- 768 Okunma
- 6 Yorum
- 1 Beğeni
Kocaman Gülücükler
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Koca sınıfın içi sessizdi. Öğrencilerin tümü ellerinde bir kağıt bir kalem resim çizmeye çalışıyorlardı. Her zamankinden daha istekli resimlerini yapıyorlardı. Öğrenmeleri onlara, yapılan en güzel resmi hep beraber seçeceklerini ve bir yarışmaya göndereceklerini söylemişti. Yarışmanın ödülü ise bilgisayardı. Hülya ile Hasan yan yana oturuyorlardı. Hülya sınıfa yeni gelen bir öğrenciydi. Öğrencileri ve öğretmenini pek tanımıyordu. Bu güzel kızın bu gün sınıfta ikinci günüydü. O da diğer arkadaşları gibi resim yapmaya çalışıyor, yaptığı resmi beğenmiyor, sürekli yaptığını siliyordu. Resmini yarışmaya göndermek istiyordu. Bilgisayarı vardı ama bu yarışmayı kazanmak onu çok mutlu edecekti. Ailesi onunla gurur duyacaktı. Bunları düşünürken yan gözle de Hasan’ı takip ediyordu. Hasan ise o kadar güzel bir manzara resmi yapmıştı ki, şaşırmıştı. Kendi resim konusunda yetenekliydi ama bu çocuk gerçekten çok daha yetenekliydi. Hasan resmini bitirip eline başka kağıt aldı. Ona da küçük bir kuş çizmeye başladı. Bütün çocuklar resimlerini boyuyorlardı. Hasan’ın ise böyle bir telaşı yoktu. Bu şekilde resmi yarışmaya katılamazdı. Oysa en güzel resim onun yaptığıydı. Hülya
sordu,
-Resmini boyamayacak mısın?
-Hayır,
- Peki neden?
Hasan yavaşça Hülya’ya yaklaşıp
- Boyam yok, annem ay başında alacak dedi.
Şaşırmıştı Hülya. Belli ki Hasanlar fakirdi. Bir süre düşündü. Sıranın üstündeki boya kalemlerine baktı. Çeşit çeşitti. Eline sarı bir boya kalemi alıp, Hasan’ın yaptığı resimdeki güneşin üstüne yarım bir çember çizdi. Artık güneş gülümsüyordu. Diğer boya kalemlerini de Hasan’ın önüne koyup, hadi, süre azalıyor, boyaman lazım dedi.
Hasan gülümseyerek boyaları aldı. Resmini alel acele boyadı. Boyaları geri verirken de Hülyaya teşekkür etti. Öğretmen bütün resimleri topladı. Sınıfça en güzel resim Hasan’ın yaptığı resim seçildi. Hasan çok mutluydu. Hülya da öyle.
Öğretmenleri onlara bakıp, ‘’İkinizin de yüzü pırıl pırıl, güneş gibi, ne güzel’’ dedi. Çünkü iki çocuğun yüzünde, kocaman gülücükler vardı. Acaba elinde olanı paylaştıkça insanların yüzüne, kocaman gülücükler mi yerleşiyordu? Seyretmeye doyulmayan tatlı gülücükler.
Emine Yılmaz Dereci
(Çocuk Öyküleri)