"günlerini düşler krallığında geçirmeyenler, günlerin kölesi olur." halil cibran
Özer YILMAZ1
Özer YILMAZ1

YA İNAN YA VİCDAN

Yorum

YA İNAN YA VİCDAN

5

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

649

Okunma

YA İNAN YA VİCDAN

Bir sonbahar mevsimiydi, ilk görevime başladığımda, her şeyi çok iyi bildiğini sanan toy bir delikanlıydım. Verdiğim kararlardan kolay kolay vaz geçmeyen, dediğim dedik, dikine giden, eğilmez, bu duruşumla geçinilemeyecek biriydim. Atamamın yapıldığı okul lise kademesinden özel eğitim kademesine dönüştürülmüştü, dönüşümün yapıldığı yıl, onarım bitirilememiş, öğrenci alınmamıştı. Okulumun ilk öğretmeniydim. O yıl mesai saatleri içinde öğrenci olmadığı halde evden okula, okuldan eve gidip geldim. Bu zaman zarfında kendimi mesleğime hazırlamak için çokça zamanım oldu, bunu değerlendirdiğimi düşünüyorum.

Görev yaptığım mesai arkadaşlarımdan biri de bir teknisyendi. Teknisyen bizlere kullanacağımız elektronik ders araç gereci hakkında bilgiler veriyor, bozulduğunda tamirini yapıyordu. İnsanlar malum sosyal varlık. Sosyal varlık olunca iletişim kaçınılmaz oluyor. Yine bir gün rutin günlük işlerimizi yaptıktan sona iş dönüp dolaşıp vicdan ve inanca geldi. Sohbet arasında mesai arkadaşım ‘Öğretmenim, insanlar nasıl yaşamalı? Bu dünyada bir düzen var, bu düzene ayak uydurmak, insanlarla, canlılarla barışık yaşamak için bir insan da ya inanç, ya da vicdan olmalı.’

‘İnsanlar hak ve adalet için yaşamalı, inanç olursa, kötülük yapacağı zaman ahreti düşüneceğinden kötülük yapmaz. Ya da inanç yoksa bir insanda, vicdanı olmalı, biliyoruz ki vicdanlı insan kötülük yapacağı zaman vicdanı kötülük yapmasına izin vermeyecektir. Düşünsenize bir insan da ne vicdan var, ne de inanç. O insan nasıl bir insan olur?

Cevabını mesai arkadaşım söyledi ‘Frenkaşteyn gibi olur.’

Gençlik bir tuhaf, motivasyon yok, kaygı yok, değer yok. Bu söylediklerim kuşak çatışması olarak algılanmasın, öyle değerlendirilmesini de istemem. Yazacaklarım hayatın içinde yaşanmış gerçek olaydır, okuyup bundan hicap duymayan olmayacaktır zannediyorum. 20 kişilik sınıfa girdim, öğrencilerimden dönem sonu notlarına etki edecek proje yapmalarını istedim. Hepsinin isimlerini ve hangi dersten hangi ödevi yapacaklarını, hangi tarihte teslim edeceklerini söyledim, sonradan da yazdım. Birinci dönem bitmiş, ikinci dönemin ortaları gelmişti. Proje çalışmalarının ne düzeyde olduğunu sorgulama gereği hissettim. Kim projesini araştırdı, bitirmek üzere veya projesini kim bitirdi diye sorduğumda, sınıfta ki bütün öğrenciler söz birliği etmişçesine ‘Öğretmenim bize proje görevi vermediniz, bizim projeden haberimiz yok.’ Dediler.

‘Çocuklar siz şaka mı yapıyorsunuz, birinci dönem bu sınıfta konuşmadık mı? Hem ben kime ne proje verdiğimi defterime yazdım, mahcup olacaksınız. Bu söylemlerim bile işe yaramamıştı. Sınıfta ki öğrencilerden hiç biri söz alıp evet öğretmenim sen bize proje görevi verdin demedi. Kendi durumumu değerlendirdim, içim burguyla oyuluyormuş gibi burkuluyordu, duygularım hüzne boğuldu, üzgün şaşkın bir o kadar da tuhaflık içinde sınıfı terk ettim, öğretmenler odasına geçtim. Öğrencilerin komplo kurma davranışları beni çok üzdü. Beynim allak bullak olmuştu, öğretmenler odasında cam kenarına geçtim sızım sızım ağlamaya başladım. Bir zaman sonra aynı sınıftan iki öğrenci kapıyı tıklattı, sıkıla büküle yanıma geldiler. ‘Öğretmenim özür dileriz, bizim vicdanımız size yapılanı kabul etmedi. Sınıfımızda proje görevlendirmesini yaptınız.’
‘Çocuklarım bu düşüncenizi sınıfta niçin söylemediniz?’

‘Öğretmenim bize doğrudan sormadınız, biz de sessiz kaldık.’

‘Çocuklar peki sessiz kalmak ta, ikrar anlamına gelmez mi?’

Çocuklar yaptıklarından utanmışlardı ama benim umudum olan gençlik sınıfta kalmıştı. Her şeyin başında adalet ve hak gelmeli, yoksa iftira ile karşı karşıya her zaman kalabilirsiniz.

Adalet için, hak için, ya hesap sorulacak güne inan ya da kılavuzun olsun vicdan.

Özer YILMAZ

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Ya inan ya vicdan Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Ya inan ya vicdan yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
YA İNAN YA VİCDAN yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Songül A Yılmaz
Songül A Yılmaz, @songul-a-yilmaz2
7.5.2019 18:52:00
Çocuğun yakın çevresinin tutumu çocuğun ilk eğitimidir. Bugün maalesef aileler çocuklarındaki ahlaki tutumdan çok aldığı notla ilgililer. Bir puan iki puan için dostunu harcayabilecek öğrenci; öğretmeni şikayet edecek veli tipleriyle karşılaşmak mümkün ama inan ve vicdan askıda. Onu oradan alıp kullanabilen öğrencilerimiz de yok değil elbet ancak örnekte ki öğrenciler gibi onlarda çoğu zaman toplum baskısıyla duyarsız kalabiliyor,. dileğimiz bu durumun değişebilmesi. Tebrikler.
Özer YILMAZ1
Özer YILMAZ1, @ozer-yilmaz1
5.5.2019 19:27:30
Ülkemde manevi değerlerle davranışların aynı potada erimediğini görmek maalesef çok üzücü
Özer YILMAZ1
Özer YILMAZ1, @ozer-yilmaz1
5.5.2019 19:27:14


Özer YILMAZ1 tarafından 5/6/2019 4:10:55 AM zamanında düzenlenmiştir.
Suat Zobu
Suat Zobu, @suat-zobu
5.5.2019 12:31:50
Şimdiki çocuklar (Belki bize göre) başka. Azim yok, çaba yok varsa yoksa bilgisayarda oyun. Genel kültür neredeyse sıfır.

Sanırım siz öğretmenlere daha çok iş düşüyor. Allah yardımcınız olsun. Güzel bir paylaşımdı sağolun Hocam.

Selamlar..
Ethem_Namık
Ethem_Namık, @ethem-namik2
5.5.2019 09:01:27
Sayın yazar,
Size katılamıyorum, sorunlu öğrenci yoktur sorunlu çevre vardır. Onları nasıl bu hale getirdik milli ve manevi değerlerin bile sulandirildigi, çürümüş zihinlerce askıya alındığı, niteligin nicelige çekildiği bir zamanda sağlıksız bireylerin yetişmesinde en az suç payı o cocuklarindır.
Konu büyüklerin ahlâk sorunu haline gelmiştir...İnşallah düzeliriz.
Selamlarimla.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.