- 443 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
NEYE YETİŞİYORUZ!
Sabahın ilk saatleri bütün düşündüklerim beyimin içine de uçup gitmiş gibi ne yaza bilirim kimin yarasına merhem olabilirim diyememekle de. Olduğum yerde bir benle bocalıyor olmam ile baş başa idim.
Oysaki son zamanlarda Fakirliğin daha bir fakirliğe çıta yükselttiği bakkal pazardaki pahalılığa bir göz atmam gerekmiyor muydu? .
Yaşamak için birinin yaşam hakkını elinden alabilirsin mantığı nasıl olduysa aklıma gelmesine geldi de. Gel gör ki hemen oracıkta fikirleri elinde patlayan biri olup çıktım.
Nasıl mı?
Bir şeyler yemek için çağlar öncesine gidip, ot böcek ve bir vahşi hayvan vurma şansın hele ki hiç yok. Bunun asıl nedenleri çok ama çok acıdır.
Evet, yok edilen doğa tamamı içindekiler ile zaten yok edilmiş. Geri kalan güzellikler ise sanki! Bir kart postal saklanmış. Ve biz onu çok sevdiğimiz anılara postalamışız.
Asılında güzel şeyleri biraz uzaklara atmanın nedenleri belki de kıymeti anlaşılsın diyedir.
Geçen bir haber kuşağında siyasetçinin biri aynen şöyle demişti "akıl melekelerini kayıp etmiş bir kesim var. Asıl onlara dikkat edin" meleke kısmı dışında. Evet, dikkat edilmesi gereken bir kesim var.
Becerikli halk her şeyi birilerinin yerine düşünür. Uygulamaya da geçer hata kuş kafesinde fil bile besler.
Dahası mı? Saksıyı artık siz düşünün çeşit çok eminim domates biber nane falan filan. Yemeye gelince terazi olayının olmayışına takılmamalıyız
Amaç doygunluk hissi değil mi? okey!
Bu kadarı bizi doyurdu mu? Sonra ev halkını ve bütün ülkeyi ihracatta geçiş işlemleri bir kenara bırakmayı düşününce
Küçük hisseler gerisinde kendisini değil hayali zengin birilerini bırakır. Meyve sebze fiyatları gayet uçuk tek tek yazmaya gerek yok herkes biliyor fiyatını. Yesek de yedirmesek de birdir.
Biz olması gerekeni düşünüyoruz. Tın tın!:)
En ufak bir örnek gündelik yaşantımızla ilgili mesela! Diyette bile senin uyman gereken bir listen var. Şundan şu kadar yiyeceksin bundan bu kadar diye.
Bura da göz tokluğu ise yaradılışla alakalı. Açlığın insandaki o tahammülsüzlüğü çok farklıdır. Avucunun içinde ki paranın miktarına bakmaksızın kişide bir kere yeter yetmez hayali de olmalıydı.
Niye yoktu onca umut başını alıp hangi diyara gitmişti.
Ben niye geride kalma hırsına girmiyorum.
Ani reflekslerle tutup Gitmediğin bir yerin görünürlüğü elbet göze imkânsızlaştığını yazmalıydım. …