- 781 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Soy Kütüğü Bİlimi
Bu bilim dalı tarihe mal olmuş aile ve soyların kökünü,ilişkilerini, çevresini tarihe ve topluma olan
etkilerini inceler. Soy kütüğü bilimsel siyasal tarihin de ayrılmaz bir parçasıdır. Hanedanla yönetilmiş
bir devletin tarihi araştırılırken o ülkenin başında bulunmuş olan hanedanın soy kütüğünü araştırmamamak
veya bilmemek düşünülemez.
Soy kütüğü araştırmaları zor bir çalışmadır.Çünkü bir devletin başına geçmiş olan kişi için tecrube gerektirici ve önemli bir şahsın bulunması gerekir çoğu zaman zor bir süreç içerisinden geçmek gerekir
daha sonra sanal soy kütüğü düzenlenir. Bu konuda Osmanlı hanedanı aslı bir örnektir. Şöyle ki Osman Gazi’nin başında bulunduğu devlet güçlü bir devlet haline geldi tarihçilik o zamandan ata ocağı için bir soy kütüğü düzenleyerek halkın kati zemin üzerinde dil yoksunluğu çekmeden zemini lisan ı dil tercumesiyle
düzenlemişlerdir. Bu düzenlemeye göre Osman Gazi’nin Soyu Nuh Peygamberin oğlu Yafes’e, oradan Hz. Adem’e dayanır.
Böyle bir görüşün ortaya çıkmasının üç önemli nedeni vardır. İslam temellerine dayanan
İmparatorluğun halk arasında kültürün özünü değişmeden İslam kültürü adı altında Türk kültürünün özünü temsil ederek motifi ümmet tarih anlayışı için son derece uygun bulunmuştur.
Nedenlerden ikincisi İslam dini ve felsefesi gereği bütün insanların Hz. Adem’den geldiği inancıyla ve böylece müslüman halkın doğru ve yolun düzlem bir teminatı olarak düşünülmesi hoş bir sanat düşünürü
insan zemini oluşturulmuştur.İnsan daima bir eserin mucizeliğini bilim temin edilmeden bu kütüğün altında oluşmuş tu. Bu konuda bilimsel çalışmalar ve görüşler ortaya çıkmaya başladı. Hz. Adem soyundan geldiğimiz bir gelenek olmaya başlamıştı. Gelenek ve görenek olması icabet ederse bir kural anatomisi bozulurdu.
Tabi ki eksikliğimiz olur halk vatan teyemmümü içerisinde seranat etmese kanuni nizam terennüm etmez. Kaideler Hak huzurunda muhafaza edilir. Sadece şunu diyebilirim ki Selam ey Mevludu peygamberim. Din mertebesi huşu ve saadettir. Günümüz Turkiyesi’nde halkın önemli bölümlerinde bu görüş iç içe yani durum
aynı terennümü farz eder. Başka bir deyişle yanlış olarak dinsel inançları değişik bilgilerle karışıklık taratarak, bilimsel bilgileri daim bir çerçeve içerisinde bütünlük bozularak yurd biliminin birbirine karıştırılması halk arasında icabet eder.
Osman Gazi’nin soyu ulema bir soydu bilimin ana yurdu sayılırdı. Osmanlı padişahlarının İslam adına kanaati ve yaptıkları hoş görüntü vermek için değildi. Yalnız ve yalnız Allah adına yapılanlar kaide ve kuraldı.
Bu dünya ne perder pervane
Gönül cihana etmez şuur.
Hak kadimdir ona virane
Peygamber kıssamdır Hak yanım
Osmanlı hanedanı tarihte tek örnek değildir. Hemen hemen bütün hanedanlar için benzer anlayış geçerlidir.
Dolayısıyla soy kütüğü üzerinde çalışanların bu tür bilimle uğraşan kişilerin bu durumları göz önüne almaları gerekir.
(Şecere ilmi klasik dönem soy kütüğü)
(Emine Sezek Akbaş)(Türk Kızı)
YORUMLAR
şaka mı bu?
batıni söylemler üstüne soyları birbirine ulestirmek neyin nesi. ayrıca Nuh peygamber yasef'in neyidir )) neden Nuh peygamber demediniz de oğlunun adını yazdıniz?
Türk Kızı(Emine Sezek Akb
O'nun lafzı tenzih konusuna hamli, mecaz ve kinaye konusuna hamli gibidir.Kelam onun ne ayn ne de gayn olması sıfatıdır.
Ata erkil bir toplumun sadece berae süresinden kasıtsız dışında her surenin başında yer alan Mushaf'ın diğer fukaha tarafından kabul görmesidir.
Selamlar