitap okuyarak, sorgulayarak, araştırarak, düşünerek, muhakeme yaparak bu temizliği nasıl yapacağını öğrenebilirsin Bu öğreniş hayatın boyunca devam edecektir. Gayret derken kastettiğim budur. Bedenini nasıl temiz tutacağını çoktan öğrenmiş olmalısın. Zihin temizliği için düşünmeye, düşünmek için okumaya ve araştırmaya ihtiyacımız var. Kalbimiz için sevmeye sevilmeye ihtiyacımız var. Ruhumuzun temizliği için rabbimizle konuşmaya, O’nunla muhabbet etmeye, O’nunla başbaşa kalmaya ihtiyacımız var. Bu bazen gün içinde tenha bir yerde, bazen gece sessizliğinde olabilir. Tek başına namaz kılarken, ya da sevdiğin biriyle O’nun hakkında konuşurken olabilir.. İnsanları iğrendirecek kokuları üzerimizde taşımak biz insanlara yakışmaz değil mi? Hem Allah “MÜTETAHHİRİN” leri yani temizlenenleri sever.
Dördüncüsü;
“Sorumluluklarının bilincinde ol.”
Yerine getiremediğin sorumluluklardan dolayı üzül. Bil ki yerine getirmediğin her bir sorumluluktan dolayı yanlışımız artacak, her yanlışımız sayısız canlının hayatını tehlikeye düşürecektir. Başkalarına zarar verecek ve Allah’ı üzecek her davranıştan sakınmamız elzemdir. Hem Allah, “MUTTAKİ”’leri sever.
Beşincisi;
“Sabırlı ol.”
İyi bir dinleyici, karşıdakinin sözü bitmeden konuşmayandır. Birini ya da bir konuyu dinlerken sonuna kadar sus. Söylemek istediğin ya da sormak istediğin bir şey belki de ileride açıklanacak. Bel ki düşüncen değişecek ve sormayacaksın. İlerisini göremediğinde durduğun gibi ilerisini bilmediğin konuda da sus. İyi bir gözlemci ol. Bir olayı yarım yamalak görmekle şahitlik yapılmaz. Olayın tamamına ve sonuçlarına hakim ol ki gördüklerin zihninde anlam kazansın. Tüm bu ve benzeri şeyler için sabırlı olmak gerekir. Hem Allah “SABİRİN”leri yani sabredenleri sever.
Altıncısı,
“Tevekkül edenlerden ol.”
Herhangi bir musibetle, kötülükle karşılaştığında isyan edip kötülükle karşılık verme. Bazen hayırlı şeyler şer gibi, şerli şeylerde hayır gibi görünebilir. Şer gülerek, hayır ağlayarak gelebilir. Şer, gündüzün aydınlığında kol geziyor; hayır, gecenin karanlığında saklanıyor olabilir.Temkinli olmakta yarar var. Bu durumlarda Allah’a güvenip dayanmak en doğru yoldur. Aslında her konuda Allaha güven dosdoğru olandır. Hem Allah “MÜTEVEKKİLİN”leri sever.
Yedincisi,
“Adil ol.”
Her şeyin vicdanında bir değeri var. Bazıları değer bakımından üstte, bazıları altta, bazıları da eşittir. Değer bakımından üstte olanla altta olana aynı muameleyi edersen adaletli davranmamış olursun. Örneğin annen ile baban aynı anda senden bir şey istediğinde öncelik annen olmalıdır. Öncelikte annen, en az üç defa babadan öncedir. Okumak, yazmaktan öncedir. İhtiyacın, isteğinden öncedir. Hem Allah, “ADİL” olanları sever.
Sekizincisi, bitmeyecek sanma bu sonuncusu;
“İnsanlığın hayrına olan işler için, bir araya gelen insanlarla bir ol ve sonuna kadar birlikte olmaya özen göster.”
Zira, Allah kendi yolunda kenetlenmiş bir yapı gibi saf bağlayarak savaşanları sever.

Sevgili Kankim,
Sana yukarda anlatmaya çalıştığım şeyler Allah’ın kulunda görmeyi sevdiği işler. Bu sekiz şeyi düstur haline getirdiğimizde yanlışımız azalacak, kötülüğe uzak duracak ve hep iyi işler yapacağız demektir. Senin hayatın boyunca başarılı, mutlu ve iyiliklerle dolu bir yaşamın olsun.
Sevgili Kankim, mektubuma son verirken selam eder gözlerinden öperim. Ailedeki herkese selam ile sağlık ve mutluluk dilerim. Ablan ve sana başarılar diler Allah zihninizi açık etsin diye dua ediyorum. Hepiniz Allaha emanet olunuz.