Tenebris

• 27 Nisan 2019 Cumartesi 02:30:08

Giriş Bölüm1
Bır korku romanı yazarı Felix üc yıldır bitmek bilmeyen kabusları ile uyku haplarına bagımlı hale gelmıstır.Pesini bırakmayn gecmısı ıle gerceklerle yüzlesen genc yazar büyükannesınden kalan evde de garıp olaylar yasamaktadır.ilhamını kaybetmıs bu yazara bu ev ilham mı olacaktır yoksa gecmısını tekrar gözunun onune getırerek cehennemı mı?

*******************************************************************************************************

Yine karanlığımda kaybolmus Tanrı ile savas vermıs ve sonunda yenik düşmüş parcalanmıs dizimin üstune çökmüş düşünce havuzumda boğuluyor bazen de bataklıgımda bata çıka cırpınarak en dibe çekiliyorum.Vucudumda hiç yanık olammasına ragmen yanmakta olan ruhumun her köşesinde izler yanıklar ve acı dolu yaralar var.Peki bunun sorumlusu ben miyim?Bana yapılan davranıslar?İçimdeki canavar mı?Bunun sorumlusu Tanrı mı?.....Ben farklıyım ben bazen sessiz köşeye çekilmıs istediği olmayınca aglayan bir cocuk bazen sevdiği birini kaybedınce hayata küsmüş bir adam bazen sevdiği adamın onu aldattıgını yakalayınca yasadıgı o ıgrenc duygularla bas basa kalan o kadın bazen manzaraya dalmıs boş bır ihtiyar bazen ise senim.Evet bu benim oldugu kadar senın de izler bulacak olduğun senın de hikayen bu bızım günlüğümüz bizim yaşadıklarımız seviçlerimiz kırgınlıklarımız üzüntülerimiz heyecanlarımız....Bu bizim hikayemiz.Bizim karanlığımız.
***** ************ ************* ************** ********************** **************** *************

-Felix ben bu işlerden pek anlamam ama bu cok fazla karamsar değil mi?Ve sanki sen bu yazılanlarda ....Hey Felix sen beni duyuyor musun? dedi genc adam elindeki sayfayı tekrar masaya koyup elllerını masaya dayayarak.Patrcik sarı hafif uzun sacları kalın dudaklarının sağ üstunde bir beni olan yakısıklı bir adamdı.Felix ile lise üniversiteyı aynı okulda okuyan genc adam aynı futbol takımlarında bulundugu için sporcuydu ve fit bir vücudu vardı.Arada Felix bazen tek basına eskı günlere özlemi yüzünden ya da yorgun kafasını boşaltmak için ya basketbol ya da yüzmeye giderek kendını rahatlatan bircok kadının dikkatını ceken yakısıklı ve uzun boylu yapılı genıs omuzlu bır adamdı .Felix ile lisede tanısma hikayesının onu buralara getireceğini bilmiyordu şüphesiz.Arkadasına yardım etmek ıcın can atan genc adam Felix ın ızın verdiği kadar dünyasına giriyor ve sadece onun ızın verdiği kadar derdıne çözüm bulmaya calısıyordu.Peki Felix eskıden beri böyle depresif halde miydi?Değildi...Ama her zaman gizemli ve bir tarafı karanlık bir adamdı.Patrick hep bu tarafını merak etmış ve adamın düüşünce yapısının farklı olusuna hayran kalmıstı.Ama Felix ı 20 sene olmasına ragmen ne kadar tanıyordu ki? Felix pencere önünde manzarayı izliyor ve bu sessiz sakin hatta ıssız yerde neler yapabileceğini düşünüyordu düşüncelerine dalmıs bır vaziyette ve Patrick yaslandıgı masadan doğrulup onu bu düşüncelerinden uyandırmak için yanına yaklastı Felix ın ıkı gundur hiç uyumadan oturma masasında oturdugu yorgun masaj isteyen çökmüş omuzlarını sıkarak baktıgı yere bakarak tekrar konustu.
-Seni yoran da bu değil mi?
Felix evının yeşil bir o kadar bakımsız bahcesının girisindekı demir ve dikenlerle çevrili büyük kapısına gözlerini sabitlemiş arkadasını duymuyordu.Amerika’nın bir kasabasındakı ormanının derinliklerinde kaybolmus büyükannesınden ona kalmıs üç katlı evine inzivaya çekilmıs dalmıstı.
