- 373 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Kütükleri konuşturan adam!
Demetevlerin tanınmış çiçekçilerinden Çağrı Çiçekçilikte çalışan Hüseyin Karacakol her gün yaptığı bir davranışla insanlara hayat dersi veriyor. Mesleğini babadan gelen genlerinin etkisiyle seçen Karacakol, bulduğu her ağaca elleriyle hayat veriyor.
Doğa sevgisini bulduğu her ağaca çeşitli şekiller vererek, insan sevgisini de her gün bir ağaç kütüğünün üzerinde özenle seçtiği atasözlerini sergileyerek gösteriyor.
Her sabah beklediğim durağın yanında ki bir çiçekçide dikkatimi çeken kütük üzerinde sergilenen atasözleri olmuştu.
Öyle ki her gün farklı bir atasözü sergileniyordu.
Günün birinde; “Çin Kaynaklarında Türkün Hasta Yatağında ölmeyi utanç, savaşarak ölmeyi onur saydığı yazılır” diyordu.
Diğer bir gün‘İnsan değirmen taşına benzer içini doldurmazsan kendi kendini öğütür’’ diyordu. Bu sözler beni çok etkiledi.Gözlerim her gün kütük üzerinde sergilenen atasözlerine gidiyordu.
Her biri koca bir hikaye, yaşanmışlık ve tecrübelerin sonucu olan bu anlamlı sözleri yazıp, insanlarla paylaşan bu üstatla tanış malıydım. Kendimi tanıtıp onu köşemde yazmalıydım
Kendi anlatımıyla Hüseyin Karacakol tam bir doğa ve ağaç tutkunu.32 yıldır bu mesleği yapıyor.Baba mesleğinin marangozluk oluşu bu mesleği seçmesinde etkili olmuş.İşini severek yapması uzun yıllar arkadaşı olan patronunun hiç düşünmeden işini ona teslim etmesine sebep olmuş. Öyle ki işyerine gelenler işyeri sahibinin kendisi olduğunu zannediyormuş.
Hüseyin Bey Ağaç sevgisiyle ilgili şöyle diyor. “Ağaçları ve doğayı çok seviyorum. Onların kesilmelerine gönlüm razı olmuyor, üzülüyorum. Nerede bir ağaç parçası, bir kütük görsem iş yerime getirir bunu nasıl değerlendiririm diye düşünürüm. Burada gördüğünüz avizeden tutunda duvardaki raflara, biblolara kadar bulduğum ağaçlardan kütüklerden yaptım.
Atasözlerini kütük üzerinde sergileme düşüncesi ilk kez sevgililer günü ve anneler gününde bir denemeyle başlamış. Daha sonra Ramazan ayı boyunca her gün ayın anlam ve önemine uygun atasözleri bulup, kütük üzerinde sergilemek olmuş. Hüseyin bey daha sonraki süreci şöyle anlatıyor. “Zamanla insanlar atasözlerini takip etmeye, resimlerini çekip sizin gibi sorular sormaya başladı. Atasözlerini bir gün yazmazsa tepki göstermeye başlamışlar. Bu zamanla bende sorumluluk ve zorunluluk halini aldı. Güzel tepkiler alıyorum buda beni mutlu ediyor.”
Sergilemek istediği atasözünü genelde internetten ve bazı kitaplardan araştırıp o günün anlam ve önemine uygun seçtiğini dile getiren Hüseyin Karacakol Öyle ki yanlış bilgi vermemek adına sözün gerçek sahibinin kim olduğunu titizlikle araştırdığını dili getiriyor.
Özlü sözlerin seçimlerini Hz.Mevlâna, Hz. Ali,Hz. Muhammed’den veya bir Çin atasözünden seçiyor. Ona göre özlü sözün anlamlı ve güzel olması, insana bir öğüt vermesi sergilemek için yeterli.
Neden kütük diye sorduğumda bir sebebinin olmadığını sadece A4 leri kütük üzerinde sergilemenin daha uygun olduğunu dile getiriyor. Gülerek kütük üzerinde sergilemem den anlam çıkaranlar da yok değil diyor.
Bu durumun kendisine bir sorumluk oluşturmuş olması ve buna istinaden bir farkındalık oluşturmak, atasözlerini unutturmamak adına titizlikle ve düzenli bir şekilde sergilemek, şüphesiz bilinçli ve sorumluluk sahibi bir insan olmayı gerektirir. Burada Hüseyin beyin sorumluluk bilincini anlamak gerekir.
Çocukluğumuzdan bu yana çok kez karşımıza çıkan Atasözleri, deyimler, özdeyişler belirli bir tecrübenin sonucunda insanların düşünce veya da öğütlerini ifade eden sözlerdir. Çoğu insan kendileri için alınması gereken dersleri öğütleri bu sözlerde bulur.
Boşuna söylenmemiştir! bir geçmişi, bir yaşanmışlığı, haklı taraflılığı kısacası bir tecrübenin ürünüdür. Hayatımızda tekrar tekrar aynı hatalara düşmemek için atasözlerimize kulak vermek gerekir diye düşünüyorum.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.