- 726 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İÇİMİZDEKİ CANAVAR(LAR)
“Her insanın içinde bir canavar saklıdır”
Ortaokul yıllarımda yazarını ve adını hatırlayamadığım bir kitapta okumuştum bu cümleyi. Yazarını ve adını hatırlayamasam da içindeki bu cümle mıh gibi çakılmıştı beynime. Aylarca, yıllarca etkisinde kalmış; araştırmış, insanları, yani kendimizi incelemiştim.
Nerede saklanıyor bu canavar? İnsanın teninde mi, hormonlarında mı, yüreğinde mi, aklında mı, beyninde mi, ruhunda mı? Nerede?
Psikologlar, davranış bilimcileri, sosyologlar nerede?
Ya yöneticiler nerede? Hani Hz. Ömer zamanıyla ilgili Mehmet Akif’in dizeleri var ya Safahat’ında…
“Kenar-ı Dicle’de bir kurt aşırsa koyunu,
Gelir de Adl-i İlahi sorar Ömer’den onu”
Ya çok değer verdiğimiz, “Toplumun çimentosu” dediğimiz töreler nerede?
Sonradan uydurma törelerle; kendilerinde can alma, cana kıyma, yok etme yetkisi görenleri bırakalım bir yana… Var mı Türk’ün töresinde masuma, çocuğa, bebeğe dokunma?
Ne zaman kaybettik biz bu değerlerimizi?
Okuyorum yazılanları… Herkes tecavüze uğrayan masum yavrunun beş yaşında olmasını dile getiriyor. Yirmi beş olsun; otuz beş, elli beş, yetmiş beş, hatta doksan beş olsun isterse. Yaş büyüdükçe tecavüzün ölçüsü mü küçülür?
Yeter artık! Kadınımızla, erkeğimizle, çocuklarımızla öldürelim şu içimizdeki canavarı.
Hani öldürmek kolay ya! “Namus temizleme” der öldürürüz ya! “Kısasa kısas” der öldürürüz ya! Hani yolda bizi solladığı için bir sürücünün önünü keser öldürürüz ya! Hani ihtiyaçtan dolayı gasp masumluğuna (!) sığınıp öldürürüz ya! Bu kadar haksız ve lanet dolu öldürmeyi terk edelim de içimizdeki canavarı öldürelim artık!
Daha sekiz – on yıl kadar önce dokuz aylık bir bebeğe -annesinin de izniyle- tecavüz edip ölümüne sebep olmuşlardı. Daha birkaç yıl önce doksan beş yaşında bir kadına tecavüz etmişlerdi. Daha kısa bir zaman öncesinde vakıf ve yurtlarda erkek çocuklarına toplu tecavüzler edilmişti.
Gerçekten yeter artık!
“Senin tecavüzcün” ya da “Benim tecavüzcüm” olmamalı…
Var olanlar da öylesine arttı ki…
Haneye tecavüz, mala tecavüz, kadına tecavüz, kız ve erkek çocuklarına tecavüz, cana tecavüz, sınırlara tecavüz, düşüncelere tecavüz…
Bu mu dünya?
Bilim insanları, kanaat önderleri, gerçek din adamları, devleti ve yereli yönetenler, adalet temsilcileri ve tüm içindeki canavarı öldürebilmiş insanlar! Kapsamlı olarak el atın artık bu tecavüzlere. Yazık masumlara, yazık kimsesizlere…
Seçilenlerin icraat yapma zorunluluğu ve sorumluluğu, seçenlerin ise gerçek ve vicdani denetleme sorumluluğu vardır.
Olayların sıcaklığı geçince yine unutup başka işlere dalmayalım. Olaylar çoğaldıkça kanıksayıp, alışılmış hale dönüştürmeyelim.
Her insan elinden gelen düzeyde mücadelesini başlatmalı artık.
Lütfen…
İÇİMİZDEKİ CANAVAR(LAR) Yazısına Yorum Yap
"İÇİMİZDEKİ CANAVAR(LAR)" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.