-Dostum beni duyuyor musun? dedi Patrıck arkadasının bu sefer dikkatini çekmek içinFelix ı hafif sarsarak.Felix düşüncelerinden uyanmıs ve gözlerını şatafatlı kapıdan ayırmıs göz altları torba ve sıyah mor halkalarla dolu Patrıck’e dikmişti .Konusmadan önce boğazını temizledi ve yorgun sesiyle cevap verdi.
-Tam üç sene oldu Patrick ve hicbir sey değişmedi hicbir sey alıskanlıga binmedi ben hala yaşayan bir ölüden farksızım bu da yetmezmiş gibi halüsinasyonlar görmeye basladım çıldırmak üzereyim dostum.
Felix pencere kenarından ayrılmıs calısma odasında amacsızca yürüyor ve ellerini siyah koyu uzamıs saclarını karıstırarak bir yandan kirli sakallarını sıvazlıyordu.Patrick çaresiz arkdasının hareketlerini izliyordu.Felix Patric ile neredeyse aynı boy olamasına ragmen Felix ın yorgunlukla çökmus omuzları kambur ve çökmus gösterıyordu genc adamı.Kirli sakalları bugday hafıf yanık tenının parıldamasını saklıyor ela gözlerını cevreleyen halkalar gözlerının ısıltısını gizliyordu.Patrick kadar güzel bir fiziği olmasına ragmen cocukken yasadıgı bır kaza yuzunden sol bacagı onu rahatsız etmemesıne ragmen yorgun olunca aksıyordu.Felix her zaman düşünceli ama güler yüzlü esprili bır o kadar agırbaslı yakısıklı bir adamdı.İki hollywood yıldızlarını andıran adamlarının hayatı hiç de onunların hayatı kadar ışıltılı ve gözler önune değildi.İkisi de cok sosyal olmasına ve sevılmesıne ragmen yalnız kalmayı severlerdı.Felix tanınan kitapları milyonlarca satılmıs tanınan ve sevılen ama ilhamını kaybetmiş bir korku yazarı Patrick ise ünlü bir şirketin dergısınde bası kalabalık -nişanlısı ile yenı ayrılmıs-yogun bır editördü.Felix’e bu eve gelmesını Patrick söylese de bunun bazen aptalca bir sey oldugunu düşünüyordu.Bir hafta kalması gereken yerde tam yedi aydır dısarı cıkmadan o calısma masasının basında gecırmıstı ve kımı zaman yemıyor sadece bır finca kahve ile duruyordu.Yağlı sacları ,egzersız yapmasına ragmen sekılsız bır vucudu ile yorgun gözlerını ellerı ıle kapamıstı.
Patrick düşünceli şekilde kaslarını hafıf çatarak baktı arkadasına
-Senin ilacın yalnız kalmak değil Felix.Ne kadar yalnız kalırsan o kadar bu düşüncelerle boğusursun ve en sonunda delirirsin ki ben sana buraya gel dediğimde bir hafta kal kafanı dinle belkı kasabalı ile anlasır yeni ınsanlar tanır mutlu olursun dıyordum oysakı tek yaptıgın bu aptal evden hatta bu odadan cıkmamak.Senın derdin ne dostum?En son ne zaman midenden düzgun bir yemek gectı ne zaman aynaya baktın sen?’Hararetli konusmasının ortasında fazla ayakta duramayan felix kendını odasının köşesınde durmus mürdüm yeşili koltuga atmıstı.Basını iki elinin arasına almıs arkadasını dinlememeye calısıyordu.
-Senin sorun bu işte1’ sesini yükseltmıstı Patrıck son cumlesınde ve Felix ona basını kaldırmıs kenetledıgı ellerı araladıgı bacaklarının arasına sabıtledı yıne gözlerını.
-Bana söyler misin senin derdin yoksa bir nevi kendı kendının infazını vermek falan mı?’Felix yerınden bi hiddetle kalktı ve Patrıck ın karsına gecıp önceden sürdüğü parfumuyle hafıf yuzunu burusturararak agır koku ıle rahatsız olmus ve kendını toplayıp arkadasına konustu.
-Beni anlayacağını sanmıyorum.
Bu cümlesi ile deliren Patrıck ın mavı gözleri daha da acılmıs ve calısma masasına vurarak
-Tanrı askına Fel!Feli dostum sen bana ne zaman derdını ben senı zorlamadan anlattın ki?Anlatsan da hep bir gizem hep bir acıklık hep bır konuyu kısa kesme oldu.Sen izin verdiğin kadar girdiğim senın karanlık dunyana ve...
