- 681 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
ÇOCUKLUK MANTIĞIM-6 (SON)
Amerika hangi tarafta?
Şimdiki öğrenciler kadar akıllı değildik(!). Bizler ikmale kalır, yazın arkadaşlarla bir araya gelir ders çalışırdık. Birinin atlasında bir şey dikkatini çekti. Asya haritasının kuzeydoğu ucunda Bering Boğazının karşısında bir kara parçası görülüyordu.
“Orası neresi?” diye sordu bir arkadaş.
“Amerika” diye yanıt verdim.
“Olur mu?” diye derhal itiraz etti ve”Amerika bu tarafta değil mi?” diyerek batı tarafı göster-di.
Ona bunu izah edebilmek için atlası rulo şekline getirdim ve batı ile doğuyu birleştirdim. Bu şekilde dünyanın yuvarlaklığının Asya ile Amerika kıtasını o derece yakınlaştırdığını açıkla-dım…
151 ağacık kaç aralığı var?
Aynı kişi bir matematik sorusunu çözmek amacıyla bir sayıyı 151’e bölmeye çalışıyordu. Ma-lum, sayı pek de yuvarlak sayı olmadığı için de zorlanıyordu. Soruya şöyle bir baktım:
“Bir adam 151 tane ağacı eşit aralıkla bir sıraya doğru dikmiş. İlk ağaçla son ağacın arası şu kadar metreymiş. Buna göre 2 ağacın arası kaç metre olur?”
“151 tane ağacın 150 tane aralığı olur” dedim arkadaşa.
Bize ders çalıştıran abi de dediğimi duydu ve beş parmağının arasına baktı ve 4 aralık olduğu-nu gördü. Böylece arkadaş da problemi çözebilmek için 150 gibi daha yuvarlak bir sayıya bölme yaptı…
Havadayken bir daha zıplamak
Köyde çay bahçelerimiz vardı. Set şeklinde basamaklı yapılmış bahçelerde setten sete atlardık. Ağabeyim bir defasında bir sıçrayışta bir setten diğerine değil daha ilerideki sete atladı. Adeta uçmuştu. Ben ne kadar uğraşsam da yapamıyordum.
“Nasıl yaptın bunu?” diye sordum.
“Havadayken bir kere daha sıçradım” dedi…
Dediğini denemek istiyorsam da olmuyordu. Havada ikinci sıçrayışı yere kadar düşmeden yapamıyordum. İleride sıçramak için ayağın bir yere dayanmasının gerektiğini öğrenecektim ama ağabeyim o mesafeyi nasıl atlamıştı bilmiyorum artık…
Kâğıtları arkadan yoklamak
Şu papaz kaçtı oyunu var ya, hani birinin elinde papaz kalıncaya kadar kâğıtları çeker dururuz. Çocukluğumda kağıt çekeceğim zaman diğer arkadaşın elindeki kağıtları tek tek yoklar ve papaz olmadığına emin olduğum kağıdı çekerdim. Arkadaş da şaşırır ve “arkadan yoklayıp anlıyor” derdi.
Konu gayet basitti. Kâğıtları tek tek hafiften çekiyordum. Papaz olmayanları çekmemi istemediğinden biraz sıkı tutuyor, papazı ise çekmemi istediğinden gevşek bırakıyordu.
Kendi cebine saklamak
Rahmetli babam bir cep takvimi getirmişti. İlk beni gördüğünden bana verdi. Ağabeyim onu almak istiyor. Hemen saklamam gerekiyordu. Ağabeyim aradı durdu zavallı ama bulamadı. Bakmadığı tek yer kendi ceketinin cebiydi…
(Bitti)
Kadir Tozlu
12.04.2019
YORUMLAR
Su gibi.
Pür-ü pak.
Düne dair özlem ve yarına dair de saklı iken bilinmezlik.
Anıların tutup da ucundan savurduğumuz her anda ve savrulduğumuz rüzgarın da eşlik ettiği cümlelerde minnettarız dün'de saklı güzelliklere...
Ömrünüz çok olsun Kadir Babam.
Sonsuz saygı ve sevgimle...
Ellerinizden öpüyorum.
superbaba
Yorumun güç veriyor bana.
Allah razı olsun.
Gözlerinden öpüyorum.