- 1016 Okunma
- 3 Yorum
- 3 Beğeni
YAZMANIN MEALİ...
Hitabın ilk cümlesi mi yoksa adımın ilk hecesi mi iyi de gülüm’sememi gerektirecek ne var ki?
Bir düş’ün ilk yarısı henüz bitti: düşün, düşün içinden çıkamadığım.
Hiçbir edebi kaygım olmadan geldim işte ve tünedim sayfanın tam da ortasına.
Eşlik eden Nisan yağmuru sessizce ağlarken hala gülümsemeye dair inancım.
Mevsimin tarhında ve düşlerin otağında mesken tuttum yeniden sözcükleri.
Çatısı aktı mı peki evin ya da çatık kaşlı olmama sebebiyet verecek bu yalnızlığın tema’sı mı?
Muteber bir yanılgı da yüklenmiş olabilirim ve şafağı atmadan günün geceyi de buyur ederim hani sinemdeki sözcüklerin başını okşarken.
Gürültülü bir dün’ün ardından ölümle sırdaş hüzün ile sözlenmişken aslında hayatın tadını çıkarmakla iştigalim.
Tentesi delinen göğün kurban verdiği bir yetim kuş’um aslında.
Planlı bir yazı değil bu lakin azığa aldığım haylaz mutluluğun tevekkül yüklü ruhumdaki eşkâlini de yok sayamıyorum.
İnsan ayırt etmeden yaşıyor ve davranıyorum.
Cinsiyeti olmuyor insanların ve yaşı da ve makamı ne zaman ki gülümseyerek yola çıksam bu anlamda yazdığım ve okuduğum her cümleye minnettarım yoksa içimdeki bu sevme arzusu yetim kalacaktı tıpkı yetimliğimi ihlal eden kimsesizlik gibi.
İnsan duygu özürlü olabilir mi peki?
Mümkün.
Bir de sevgi özürlü oldu mu taban tabana zıt düşüp bir köşeye itilmişlik de hayli baskın bir dürtü.
Otuzuncu harf dürtüklerken ben kalan harflerle yetiniyorum ve de tepiniyorum.
Mavi bir Tanrı, düşlerimde bozguna uğrayan yüreğimin de tek koruyucusu.
Ve Tanrı nezdinde tüm gayretimle seviyorum ve sadece bekliyorum neyi b/eklediğimi de bilmeden.
Bu yüzden yazıyorum ben.
Ç/ağlayan duygularımı sahipsiz kılmamak adına yazıyorum.
Yazarak kendime duyduğum saygıyı mimleyip kendimle barışık olma ihtimaline de yakın düşüyorum.
Sevgi benim maruzatım yazmak adına: yazarak sevginin çığlara eşlik ettiği ve çığlıklarımın yerini huzur dolu bir mutlulukla beslerken.
Bunu bana da çok görmesin hani kimse.
Yazarak çoğaldığım tek gerçek ve içimdeki sayısız ben ile iştigalim:
Kâh çocuk.
Kâh şakıyan bir kuş.
Bir bülbül belki de gül’ü dahi görmezden gelip sevgisini ve inancını asla sonlandırmamanın verdiği huzurla dikte ettiği iç sesi.
Yalnızlık çok göreceli, sevgili dostlarım yine de yalnızlığın boyutsuzluğunu araştırıyorum.
Meali ne ola ki?
Dünde kalan hayal kırıklarım mı?
Yarına dair özel bir özne olma istemim mi?
Reşit olmayan çocuk yüreğimin kapıları ise ardına kadar açık.
Şimdilik noktayı koyuyorum.
Noktasız bir ömür diliyorum ve noktasız sevgiler ve noktası olmayan dostluklar.
Öznemle ve öznel kılındığım ne ise bir de özrümle yazıyorum.
Aşkın idame ettiği ve iman’ımın günbegün kuvvetlendiği.
Sonlanmaya dair bir inanç ise hayat yeni bir hayatın kapısında durduğum hissine vakıfım her kaleme aldığım yazı/şiir ile sizlere sunarken yüreğimi ve biliniz ki o yürekte herkese, her güzel insana yer ve ihtiyacım da…
Sevgimle, gönül dostlarım…
YORUMLAR
Sevgimle Gülüm Kızım...
Biliyorum, yeterince ilgilenemiyorum yazılarınla ve şiirlerinle. Ama inan ki bu yalnız sana değil.
Nedinin bilmiyorum ama kendim de eskisi kadar sık girmiyorum şiir sitelerine. Yazıyorum ama eskizi kadar paylaşmak gelmiyor içimden.
Sitelerde paylaşılmamış birçok şiirim var son zamanlarda...
Tabi ki sık girmeyince dostların eserlerine de sık uğrayamıyorum.
Uğradığımda bir birikmişlik görüyorum ve hepsine yetişemiyorum.
Öyle olunca da haklı olarak onlar da benim sayfalarıma uğramıyorlar...
Bilemiyorum kızım.
Ama beni düşündürüyor sevdiklerimi böyle üzmüş olmak...
Gülüm Çamlısoy
Yorgunluk ve yoğunluk yalnız size de mahsus değil üstelik.
Varlığın tema'sında saklı çok şey var.
İzafi kimine göre ama yazmak kaçınılmaz.
Benim de bilemediğim çok şey var ve bir o kadar da kırgınlık saklı bu yüzden satırların arasında her kaybolduğumda ansızın nükseden İlahi bir duygu ile eşkalini çiziyorum duygularımın.
Teşekkür ediyorum tüm yüreğimle.
Varlığınız yeter sizin.
Ellerinizden öpüyorum.
Hayırlı Cumalar canım babam.
Hep sevgimlesiniz ve en derin saygılarımla.
İyi ki varsınız güzel insan.