Felix cümlenın devamı gelmeden afallamıs Patrick onu kollarından tutmus ve sendeleyen vucudunu ıncelemıstı.
-Ne zaman yemek yedin Felix?Tanrım kendını öldureceksın.’ diyerek arkadasının kolunu omzuna koyarak felix e dstek verıyor onu mürdüm yesili dinlenme koltuguna göturup yatırmıstı.Felix ı tasıyan Patrıck bir süre arkadasına oyle ayakta baktı ve koltuga uzanmıs Felix ın yere degen bacaklarından tutup koltuga yerlestırdi.Bayılan adama bakarak iç cektı genc adam.
-Neden sana yardım etmeme izin vermıyorsun?Bazen insanların yükü o kadar agır gelir ki onun içinde kaybolur ve boğulur.Bunu bana söyleyen sendın keci.’İç ceken patrcik odadan cıktı ve odasının kapısını kapatmadan önce aralık kapıdan arkadasına bakıp
-Geleceğim Fel.Senın İnatcı oldugun kadar benım de inatcı oldugumu unutma.Geleceğim ve midene bir şeyler sokacağız.İstemesen de birlikte atlatacağız can dostum.’

****** ************** ******************* *********** *********************

-Sana inanamıyorum.diye kahkaha attı Felix.Az önceki kosusturmaları ile ıkısı de nefes nefese kalmıs bır sokagın ara sokagına girmıs cöplugun arkasına saklanmıs iki kücük fare misali deliklerinden basını uzatmıyorlardı.Felix amerikan kesımı siyah sacları sag yanagında kucuk bır dogum lekesı olan ayagında kahverengı kendı ayagından ıkı numara buyuk us kahve tonlarında portal botları griye kacan hafıf bol bır tişörtü ve kahvenın koyu tonlarında dızlerını örten bır şortu ile yuzunde gülümseme eksık olmayan 15 yasında bır cocuktu.
-Hey dostum sen de kimsin? dedi Patrcik afallayarak
Felix elini uzatarak nefes nefees kalmıs arkadasına solugunu düzene sokarak gülümsedi
-Ben Felix.Ama istersen Fel diyebilirsin.Kıçını kurtardıgım ıcın bana tesekkur etmeyecek mısın yanı?
Patrick afallamıs Felix’e elini uzatmıs ve ona uzatılan eli sıkmıs hala saskın gözlerle bu esmer afacan cocuga bakıyordu.
-Te- Te-Teşekkür e - ederim.dedi kekeleyerek.
-Kekeme oldugunu bilmıyordum.Oh be ama nasıl kostuk be’ dedı Felix son cümleyı söylerken en icten nefesını alarak.
-Değilim kekeme zaten.Sadece yoruldum ve...’ cümlesini tamamlayamayan Patrıck ın kelimeleri bogazına dizilmıs beyaz soluk benizine kan oturmus nefessız kalmıstı.Güclükle elinı cebıne atan cocuk bir şokla daha nefessız sekılde yere yıgılmıs ve yasaran gözlerle Felix e odaklamıstı donuk gözlerini.Felix korkmus ve ne oldugunu anlamaya calısıyor bu cılız cocugun ne anlatmak ıstedıgını bır turlu anlamıyordu.Nefessiz kalan cocugun yuzunun mora döndugunu gören Felix kosarak Patrcın ’ın yanından uzaklasmıs ve ona doğru uzatılan elı görmemıstı bıle.Cok zaman gecmeden yanında beyaz bır önluk gıymıs bır adamla gelen Felix yerde uzanan cocugun yanına diz cokmus ve basını dizlerının ustune yatırıp adamla bır seyler konusuyordu.
-Onun neyi var?
-Astım hastası Patrıck bu sanırım yıne zorbalardan kacarken yorulmus ama aletı nerede göremıyorum?’adam bı yandan konusurken cebınden cıkardıgı astım ılacını cocuga oral olarak verırken Felix olan bitenı ızlıyordu.Adam Patrıck ın basını doğrultup ılacı verırken bır yandan yanaklarını hafıf kendıne gelmesı ıcın tokatlıyordu.
-Ne zamandır böyle?’ dedı gözluklu sişman sacları seyreklesmeye yüz tutmus kısa tıknaz adam.
-Cok değil ıkı dakıka olmustur ben yanınıza geldıgımden beri boyle yatıyor olmalı.
Patrıck konusmaları ugultu seklınde duyuyor ve tepkı vermıyor ilacın etkı göstermesını beklıyordu..Derin nefesler alan cocuk Felıx e sankı ona kahramanıymıs gıbı bakıyordu.Ayakta dikilen adam cocuga uzandı ve celımsız kısa boylu cocugu kucagına alıp Felix ıle bırlıkte dukkanına göturuyordu.Sokagın arasından gecen uclu bır badire atalatmıs ve düşünceli hareket halındeydı.
-Onun benim dukkanımda dinlenmesı uygun olur.Sokakta yolda yatmasına ızın veremem annesı Bayan Rossıe benım devamlı musterımdır onu arayacagım ve gelmesını ısteyeceğim.’dedı bır yandan Patrıck ın durumunu anlamak ıcın yuzune odaklı
-Bu cok guzel bay?
-Adım Kirk.dedı adam basını felix e cevırerek
-Tesekkur ederım Bay kirk siz olmasaydınız o ölebılırdı.
Eczaneye gelmısler Kirk eczanenın arkasında ılacların oldugu bır depo tarzı yere yönelmıs ve ilac satısı yapan tezgahtara basıyla selam vermıs
’Bayan Rossie yı arar mısın tatlım?’
ve
Sacları omzuna gelen turuncu sacları ıle dikkat ceken gülümseyınce parlayan diş telleri ile dikkat ceken ufak mınyon kucuk göguslerı ınce bır belı olan genc kadın musterısının ılaclarını torbaya koyarken basıyla onaylamıstı.
’Şımdı arıyorum Bay kirk.’
.Cocugu arka tarafa ılacların oldugu depodakı koltuga yatırmıstı.Yorgun Patrıck ıse gözlerını kapamıs bıtkın halde uzanıyordu adamın yatırdıgı koltukta.
-O iyi olacak değil mıl? dedı Felix meraklı gözlerle koltuga yatırılan cocuga
-Tabıkı evet.Sadece yorgun ve saglıksız suan.Orda oldugun ıcın Patrıck cok sanslıymıs.dedı Kirk cocugun basında dikilerek.
’Peki ne oldu?
-Aslına bakarsanız olayı ben de tam bılmıyorum ama ıkı aptal cocuk bu cocuğu sıkıstırmıslardı ve Patrıck?
dedı onay beklercesıne
Adam basıyla onayladı cocugu
’Evet adı Patrıck adı
Onayı olan cocuk anlatmaya devam edıyordu.
Bır agaca cıkmıs onlara direnıyordu.En son gördugum sey ise Patrıck’ın ıkısının küfürler ve yumruk savurmalarına karsılık cocuklarının üzerıne fermuarını acıp işediğini gördum.dedi kahkaha atarak.Adam anlatılana tebessum etmıs ve Yorgun cocuga bır göz ucuyla bakmıs Patrcık ın arkadan at kuyrugu yapılmıs saclarının ön percemlerının yuzunu örttugunu görmus ve cocugu hayranlıkla ızlemıstı.
-O guzel bır cocuk onun zorbaya ugraması dogal aynı zamanda da kendısını savunması da fızıksel olarak sağlıksız olusundan sız sağlıklı cocuklara göre daha zor.’
-Bu astım hastalıgı ne zamandır var?
-Bildiğim kadarıyla o doğdugundan berı var ciğerlerinden bırı normal bır ınsanın ciğerlerınden bıraz daha kücük.
-Bu ona zorluk cıkıyor tabı.dedı Felix dusuncelı sekılde gözlerını yere sabıtleyerek.Düsüncelerınden onu sıyıran bır ses duydu.
-Her sey ıcın tesekkur ederım ama onun bıraz dinlenmesı lazım uyanınca sana tesekkur edeceğine eminim.Bayan Rossıe de mınnettar duyacaktır.’
Felix ustunu basını toparlamıs ve adama gözlerını dikıp cevap vermıstı.
’Haklısınız bay Kirk.Ona uyanınca adımın Felix.Felix crafford oldugunu söyler mısınız?’
’Tabıkı oğlum ’demıstı gözluklerının ardından adam.
Felix kapıya yönelmıs ve tekrar bitkin uyumakta olan cocuga bakmıs ve bır iç cekıp odadan cıkmıstı.
’İyi güner bayım.’
Adam cocugun gıtmesını beklemıs ve kapıya yönelip cocugun gidişini izlerken Felix arada arkasına bakıp bir seyden emin olmaya calısıyordu keskin gözleri ile.
Kirk ona yapmacık gülümserken elını hafıf havaya kaldırıp selam vermıs ve Felix bası ıle onaylayıp eczanenın karsısındakı sokaga gecıp Patrick’ı buldugu agacın bulundugu güzergaha doğru ellerı cebınde yürüyormus.Kirk hafıf dudagını kıvırarak gülümseyerek yanında calısan elemana
’Ben cocukla ilgileneceğim sen kimseyi buraya sokma cocugun sağlık durumunda emın olmak ıstıyorum.Doktor olmasak da bız de yemın ettık hastalarımızın ıyılıgı ıcın ne yapmamamız gerekıyorsa yapmak ıcın.’
’Bayan Rossie geldiğinde ben...’
kızın lafını keserek konusmaya girişen adam
’O onun annesı ve cocugu ıcın en hızlısından bırda olmak ıcın gelecektır onu buraya yönlendırmeden önce onu sakinleştir ve ben depodan cıkınca ıcerı gırmesıne ızın ver.Eger panık halınde içeri girerse cocugu da korkutup cocugun aynı asamaları yasamasını tetikleyebılır.’dedı nasırlı sert ellerını ovustururken
’Siz nasıl uygun görursunuz bay Kirk’dedi kız arkasındakı ılac raflarını toparlarken
Adam depoya gırmıs ve deponun kapısını kapatıp los depoyu aydınlatan odanın yukarısındakı pencerede süzen ısıgın vurdugu koltukta yatmakta olan cocuga yaklasıp dizlerının üstuen çökmustu.Yuzune düsen bır tutam altın sarısı saclarını cocugun kucuk yuzunde ırı parmakları ıle kulagının arkasına sıkıstırırken gülümsuyordu.
’Sen cok güzel bır cocuksun dedi Kirk yuzune yayılmıs iğrenc gulumsemesı ile.Irı parmakları cocugun yuzunde gezerken Felix ıse olayın yasandıgı yere gelmıs ve dusuncelı sekılde ıcı rahat olmadıgı ıcın bır ıc cekıp agacın kenarında gözune mavı renkte garip bır alet takılmıstı.Onun yanına yaklastı ve elıne alıp parlayan gözlerle heyecanlanmıstı.Eczaneye tekrar gitme sansı olacak ve hoslanmadıgı adamla Patrıck ı yalnız bırakmayacaktı.Aletı cebıne alıp kosarak eczaneye doğru var gucuyle kosuyordu ufaklık.

O sırada eczaneye gelen Rossie yerınde duramıyor gözlerı yaslı eczanedekı taburede oturuyor ve elıne tutturulmus kahve fıncanını avuclarının arasından yanında bulunan tezgahın ustune bırakıp endıselı gözlerle kıza yönelmıstı.
’Lulu Patrıck ıyı değil mı?Emın mısın?’
Lulu yerde acım duran kolidekı ılacları karıstırıyor ve elındekı lısteyı kontrol edıyordu.Basını kaldırıp Rossie’ye dönup yuzune gulumsemesını yerlestırerek konusmustu.
’Endiselenmeye gerek yok Bay kırk onla bızzat ilgılenıyor kı cocugu hala sakınlestırme asamasında eger sız gelırsenız cocuk belkı sızın kokrkunuz ve endısenız gorup daha kötu olabılır lutfen bıraz bekleyın.Uzun sürmeyecegıne emınım.’
Felix nefes nefese içeri girmiş ve kızaran yanakları esmer tenınde carpıyordu.Taburede oturan zayıf ince beli sarı bukle sacları ve calıstıgı ıs yerıne aıt olabılcek olan ’Furry’ ismnın işlenmıs oldugu önlukle oturan güzel kadına kaydı gözleri.
Kendıne bir süre tanıyan Felix dinlenmeye calsııyordu.
Lulu meraklı gözlerle cocuga bakmıstı.
’Sen Bay kirk le gelen cocuksun.’dedı işini bırakıp.
Kadın tabureden kalkıp cocugun yanına gıdip oldugu yerde dizlerinin önune egilmıs Feliıx ın elllerını tutmustu.Yaslı gozlerle beyaz tenını ele gecırmıs al rengı ıle aglamanın vermıs oldugu ıslak yanaklarla cocugun gözlerıne kitlemıs gözlerını.
’Lulu bana olanları anlattı her sey ıcın tesekkur ederım yavrum.dedı aglamaklı sesıyle kadın
Felix kadının kolundan tutarak nazıkce konustu.
’Byan ben bir şey yapmadım sadece yapılması gerekenı yaptım.’dedı elını cebıne atıp buldugu astım ılacını kadının elıne uzatarak
’Bu Patrıck’ın olamlı dıye getırmıstım ve nasıl dıye emın olmak ıstemıstım en son o bayıldı ve bay Kirkle yalnız bırakmıstım benımle gelın depodalar.’Harekete gecen Felix ı Lulu durdurmus ve elını belıne koyarak ’2Üzgunum ama oraya giremezsın ufaklık suan muayne edılıyor ve izinsız gırmen ayıp olur.’
Felix kaslarını catıp kadını asarak cevapladı
’Ayıp mı?Ben onun saglıgından emın olmak ıstıyorum kı daha önce oraya gırdım.Tekrar neden giremıyormusum kı ? diyerek kapıyı acan cocuk Rossıe ıle bırlıkte odaya dalmıs los olan odada ıkısı de karsılastıgı göruntu konusunda donakalmıs ıkısını de bır canlandıran Rossıe nın cığlıgı olmustu.
’Sen ne yapıyorsun?’
Felix kızarmıs bozarmıs aglayarak konusan kadına bakmıs ne yapacagını bilmıyordu.Patrıck ıse uykulu gözlerını acmıs olup bıtenı anlamaya calısıyordu ta ki gözunun önunde Kirk ’ın pantolonunu indirip cinsel organını elleri arasında görene kadar.Adam ne oldugunu anlamaya calısıyor ve acele ıle ıc camasırını ve pantolonunu giymeye calısırken konusmaya calsııyor ama gevelıyor ve sacma seylerı arka arkaya getırıyordu.
’Şey ben.Ben sadece.’Acıklaması olmayan adam kızarıp bozarmıs boşaldıgı pantolonu ıle oldugu yerde ter dökuyordu.
Felix kosup adamın cinsel organına bır tekme atmıs Kirk can cekısen iğrenc bir sesle tıslamıs yerde penısını ıkı ellerıyle tutuyordu.Rossıe bu göruntu ıle karsılasan oglunun yanına gıtmıs donakalan cocugunun basını gogsune yaslamıs aglıyordu.Lulı karmasık bu olay karsında ne yapacagını bılememıs ve bır kosu ezcanenın telefonuna sarılıp polıse haber vermıstı.
’Sen bittin artık Pedofili Orospu cocugu senı yasatmayacağım.’Disşerının arasından tsılayarak sınırden tukurukler sacarak konusan felıx herkesı ordan cıkarmıs adamla bas basa kalmıstı.
’Sen bittin.Ölmek için dua edeceksın.’
Bana bır sey yapma dıyen gözlerle bakan adamı odada ıkısı yalnızken dövmek ıcın hazırlanmıstı.

************** ****************** ********************* ******************** ******************

Yattıgı yerde cebelesen adamı onu koltıgun karsısına koymus oldugu sandalyeden izlıyordu ve kabus gören kan ter ıcınde kalan Felix ın yanına gıdıp onu uyandırmaya calıstı.Patrıck Felix ı sar sıyor ve uyanması ıcın caba gösterıyordu.
’Uyan Fel!’
Felix bır an da gözlerını sonuna kadar acmıs ve uzandıgı koltukta doğrulup terden sırılsıklam olmus alnını saclarını toparlıyordu.Patrıck sandalyeyı yakınlastırıp arkadasının sakınlesmesını beklıyordu.
’Hey!Sen iyi mısın?Korkunc bir kabus görmus olmalısın.’Patrıck’ın bır sure gözlerıne kitlenmıs ve kendıne gelmek ıcın caba göstermıstı.Kelımeler dokuldu ınıp kalkan gögsunu doğrultup
’Evet bir kabustu ama gecti ve asla tekraralamayacak.’Patrıck ne dediğini anlamasa da eskıden yasadıgı kotu yasadıgı bır takım olaylardan cocuklugundan oldugunu dusunerek üstelemedı ve Felix’ın yanına oturup basını Felix’e cevırdı.
’Hey dostum en son ne zaman dus aldın les gıbı kokuyorsun?’dedi gülerek Felix buna gülmus ve kaslarını kaldıırp konusmustu
’Ah pat ben de bilmıyorum’ dedı ve ıkısı de guluyorlardı.Her seye ragmen ne yasadıklarına, ne badireler attıklarına ragmen ınadına gülüyorlardı ve gece ıkısını de misafir edıyordu ya da sadece o gunluk onlara bır kıyak gecmişti Tanrı...